The 33 eleştirileri

Dile kolay 69 gün. 69 gün boyunca yerin 700 metre altında kurtarılmayı beklemek. Düşününce bile insanı korkutan bir olay. Daha önce benzeri görülmemiş bir kurtarma hikayesi. Tarih boyunca çok büyük maden kazaları gerçekleşmiş. Ve on binlerce insan maden kazalarından yaşamını yitirmiş. Ama bunun gibi bir hikaye eşine az rastlanır. Çünkü genelde karşılaşılan vahşet ve acı son oluyor. Bunun hikayesi ise çok başka.

İnsan duygulanmadan edemiyor. O insanları ve ailelerini düşündükçe gözleri doluyor insanın. Ekmek parası için çalışan, evine para götürmek için çalışan insanlar. Bizim de daha çok taze acılarımız var bu durumla ilgili. Soma da kaybettiğimiz 301 canın acısı hala yüreğimizde. Bu sene içinde onunla ilgili bir filmde görmüştüm ama pek tutmadı herhalde. Pek adı geçmedi veya kaliteli mi değildi bilemiyorum neyse.

Filme gelecek olursak filmde çok ekstra bir ey yok. Olanı olduğu gibi anlatmışlar. Yaşananları çarpıcı bir şekilde göstermişler. Ama bence daha sağlam hikayeler bulunabilirdi. Bu biraz belgesel havasında olmuş. Kesinlikle kötülemek adına söylemiyorum. Ama mesela o ailelerden biriyle ilgili bir dramatik hikaye üzerinde durulunabilirmiş. Bir düşünce sadece. Görsel anlamda da daha çok çalışılabilinirmiş. Her neyse amacına ulaşmış bir film. İzlenmesi gerekir, çünkü biz çok çabuk unutabilen varlıklarız. Hafızamızda yer etmesi açısından izlenmesi lazım. Tabi ayrıca bir acı durum daha var ki, filmin sonunda da bahsediyor. Kurtulanlar çok desteksiz bırakılmışlar. Bir çoğunun psikolojisi filan kalmamış. O süreç bir çoğunu mahvetmiş.

Olayla ilgili bir haber kaynağından bulduğum bilgi; Konuyla ilgili parlamentoda açılan soruşturma kapsamında ilgili komite, 2 Mart'ta aldığı kararla, kazadan önce Sen Esteban şirketini, sonra maden ocağı alanının denetleyicilerini ve üçüncü derecede de madencileri, yani kazanın kurbanlarını sorumlu tuttu. Madencilerden otuzbiriyse, 15 Temmuz'da hükümeti maden alanında gerekli güvenlik önlemlerini almamakla suçlayarak dava açtı. Her biri devletten 541 bin dolar tazminat istedi.

Dünyanın çivisi çıkmış arkadaş. Adaletten söz etmek ne mümkün. Bu madenlerin sahipleri aynı tas aynı hamam devam. Söylenecek söz yok. iyi seyirler...

Şili'deki San Jose altın-bakır madeninde 2010 yılında yaşanan göçük sonucu 33 madencinin yeraltında mahsur kalma hikayesi tüm dünyanın gözlerini bu noktaya çevirmiş ve hem mühendislik başarısı, hem de ilahi yardımın sonucu olarak bu madencilerin tamamı sağ olarak yeryüzüne çıkarılmışlardı. Global nitelikteki bu başarı hikayesinin eninde sonunda beyaz perdeye aktarılacağı tahmin ediliyordu. Kazanın ve yeraltında geçirilen 69 günün hikayesi, öncesi ve sonrasıyla, dünya çapında isimlerin rol aldığı bu film ile geldi karşımıza. Tabii bu tarz filmlerde hep "olayların tamamen bu şekilde mi yaşandığı" endişesi olur, filmi bir "belgesel" olarak görme eğilimi vardır seyircinin. Olay ve karakterlerin neredeyse hepsi gerçek ancak bazı durumların yaşanıp yaşanmadığından emin değilim. Sanki biraz da "film yapıyoruz sonuçta" havası sezdim izlerken. Ancak dediğim gibi, bu doğrultuda biraz serbest hareket etmek yapımcı ve yönetmenlerin sonuna kadar hakkıdır, zira bu bir belgesel değil sonuçta. Oyunculuklar adına, senaryo adına, kurgu adına, kısacası pek çok sinema unsuru hakkında yeterli görmediğim bölümlerin sayısı ne yazık ki daha fazla.

BİZİM YETKİLİLERİMİZİN İZLEYİP İBRET ALMASI GEREKEN 10 NUMARA BİR FİLM İZLEYİN İZLETTİRİN

2015 ABD,Şili yapımı.Şili'de San Jose Madeninde yaşanan kazayı ve 69 gün boyunca 33 insanın yaşadıklarını anlatıyor.Gerçek bir hikaye.Şili Maden Bakanı'nın 33 insan için olağanüstü çabası ve yine Şili Maden Bakanı'nın bir insan olarak tokat yemesi çalışmaları hızlandırması için kayıp kişilerden birinin yakınından.301 kişi kaybederken yaptıklarımızla karşılaştırıldığında,Şili hükümeti için muazzam.İzleyin,izlemezseniz kayıp olur derim

Konu itibari ile bize çok yakın bir film , maden ocağında ki patlamada göçük altındakileri anlatan ve dışarda ki gündemi , ailelerini yansıtan bir film...
Tabi ki konu bu olunca ilk akla gelen yakın zamanda ki Soma... tabi soma ile kıyaslanamaz bir film aslında altın ve bakır madeni kömür madenlerine göre daha masum kalıyor sanırım... Ayrıca filmde yaşam odalarının nekadar önemli olduğu ve madenler de hayat kurtadığını gözler önüne seriyor... Mutlaka izleyin

Dile kolay 69 gün. 69 gün boyunca yerin 700 metre altında kurtarılmayı beklemek. Düşününce bile insanı korkutan bir olay. Daha önce benzeri görülmemiş bir kurtarma hikayesi. Tarih boyunca çok büyük maden kazaları gerçekleşmiş. Ve on binlerce insan maden kazalarından yaşamını yitirmiş. Ama bunun gibi bir hikaye eşine az rastlanır. Çünkü genelde karşılaşılan vahşet ve acı son oluyor. Bunun hikayesi ise çok başka.10 ÜZERİNDEN 10

Dile kolay 69 gün. 69 gün boyunca yerin 700 metre altında kurtarılmayı beklemek. Düşününce bile insanı korkutan bir olay. Daha önce benzeri görülmemiş bir kurtarma hikayesi. Tarih boyunca çok büyük maden kazaları gerçekleşmiş. Ve on binlerce insan maden kazalarından yaşamını yitirmiş. Ama bunun gibi bir hikaye eşine az rastlanır. Çünkü genelde karşılaşılan vahşet ve acı son oluyor. Bunun hikayesi ise çok başka.

İnsan duygulanmadan edemiyor. O insanları ve ailelerini düşündükçe gözleri doluyor insanın. Ekmek parası için çalışan, evine para götürmek için çalışan insanlar. Bizim de daha çok taze acılarımız var bu durumla ilgili. Soma da kaybettiğimiz 301 canın acısı hala yüreğimizde. Bu sene içinde onunla ilgili bir filmde görmüştüm ama pek tutmadı herhalde. Pek adı geçmedi veya kaliteli mi değildi bilemiyorum neyse.

Filme gelecek olursak filmde çok ekstra bir ey yok. Olanı olduğu gibi anlatmışlar. Yaşananları çarpıcı bir şekilde göstermişler. Ama bence daha sağlam hikayeler bulunabilirdi. Bu biraz belgesel havasında olmuş. Kesinlikle kötülemek adına söylemiyorum. Ama mesela o ailelerden biriyle ilgili bir dramatik hikaye üzerinde durulunabilirmiş. Bir düşünce sadece. Görsel anlamda da daha çok çalışılabilinirmiş. Her neyse amacına ulaşmış bir film. İzlenmesi gerekir, çünkü biz çok çabuk unutabilen varlıklarız. Hafızamızda yer etmesi açısından izlenmesi lazım. Tabi ayrıca bir acı durum daha var ki, filmin sonunda da bahsediyor. Kurtulanlar çok desteksiz bırakılmışlar. Bir çoğunun psikolojisi filan kalmamış. O süreç bir çoğunu mahvetmiş.

Olayla ilgili bir haber kaynağından bulduğum bilgi; Konuyla ilgili parlamentoda açılan soruşturma kapsamında ilgili komite, 2 Mart'ta aldığı kararla, kazadan önce Sen Esteban şirketini, sonra maden ocağı alanının denetleyicilerini ve üçüncü derecede de madencileri, yani kazanın kurbanlarını sorumlu tuttu. Madencilerden otuzbiriyse, 15 Temmuz'da hükümeti maden alanında gerekli güvenlik önlemlerini almamakla suçlayarak dava açtı. Her biri devletten 541 bin dolar tazminat istedi.

Dünyanın çivisi çıkmış arkadaş. Adaletten söz etmek ne mümkün. Bu madenlerin sahipleri aynı tas aynı hamam devam. Söylenecek söz yok. iyi seyirler... 6.3/10

Şili ' de ki dram dolu bu hayat hikayesini izlemek çok acı. Özellikle Soma gibi büyük bir facianın üzerimizden hala atılamadığını düşünürsek... Kapalı bir alanda 2 saat boyunca dünyadan irtibatınızın koptuğunu düşünün... ne kadar dayanabilirsiniz. Fakat olan 69 gün boyunca orada yaşam mücadelesi verdiler. Filmde en çok dikkatimi çeken detaysa filmin başında o dönemki başkanın madencilerin bağlı olduğu şirketin özel mi yoksa devlete mi ait olduğunu sormasıydı. Tüylerimi diken diken etmeye yetti. Yerin metrelerce altında insanlar hayat- ölüm çizgisi arasında mücadele verirken özel mi devlet mi?
Filmin sonunda 33 madencilerle ilgili harika bir görseli izleme şansınız oluyor.
10/10

FIlmi izlediğimiz zaman ve olaylar daki piskolojimizle değerlendirmek farklılık getirebiliyor.
Bugünlerde 3 dunya savaşı tamtamları çalarken, insanların bir lokma ekmek mücadelesinde verdiği mucadeleler , devletlerin azginca hep bana demeleri, çıkar için söylenen yalanlar... gelsik oyle bir gecenin filmi " The 33"
Az azda olsa küçük dünya örneği, insanların umut ile yaşamasına örnek veren sabrın sonunda yaşama tutulmaları ve kurtulmaları.
Son yemek sahnesi de yaşanmış olsa gerek.
Benim ameliyat icin 24 saat ac kalmam ve bir anlık daldığımda yemek sofraları ile doymam gibiydi.
Yaradan hepimize görüyor.
Bu insanlara aç gözlü zenginler haklarını vermeselerde , Yasama şansı ile hayata tutundular.
Hallen ağır sartlarda çalışan birçok insan var.
Film bize Türkiyedeki maden kazalarında ölenleri aklimiza getirdi. Tepesine cimento döken Türkiye
Biryerde Çilli ve insanını kurtardı.
Büyüklerin çıkarı olmasa onlarıda diri diri gömerlerdi ya! Altın ile bakır madeni.
Çıkar dünyası...
filmi izlerken altın ve bakır madeni oldugunu daha belli edebilirlerdi.
Tabiki bütün dünyanın gözü orda yardımı ordaydı.
Ne yapsinlar bizim kömür maddencilerini.
Cikar yok. Dök betenu.....
Neyse film izlenmeli.
Madenlerde işi basında hastalığında ve tum iyi insanların, ölmüşlerinin mekanı cennet olsun.
13/nisan/2018 Saime küçük Londra