Başlangıçta başrol için düşünülen isimlerden biri Joseph Gordon-Levitt'di.
Filmin 2014 yılında vizyona girmesinin sebebi, Godzilla'nın ilk filminin çekilmesinin 60. yıldönümü olmasıdır.
Filmin görüntü yönetmenliğini yapan Seamus McGarvey, yanlışlıkla yine Vancouver civarında benzer tarzda bir seti olan Maymunlar Cehennemi Şafak Vakti (2014) filminin setine gitmiştir. Elinde pozometreyle bir süre gezinir ve kimseyi de tanıyamaz. “Neredeyse bir rüya kadar gerçeküstü” bu deneyimi yanlış sete geldiğini anladığında sona ermiştir.
Yönetmen Gareth Edwards, Godzilla'yı bir anti-kahraman olarak şu şekilde değerlendiriyor: “Godzilla kesinlikle tabiatın öfkesinin bir temsili. Ana tema insanın doğayla çatışması ve Godzilla bu çatışmada kesinlikle doğa tarafında. O çatışmayı kazanamazsınız. Doğa her zaman kazanacaktır ve bu da zaten filmimizin altmetnini oluşturuyor. O bizim hak ettiğimiz ceza.”
Jurassic Park (1993) filminde rol almayı reddeden Juliette Binoche, bu yönetmen Gareth Edwards tarafından yazılmış güzel bir mektup alınca bu filmde oynamaya tamamen ikna olmuştur.
Yönetmen Gareth Edwards'a göre Godzilla tasarlanırken ayılardan ve komodo ejderhalarından, yüzünde de ayıların kafa yapısından, köpeklerden ve kartallardan ilham alındığını söylüyor. Edwards'a göre kartal:”asalet sahibi bir figürdür ve bu yüzden kendini çok yüce hissettirmiş”tir.
Ses tasarımcısı Erik Aadahl, Godzilla'nın sesini tasarlarken onun 1954'teki orijinal sesinden faydalanmıştır. Sesi dijital teknolojiyi kullanarak güncelleştirmiş ve daha organik bir hale getirmiştir.
Filmin yönetmenliği için Guillermo del Toro düşünülmüştü fakat del Toro o sıralar Pasifik Savaşı (2013) filmini çekmekte olduğu için vazgeçilmişti.