Eski İstanbullu bir ailenin çöküş hikayesidir "Orada"... Huzursuzluk girdabında yiten bir anne çerçevesinde dönen olaylar, baba, bir abla ve bir erkek kardeşten oluşan, savrulmuş bir çekirdek ailenin dramını anlatıyor. Huzurevinde yaşayan bir ölüm... Annenin ölmeye yatması, daha doğrusu kalp krizini tetikleyip vefat etmesi sonucunda, aile 24 saatliğine de olsa tekrar bir araya gelecektir. Anne, kızı tarafından yerleştirildiği İstanbul yakınlarındaki huzurevinde yaşamına son vermiş ya da en azından ölümünü çabuklaştırmış; kızı atlattığı onca badireden sonra kendine yeni bir yaşam kurmuşken annesinin vefatıyla sarsılmıştır. Oğul da yıllardır dönmediği ülkesine apar topar dönmüştür. Bir araya gelen abla-kardeş önce anneleri için son görevlerini yaparlar. Bu acılı süreç sonrasında Büyükada'daki aile evinde gözlerden uzak bir yaşam sürmekte olan babalarını bulur. Kısa süreliğine de olsa bir araya gelen aile fertleri, o güne dek konuşamadıklarını en sonunda konuşacak, bir nevi kozlarını paylaşacaklardır. Annenin yitimi zaten kopmuş olan bağların tekrar onarılmasına bir vesile olabilecek midir?
Beyazperde Eleştirisi
3,0
Ortalama
Orada
Orada
Yazar: Ali Ercivan
Yaşlı bir kadın, çocuklarına vasiyetini yazdığı son bir mektup bırakır geride ve sabahın erken saatlerinde, yaşamını sürdürdüğü huzurevinden çıkıp yürümeye başlar. Uzun bir yürüyüşün ardından vardığı göl kenarı, onun hayatının da son durağı olacaktır. Yaşlı kadının ölüm haberi, yıllardır görüşmeyen iki çocuğunu cenaze için biraraya getirir. Abla Neslihan, bir sigorta şirketinin insan kaynakları bölümünde çalışmaktadır. Annesine yıllarca o bakmış ama psikolojik rahatsızlıklarıyla daha fazla başedemeyince, onu huzurevine yatırmıştır. Yıllardır Fransa'da okumuş ve orada kendine yeni bir hayat kurmuş olan kardeşi Mazhar ise, ailesi tarafından yüzüstü bırakıldığına inanmaktadır. Babaları Erol, annelerinden yıllar önce boşanmış ve Büyükada'da inzivaya çekilmiştir. İki kardeşin ona ölüm haberini iletmesi ve annelerinden geriye kalan mektubu hep birlikte okumaları gerekecektir. Fransa'da sinema
Soysert çok iyi, Günaydın mükemmel zaten ikinci yarıyı Soysert ile beraber o sırtlıyor, ama Tuzcu için aynı şeyi düşünmüyorum. Filmin en zayıf oyuncusu. Daha iyi biri olsaymış film en az bir iki puan yukarda olurdu.Konu çok güzel ve önemli bir konu, çok güzel işlemişler, yönetmenlerimize yeni filimlerinde başarılar. Kaliteli bir fim olmuş. 5 puan
tizep
Takip Et!
Takipçi
139 Eleştirisini Oku
2,5
24 Şubat 2011 tarihinde eklendi
Beyaz Melekten ilham alan bir film örneği. Fakat Fransada film eğitimi alan yönetmenlerimiz güzel bir konuyu final sahnesi hariç heba etmişler. Ayrıca kamera çekim tekniği felaket. Oyunculuk olarak Bahtiyar Engini çok beğendim. Gerçek bir imam gibiydi. Hiç detone olmadı. Papaz rolünde ki rum şivesi de fena değildi. Onu daha önce Emret Komutanım dizisinde ilk defa izlemiştik. Neden bazı sahneleri çok uzattıklarını ...
Devamını oku
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.