Jacky Bonnot, 32 yaşında amatör bir aşçıdır. Gerçekten çok yeteneklidir ve hayali ünlü bir aşçı olup büyük bir restoranda çalışmaktadır. Ekonomik durumu küçük mutfak işlerini kabul edip bu yerlerde de çalışmasını gerektirmektedir; fakat Jacky bu işlerde de bir türlü tutunamaz. Ta ki yıldızlı büyük bir şef olan Alexandre La Garde'la yolları kesişinceye kadar! Kabiliyetli olmanın yanında bir o kadar da inatçı olan Jacky, Lagarde'ın bir türlü anlaşamadığı restoranın yönetim kurulu başkanı Stanislas Matter'ın koltuğunu sarsıp yerine geçirmek için biçilmiş kaftandır. La Garde öte yandan inceleme için kendisini görmeye gelecek yetkililere sunacak yeni bir şeyler bulmak zorundadır ve yardıma ihtiyacı vardır. Ayrıca restoranları da ekonomik çıkmazdan dolayı tehlikededir ve bu ikilinin karşılaşması farklı sonuçlar doğmasına neden olacaktır! Filmin yönetmenliğini daha önce Hahamın Kedisi ile tanıdığımız Daniel Cohen üstleniyor.
Beyazperde Eleştirisi
3,0
Ortalama
Şeflerin Savaşı
Yemeğinizi doğal mı kimyasal mı alırsınız?
Yazar: Banu Bozdemir
Yemekle ilgili filmlerin sinemaya çok yakıştığını düşünüyorum. Hem yemek yapmanın etrafında dönen rutin mutfak (doğrama, sos tatma, tabak hazırlama ve tava cızırdatma vs) hareketlerinin hem de iyi yemek yapmanın kalbe uzanan çetrefilli öykülerinin çok keyifli olduğunu düşünüyorum. Şeflerin Savaşı’nı izlerken aklıma yakın tarihli iki film geldi, benzer unsurları da var filmlerin. İki ay önce izlediğimiz The Hundred Foot Journey / Aşk Tarifi çatışan mutfaklar üzerine çok keyifli bir filmdi. Fransız ve Hint mutfağının kapışmasıyla başlayan iki mutfağın kaynaşması ve aşkıyla bitiyordu. Gerçekten de tencerenin sıcaklığının ortama yaydığı buharı hissediyor insan bu sosla tatlandırılmış filmlerde. Fransız yapımı Le Chef /Şeflerin Savaşı başrolüne Jean Reno’yu taşıyarak geleneksel mutfakla moleküler (kimyasal) mutfak dediğimiz tarzın çekişmesine göz atıyor. Yemek sanatına inanılmaz meraklı Jacky
Şeflerin Savaşı, oldukça eğlenceli bir film öncelikle. Yani filmin konusu bilindik olsa da oldukça büyük bir keyifle izleyebiliyorsunuz. Hatta 5-6 sahnede bile kahkahayı basabiliyorsunuz. Ama filmin yaklaşık 80 dakikalık kısa süresi filmin en negatif bölümünü oluşturuyor. Yani filmin giriş, gelişme ve sonuç bölümleri oldukça hızlı ilerlediği için filmin hemen bitmesini istemiyorsunuz. Tabii ki bu aslında doğal ...
Devamını oku
Bu film elbetteki mutfak sanatıyla ilgili ilk film değil , daha öncesinde de ünlü yönetmenlerin bu konuyla ilgili filmleri var 1966 Jacques Bernard'ın Le Grand Restaurant'ı , Claude Zidi'nin L' Aile ou la cuisse'i Jean-Yves Pitoun'in Cuisine américaine'i ...
Çok eğlenceli bir film mutlaka izlenmeli. Ayrıca 2011 yapımı bu filmi bu kadar gecikmeli izlemekte ayrı bir konu. Nette bile izlenebilir diyeceğim ama siz yine de sinemaya gidin.
Yorumları göster
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.