Hesabım
    Katil
    Ortalama puan
    3,5
    27 Puanlama
    Katil hakkında görüşlerin ?

    4 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    3 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    KaliteTAKİP
    KaliteTAKİP

    Takipçi 873 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    1 Ağustos 2015 tarihinde eklendi
    Michael Shannon, Chris Evans ve David Scwimmer'ın makyajını, imajını çok beğendim. Üçü de adeta tanınmaz halde. Tam bir üst düzey oyunculuk filmi, zaten Michael Shannon yine döktürmüş. Soğuk bir katil, soğuk bir katili oynayan soğuk ve aşmış bir oyunculuk. Chris Evans'ın da dondurmacı rolünün hakkını verdiğini söylemek gerekir. Günümüzde kiralık katil karakterleri daha çok yalnız, ailesi ve kaybedecek şeyi olmayan tipler olarak lanse ediliyor. 60 ve 70'lerde geçen bu gerçek hikayede ise kiralık katilliği meslek edinmiş ve ailesi olan karakterler görmüş olduk. Kuklinski'nin iç ve dış dünyasının tamamen yansıtıldığını düşünüyorum. Bu açıdan çok başarılı bir film olmuş. izleyin pişman olmazsınız iyi seyirler...
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    29 Aralık 2016 tarihinde eklendi
    Micheal Shannon uçmuş bu filmde inanılmaz oynamış.Saygı duydum Mr.Shannon

    Genelde cinayet işleyen bir seri katil ya da suikastçı yaptığı işten zevk almanın yanında sessiz sakinliği ile bilinir. Bu sakinliği sorguladığımızda genellikle karşımıza kaybedecek bir şeylerinin olmadığı çıkar. Yani bunun altında yatan altın kural; hayatlarında bir aileye yer vermemeleridir. Bunun nedenini hepimiz az çok biliyoruz. Aile olması demek bir suikastçının tehdit edilebilir olduğu anlamına gelir ki bu da onların hayat tarzı olarak benimsediği suç ve cinayet arenasındaki yerlerine çomak sokar. Bu nedenle bir suikastçı geride kimsenin olmasını istemez. Ailesi olan bir suikastçı ise genel olarak filmlerde ailesi öldürülen ve onların intikamını alan adam olarak resmedilir. The Iceman ise olaya farklı bir açıdan bakmayı hedefliyor.

    Dikkat! Okumakta olduğunuz bu yazı film hakkında sürprizbozanlar içerir, filmi izledikten sonra okumanızı tavsiye ederiz.

    Para karşılığı 100’den fazla adamı öldürdüğü iddia edilen Richard Kuklinski’nin gerçek yaşam öyküsünden esinlenilen filmde Kuklinski rolünü usta aktör Michael Shannon üstlenmiş. Film 1964 senesi ile açılıyor. Kuklinski, bir porno film şirketinde dublaj yapan sakin sessiz bir adamdır. Tanıştığı sevimli kadın Deborah Pellicotti (Winona Ryder) ile yakınlık kurmaya başlar. Bu sırada çalıştığı firmayı dönemin güçlü mafya ellerinden biri olan Roy Demeo (Ray Liotta) himayesi altına alır. Firmayı kapatan Demeo, orada çalışan sessiz sakin adam Kuklinski’ye bir şans verir. Eğer onun için adam öldürürse ona çok para kazandıracağını söyler. Kuklinski’nin buz gibi tavrı ve bir katil olmayı hemen kabul etmesi bizlere Iceman yani buz adam lakabının nereden geldiğini de anlamamızı sağlıyor.

    Kuklinski para için soğuk kanlılıkla cinayetler işlerken evlendiği karısı Deborah’a da bu konuda yalan söyler. Finans sektöründe çalıştığını söyleyerek bu yalanı sürdürebileceğine inanır. Bir yandan hayata gelmiş iki çocuğu ile Kuklinski aslında nasıl bir risk aldığının farkında değildir. Bir süre sonra yine bir cinayet esnasında olaya tanık olan küçük bir kızı öldürmeyi reddeden Kuklinski’nin patronu Demeo ile arası açılır ve olaylar patlak verir. Parasız kalan Kuklinski başka mafya aileleri için adam öldürmeye başlar ki bu da Demeo’nun hiç hoşuna gitmeyecek ve ailesi için büyük bir tehdit oluşturacaktır.

    Film gerçek bir hikayeden uyarlanmış ve gerçekliği de sonuna kadar hissettirmiş. Özellikle ailesi ile olan sahnelerde Kuklinski’nin ne kadar soğuk bir katil olursa olsun boşluğa düştüğünü duygusal düşüşler yaşadığını görmemiz biraz olsun empati kurmamızı sağlıyor. Aile kavramına yerinde bir vurgu yapan film paralı seri katillerin neden bir aile kurmak istemediklerinin nedenini güzel bir örnekle sergilemiş. 60-70 ve 80’lere uzanan mafya aileleri ve bunların sokak çatışmaları, güç ve para kontrolünün nasıl döndüğü, hangi dinamikler ile oyunların oynandığı fevkalade aktarılmış. İpin ucunda bir yaşamın nasıl olduğu ve bu diken üstünde yaşam ile ailesi için kaygılanan buz kadar soğuk olsa da bir suikastçının nasıl çaresizliğe düştüğünü izliyoruz. the-iceman-2Bununla beraber filmin bir sekansında Mr. Freezy (Chris Evans) olarak bilinen bir katille yaptığı konuşmada, Kuklinski sıkıştığını ve işin içinden nasıl çıkacağını sorguladığını izliyoruz. Bu sırada Mr. Freezy ‘sen benim ailemi öldür ben senin aileni, geride ailemiz olmazsa endişelenecek bir şeyimiz de olmaz’ demesinin ardından Kuklinski’nin bakışlarında aslında soğuk bir katil yerine bir aile babasını görüyoruz. Filmin beklide benim için kırılma noktası bu olsa gerek. Ailesini hiçbir şekilde tehlikeye atmak istemeyen bir seri katilin bu hayatla başa çıkma çabası, kendisi için değil, ailesi için bu işten sıyrılmak istemesi, filmin başında talihsizce onu bu hayata iten durumları düşündüğümüzde hayli dramatik bir hal alıyor. Konu ailesi olunca ‘Iceman’ ne kadar soğuk olmayı başarabiliyor?
    seyirci koltuğu
    seyirci koltuğu

    Takipçi 52 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    16 Ekim 2013 tarihinde eklendi
    Oyuncu performanslarıyla yaşanmış bir hikayeye kendinizi kaptırabilirsiniz. Daha fazla aksiyon sahneleri olsaydı artı puanları alabilirdi. Seyretmekte fayda var, özellikle Michael Shannon için!
    sinema
    1 ziyaretçi
    4,5
    30 Ağustos 2013 tarihinde eklendi
    sıkılmadan izlediğim güzel bir e ediyorum
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top