Hesabım
    Assassin's Creed 3D
    Ortalama puan
    3,8
    321 Puanlama
    Assassin's Creed 3D hakkında görüşlerin ?

    24 Kullanıcı yorumları

    5
    4 Eleştiri
    4
    2 Eleştiri
    3
    10 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    5 Eleştiri
    0
    2 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Şahin C.
    Şahin C.

    10 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    25 Aralık 2016 tarihinde eklendi
    Tüm oyun serilerini oynamış biri olarak söyleyebilirim ki konu kısa tutulmuş çünkü bu bir başlangıç filmi. devamı kesinlikle gelecektir. Assassin's Creed oynayanlar veya hikayelerini okuyanlar bilir ki çok farklı bir kurgu ve tema ile seri başlayacak. tavsiyem kesinlikle gidin.
    Alp T.
    Alp T.

    Takipçi 441 değerlendirmeler Takip Et!

    1,5
    7 Ocak 2017 tarihinde eklendi
    Ünlü video oyunundan uyarlanmış Assassin's Creed'in başrolünde çok başarılı bulduğum Michael Fassbender, Marion Cottilard ve Jeremy Irons var. Ve filmin yönetmeni de, geçen yıl Fassbender'la Cottilard'ın başrolünde olduğu Macbeth'in yönetmeni aynı zamanda. Warcraft'ın gösterdiği başarıdan sonra Assassin's Creed'in video oyunlarından uyarlanmış filmler lanetini sonunda yıkacağını düşünüyordum. Çünkü şu ana kadar hiç iyi bir video oyunundan uyarlanmış bir film göremedik. Warcraft eğlenceli sayılırdı ama gerçekten herkes tarafından sevilebilecek bir film değildi açıkçası. Bu yüzden Assassin's Creed'in gelmiş geçmiş en iyi video oyunu filmi olacağını düşünüyordum. Film hakkında pek heyecanlı olmasam da buna inanıyordum doğrusu. Ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, bu lanet uzun bir süre daha sürecek gibi duruyor çünkü Assassin's Creed gerçekten de büyük bir hayal kırıklığı.

    Filmin anlattığı üzere konu şöyle: "Ailesinden gelen suikastçi kanını barındıran Callum Lynch (Michael Fassbender), işlediği bir suç yüzünden idam edilir. Fakat aslında ölmemiştir çünkü Lynch, kimsenin varlığını bile bilmediği bir tesisin içinde uyanır. Bu tesisin adı Abstergo'dur ve bunun başında Rikkin (Jeremy Irons) vardır. Ve Rikkin'in amacı, kızı Sofia'nın (Marion Cottilard) tüm dünyadan şiddeti silebilecek "Cennetin Elması"nı bulması ve böylece Nobel ödülünü almaktır. Bu yüzden Lynch'i Animus adlı bir makineye bağlarlar ve burada Lynch, atalarından Aguliar'ın anılarına bağlanıp "Cennetin Elması"nı bulmaya çalışır. Ve tüm dünyadan şiddeti yok etmek için de şiddet kullanacaktır." Gerçekten de konu bu! Ve film bundan sonra o kadar sıkıcı bir hal alıyor ki, inanamazsınız.

    Yahu, bu film Assassin's Creed'den uyarlanmış! Bu filmin elinde bir altın madeni var resmen. Ben bile oyunları bir süre oynamıştım ve her ne kadar bayılmasam da, oynarken eğlenmiştim. Bu filmse, oyunun yarattığı bütün eğlenceyi yok ediyor ve bunun yerine gereğinden fazla ciddi, sıkıcı, kimsenin görmek istemeyeceği bir işe imza atıyor.

    Madem filmin bir sürü kötü yanı var, bunlara girmeden önce filmin iyi yanlarından başlayayım. Fassbender, Cottilard ve Irons, bu eldeki materyalden en iyisini çıkarmaya çalışmışlar. Bu oyuncuların performansları ortalamaydı ama filmi izlerken bu oyuncuların çabasını takdir ettim doğrusu.

    Görsel efektler fena değildi, oyunun dışında hikayeye eklenmiş olan ufak fikirleri ilginç buldum. Ve filmin geçmişte geçen sahneleri idare ederdi benim için. Ve eğer filmin %90'ı geçmişte geçseydi, ortaya gerçekten de eğlenceli bir iş çıkabilirdi ama maalesef, film onu bile becerememiş. Ve bu da beni filmin kötü yanlarına getiriyor. Şimdi de biraz onlardan konuşalım.

    1-) Film, hikayenin dengesini bir türlü sağlayamamış.

    İlginçtir ki, herkesin nefret ettiği konudan benim ta Haziran 2016'da olmuştu. Filmin yönetmeni Justin Kurzel'in bir röportajında filmin %60'ının günümüzde, %40'ının geçmişte geçeceğini öğrenip bunun ne kadar cesur bir karar olduğunu ve film ekibinin gerçekten ne yaptığını bildiğini düşünmüştüm. Yanılmışım. Film ekibinin ne yaptığı hakkında hiçbir fikrim yok. Çünkü bu film neredeyse kimseye hitap etmiyor. Eğer oyunları oynadıysanız bu filmden nefret edeceksiniz çünkü ne elde tutulur bir senaryo ne de eğlenceli bir aksiyon filmi var. Eğer normal bir izleyiciyseniz filmi yetersiz bulacaksınız çünkü belli ki film bütün bu konuşma sahneleriyle uyarlanan oyuna bambaşka bir boyut getirmeye çalışıyor. Ama sorun şu; bu konuşma sahnelerinin çoğu senaryoya hiçbir şey eklememiş. Sırf süreyi uzatmak için boş boş konuşulmuş ve bunların hiçbiri bir yere varmıyor. Gerçekten! Filmin sonu, asla gelmeyecek bir devam filmine açık kapı bırakıyor.

    2-) Aksiyon.

    Herkesin bu film hakkında en sevdiği yanının aksiyon olduğunu biliyorum. Ve ben de nefret etmedim doğrusu. Ama bu sahneler bir temeli olmadan çekildiğinden odaklanabileceğiniz tek şey, süre boyunca kulak zarınızı patlatabilecek şekilde gürültülü, patlamalı sahnelerdi. Eğer bu filme sadece bu amaçla gidiyorsanız filmi belki ortalama bulabilirsiniz. Ben şahsen daha fazlasını bekliyordum. Yalnız hakkını yememek lazım, eğer aksiyon sahneleri bu kadar gürültülü olmasaydı filmi izlerken uyuyabilirdim.

    Taken 2, Colombiana ve Transporter 3 gibi kırpılmış, hiçbir şey anlaşılmayan aksiyon sahnelerini hatırladım bu filmi izlerken. Her ne kadar ortada başarılı efektler ve etkileyici dövüş kareografileri olsa da film bunları bir türlü olması gerektiği gibi gösterememiş.

    Bu konudaki en büyük sıkıntımsa aksiyonun az olması. Bu sahnelerin iyi olmadığını biliyorum ama koca filmde Callum Lynch'in sadece 3 kere Animus'a girdiğini görüyoruz. 3! Bu sahneler iyi olmamasına rağmen hiç olmazsa biraz sürükleyiciydi. Onun yerine film bize daha fazla konuşma sahneleri veriyor.

    3-) Kan.

    Assassin's Creed'in oyunlarının yaş sınırlarının 18+ olduğunu biliyorsunuz. Şiddetin ve kanın eksik olmadığı bu oyunlar dolu doluyken bu filmse 15+ olmamak için bütün kanı gizlemeye çalışmış. Mesela filmin bir sahnesinde bir kişiye bir şey oluyor. Bunun sonucunda da yerin kan gölü olması gerekirken sadece mini minnacık ve kırmızı olmasın diye de üzerinden siyahla geçilmiş bir kan gözüküyor. Bu yüzden de keşke yapımcılar bir kez olsun gişeyi düşünmeden, orijinal oyuna saygı gösteren ve hiç olmazsa gerçekçi bir iş hazırlasaymış dedirtiyor.

    4-) Filmdeki hiçbir şey mantıklı değil.

    Biliyorum, tamamen fantastik bir aksiyon filminde mantık ne gezer? Hayır, ondan bahsetmiyorum. Yukarıda, filmin konusunu yazarken dediğim "şiddeti yok etmek için şiddet kullanıyorlar" tarzından bahsediyorum. Hatta size bir örnek vereyim: Filmde Lynch'in Animus'a bağlıyken geçmişte yaptığı bütün dövüş hareketlerini günümüzde de yaptığını görüyoruz. Geçmişte bir binaya tırmanırken günümüzde o sırada odanın duvarına tırmanıyor mesela. Ama film bunu sadece aşırı havalı sahnelerde gösteriyor. Benim merak ettiğim şey şu; Lynch geçmişte düz bir çizgide koşarken günümüzde ne yapıyor? Bulunduğu odada daire falan mı çiziyor? Hiç mantıklı değil ki!

    Kısacası, Assassin's Creed gerçekten de büyük bir hayal kırıklığıydı. Bir oyun uyarlaması olarak çalışmıyor, normal bir film olarak da öyle. Eğer yaklaşık 2 saatinizi harcayacağınız, boş diyaloglarla ve yetersiz aksiyonla donatılmış bir film arıyorsanız, belki Assassin's Creed'i sevebilirsiniz. Ama ben bu filmi bir daha izleyebileceğimi asla düşünemiyorum. Tercih sizin.

    FİLMİN İYİ YANLARI:

    + Oyuncu kadrosunun gerçekten deniyor olması.

    + Başarılı kareografi, aksiyon sahneleri...

    FİLMİN KÖTÜ YANLARI:

    - Zayıf editleme şekliyle ve kamera açılarıyla yok olmuş.

    - Hiç bir yere varmayan, boş diyaloglar.

    - Filmin bir türlü istediği tonu tutturamamış olması.

    - Kendisini gereğinden fazla ciddiye alması.

    - Sonunun yarım bırakılması.

    TOPLAM PUAN: 3/10
    Engin Yüksel
    Engin Yüksel

    Takipçi 1.438 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    28 Aralık 2016 tarihinde eklendi
    aksiyon sahnelerinin gerçekçiliği ve bol olmasıyla dikkat çeken aksiyonseverleri memnun edecek bir yapım 7/10
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    11 Nisan 2017 tarihinde eklendi
    Oyununu hiç oynamadım. Konusunu vs. de pek bilmem. Bu nedenle karşılaştırma yapamayacağım. Ancak bağımsız olarak düşündüğümde, çok da kuvvetli bir aksiyon değil. Salt aksiyon değil de bilim kurgu ile harmanlanmış bir tecrübe vaat ediyor ancak film bittikten sonra çok da bu hisse kapılmadım. Çok daha etkileyici, sürükleyici aksiyonlar var. Sanıyorum oyunun hayranları da çok tatmin olmamıştır.
    Baris Ö.
    Baris Ö.

    Takipçi 74 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    16 Mart 2017 tarihinde eklendi
    Evet gene buyuk umutlar ve gene buyuk bir hüsran..Ama nedense hüsrana uğrayan hep oyun filmleri oluyor.. Bir çok oyun, piyasada var olan bir çok filmden çok daha iyi konuya sahip olsada çekim kalitesi, yazilan senaryosu ve işlenişi bakimindan rezil edilerek kalitesiz işler ortaya çıkartılıyor. Bundan en son nasibini alan ise Assassin's Creed gibi bir efsane oldu. Çekileceği söylendiği anda herkes gibi oyuncu kisminin ve haliyle benimde dikkatimi çeken ve heyecanlandıran yapim izlemeye başladığınız anda sizde ne heyecen ne de istek bırakıyor. Ve heba edilen başka bir oyun senaryosu olarak tarihteki yerini aliyor.
    Gelemim neden filme bu kadar olumsuz bir giriş yaptığıma. Film var olan oyunlarin konusundan harici olarak İspanya'nin eski tarihlerinde Endülüs zamaninda geciyor ve gayet saglam bir temel aslinda bakildiğinda. Ama daha filmin ilk sahnesinde bile bayağılık, başarısız ve de etkileyecilikten uzak girişi ile kopuyorsunuz. Filmde ilk oyundaki Cennetin Elma'sı peşinde ki Tapinak şövalyelerinden Elmayı koruyan Suikastçi rolündeyiz. Haliyle genel hatları ile konu yerine oturtuluyor ama ayrintilarda herşey değişiyor. Suikastçi rolünde Michael Fassbender (Callum Lynch) sanki rol için zorlanmış gibi duruyor. Oyunculuğuna lafim yok ama bu rol için biraz zorlama olmuş sanki. Film ilerledikçe oyunda ki bir kaç ayrintiya daha rast geliyorsunuz ama genel hatlari bakimindan film ikiye bolunmüş. İspanya'da geçen eski zaman dilimi ve gunumuzde gecen yeni zaman dilimi olarak. Bu da filme parca parca bolunerek serpistirilmis ve kopukluk olusturuyor. Yani tam olarak olaya giriyorsunuz hop gene gunumuze geliyorsunuz haliyle konudan kopariyor sizi. Ayrica konu konu diyorum ama siz cok takilmayin yani ilk oyunun ana teması olan Cennetin Elması gibi bir dayanak olmasa (ki onu bile doğru düzgün işleyememişler) izlediğinizden hiç bir sahneden bir anlam cikmayacak. Sirf izlediğinizin Assassin's Creed olduğunu belli etmek için gereksiz derecede İnanç muhabbeti uzerinde durulup gina getirilmiş izleyiciye. Filmde aksiyonun etkileyiciliği, sahnelerin bolunmesi ve atmosferin tam yansıtılamamış olması nedeni ile vasat kalıyor. Yani son donemde ki herhangi bir aksiyon filminde bile daha çok aksiyon vardır kesin. Başröl oyuncularinin kalitesi bile filmi kurtarmaya yetmiyor. Oyunu oynamış olan kişiler ve daha oyunu bilmeyenler için bile izlendiğinde etkileyiciliği olmayan bir yapım olmuş. Ve yine bir oyun filmi yine bir hayal kırıklığı olarak tarihte ki yerini almış. Umariz bundan sonrakilerin başına böyle bir şey gelmez. Daha iyi senaryolar ve özüne daha sadik,adam akıllı ve mantıklı filmler yapilir. Benim puanım 5/3
    The G.
    The G.

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    4 Ocak 2017 tarihinde eklendi
    Böyle berbat bi Film olamaz , salonda kaçkere uykum geldi , kaçkere kalkıp gitmeyi düşündüm , resmen bunalıma sıkıntıya girdim .
    Fundalina Jolie
    Fundalina Jolie

    Takipçi 178 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    22 Aralık 2016 tarihinde eklendi
    Assassin's Creed filminin başrollerinde Michael Fassbender, Marion Cotillard, Jeremy Irons gibi önemli isimler var. Filmin yapımcıları arasında video oyun serisinin yapımcısı olan UbiSoft da bulunuyor.
    Tek başına bir sinema filmi olarak ele alındığında Assassin's Creed neredeyse tüm video oyundan uyarlama sinema filmlerinin akibetinden kurtulamamış ve başarısız. Bu kadro, bu konu ve fikirler ile ortaya daha kaliteli, sadece serinin değil bilim kurgu ve aksiyon sever herkesin seveceği bir eser çıkabilir miydi? Yanıt muhtemelen evet.

    Ancak yine de Assassin's Creed hayranlarını belli oranda tatmin edebilecek film farklı türden tatlar arayanlar için bir alternatif olabilir.
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    2 Ocak 2017 tarihinde eklendi
    BEKLENTİLERİN ALTINDA KALAN BİR YAPIM MAALESEF

    Assassin’s Creed Brotherhood oyununda Ezio’dan duymuştuk bu yemini. Niccolo Machiavelli‘ye aittir. “Haşhaşin” kökene sahip bu suikastçi birliğinin aydınlığa hizmetinin – oyun da olsa- bir parçası olmak, beni hep heyecanlandırmıştı. Uzun zaman oldu bu seriyle tanışıklığımız. Repliklerini Messenger’da durumum yapardım. Facebook Messenger değil ha, mesene(msn) dediğimiz Messenger. Hani harfleri küçüklü büyüklü yaptığımız yer. “I’am Ezio Auditore Da Firenze” “Requescat in Pace” replikleri ağzımdan düşmezdi. Ezio idolüm olmuştu. Yıllar geçti, bir sürü oyun geldi ama Altair ve Ezio’nun yerini kimse tutamadı. Kenway yaklaşır gibi oldu, o da geçti gitti. Sonra dediler ki filmi geliyor. Bir senedir 23 Aralık 2016’yı bekliyorum. Oyuncular açıklandı, birkaç sahne tanıtımı yapıldı ki ilgi çeksin, etkileyici fragman geldi ki kalp dayanmaz. Büyük gün geldi çattı ve ilk gün filme gittim. Filmin konusuyla başlıyorum;

    Apple of Eden’ın yerini bulabilecek son kişi Callum Lynch adında küçük bir çocuktur. Bu soyun ölmesi, elmanın güvenliği için nihai önem taşır. 30 yıl gölgelerde yaşayan Callum, Abstergo tarafından, elmayı bulmak için ele geçirilir. Bundan sonra dünyanın kaderi Callum’un ellerindedir. Animus makinesiyle 500 yıl önceki atası Aguilar’ın yaşadıklarını birebir yaşayıp, gözler önüne serecektir. Ancak Templar ile Creed arasındaki savaş günümüze kadar gelmiştir. İnancıyla, deneyimleriyle Callum Lynch, Templar’ı alt edebilecek midir?

    Evvet, spoiler olmadan filmi inceleyeceğim öncelikle. Ey filme daha gitmemiş olan kardeşlerim, en güzel oyunlarını en zor şartlarda oynamış, oynama fırsatı bulamadığım oyunları internetten gameplayini izlemiş biri olarak filmi beğendim. Aksiyon severler için film sinemada izlenirse şahanedir. Çünkü fragmanda gördüğümüz fazlası var. Birkaç yerde eleştiri okudum dinledim, Cgi kötü diye, ancak Cgi barındırmayan aksiyon sahneleri kusursuzdu. Eleştirmek için eleştiren insanlar görünce kıl oluyorum. Hidden Blade’i takıp üstlerine atlamak istiyorum. Biz devam edelim… Macbeth filmiyle isimlerini duyduğumuz yönetmen Justin Kurzel, senarist ise Michael Lesslie böyle iddialı bir film için amatör kalmış diyebilirim. Warcraft filmiyle hayal kırıklığı yaşayanlar, bu filmle de yaşamış. Nedenleri ortak. Yüzüklerin Efendisi gibi bir kitabı, şahane uyarlayan Peter Jackson, Hobbit’i eline yüzüne bulaştırdı ya, artık hiçbir yönetmen, hiçbir film beni şaşırtamaz, hayal kırıklığı yaşatamaz. Bak bi de Avatar: The Last Airbender vardı M.Night Shayamalan’ın. Ayıptır günahtır. İki yönetmen de o filmlerin hesabını öbür tarafta verecek arkadaş. Senaryosu zayıf, oyunculuklar zayıf, geçişler başarılı, aksiyonu doyurucu, yönetmenlik seyir zevki sağlıyor, kurgu tatmin edici değil, yenilikler ve oyundan alınan malzemeler kusursuz. Şöyle düşünürsek, biz bu oyunu oynarken elimizden baya bir Templar geçti. Floransa’dan tut İstanbul’a kadar çoğu şehirde Spider Man gibi duvarlarda gezdik. Assassin’s Creed filmi çekiliyor ise oyununu oynayanlar bu filmden ne bekliyor? Senarist bu durumu çok fazla düşünmemiş gibi. Şahsen ben Leap of Faith’i izlediğimde transa geçtim. Film, Leap of Faith’i, Animus’un yan etkilerini es geçmiyor. Bu güzel. Senaryo olarak Apple of Eden’ı seçiyor bu da güzel ama oyunda açık bir şekilde bu konu Dünya’nın sonunu getiriyor. Biz Desmond ve Ezio ile kapadık bu konuyu. Tekrar gördüğümüzde ise oyundaki Artifact ile aynı özellikleri taşımıyor. Bi de ben Callum Lynch’i karakter olarak beğenmedim, beğenemem. Aguilar’ı biraz sevdim gerçi. 500 yıl önceki atası olan Assassin kendileri. Gerçekten çok etkileyici bir tarza sahip. Sürekli duymaktan bıkacaksınız biliyorum ama ben söylemekten bıkmayacağım. Bizim hayatımızdan bir Ezio Auditore geçti. Onun senaryosunu geçemeyeceksen, karakteri daha çok sevdiremeyeceksen, filmini yapmayacaksın. Bu film yapılmamalıydı. Lineage güzeldi, Revelation oyun başındaki klip efsaneydi, AC 1 ve 2 mükemmel oyunlardı, fragmanlar heyecan vericiydi, böyle bir filme gerek yok. Son olarak spoiler barındırmayan şu noktaya değiniyorum, sahnelere çok özenilmiş ama senaryo tırt. Sinemada izlemesi zevkli ancak film kalitesi zayıf olan bir yapım. Beklentilerinizi ufak tutun.
    Mert H
    Mert H

    Takipçi 1.254 değerlendirmeler Takip Et!

    1,5
    26 Ocak 2019 tarihinde eklendi
    Filmde; bölümün süresi dolsun diye saatlerce bakışmalarla çekilen dizi havaları vardı. Sıkıcı aksiyon filmi çekmeyi başaran bir kadro, garip.
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.872 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    28 Mayıs 2022 tarihinde eklendi
    Senaryosunu, Fransız menşeli Ubisoft Entertainment SA firmasının ürettiği bilgisayar oyunundan uyarlayarak Michael Lesslie, Adam Cooper ve Bill Collage'ın yazdıkları ve yönetmen koltuğunda da Justin Kurzel'in oturduğu “Assassin's Creed”; aksiyon dozu fazlasıyla yüksek, bir bilim kurgu macerası olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, vizyona girdiği yıl sinema salonunda da izlediğimiz, 125 milyon dolarlık bir bütçe ile yeşil perde ve görsel efekt teknolojilerinin yanı sıra, zorluk derecesi yüksek sahnelerinde, koordinatörlüklerini Tomas Ereminas, Tony Christian ile Ben Cooke'un üstlendikleri dublör oyuncuların performanslarına yaslanılarak; çekimleri, Malta, Londra / Pinewood Stüdyoları ve İspanya'da yapılan, brüt 240.7 milyon dolar gibi beklentilerin altında kaldığı açıkça ortada olan bir hasılat rakamına ulaşılan bu filme biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Mitolojiye göre:

    Asırlar boyunca Tapınak Şövalyeleri (Templar Order), efsanevi Cennet Elma'sını (Apple of Eden), aramaktadır... Öyle ki, Elma'nın sadece insanlığın ilk başkaldırışının tohumlarını içermediğine, ayrıca özgür iradenin anahtarı olduğuna da inanmaktadırlar... Bu kutsal emaneti bulup sırrını çözerlerse, tüm düşünce özgürlüğünü kontrol altına alacak bir güce sahip olacaklardır... Önlerindeki tek engel ise, Suikastçılar Kardeşliği (Assassin Brotherhood) adındaki topluluktur...

    ***

    - Endülüs, İspanya 1492 -

    Engizisyon İspanya'yı, tamamen Tapınak Şövalyeleri'ne teslim ederken; Sultan Muhammad XII (Khalid Abdalla) ve halkı Granada'da halen direnmektedir...

    Ancak oğlu, yani Prens Ahmed (Kemaal Deen-Ellis) esir edilmiş durumdadır...

    O yüzden de Sultan; şehri ve Cennet Elma'sını, Tapınak Şövalyeleri'ne mecburen terk edecektir...

    İşte tam da bu bağlamda:

    Aguilar de Nerha (Michael Fassbender), Suikastçılar Kardeşliği topluluğunda özgürlük için savaşacağına şerefi üzerine yemin ederken; insanoğlunu, Tapınak Şövalyeleri'nin zorbalıklarına karşı koruyup kollayacağına da söz vermektedir...

    Zira Elma'nın ellerine geçmesi halinde; Tapınak Şövalyeleri, önlerine çıkan her şeyi yok ederek ortadan kaldıracaktır...

    O sebeple de karşı koymak, topluluğun en doğal hakkıdır...

    Ve...

    Aguilar de Nerha, kendinin ve aynen Maria (Ariane Labed) ile Benedicto (Carlos Bardem) gibi kardeşlerinin canı pahasına da olsa; Elma'yı koruyacağına dair, bir kez daha yemin eder...

    ***

    - Baja California, Meksika 1986 -

    Genç Callum "Cal" Lynch'in (Angus Brown) annesi (Essie Davis), bir Suikastçı olan babası Joseph (Brian Gleeson) tarafından öldürülmüş ve şimdi de oğluna; yerlerini tespit etmiş olan Abstergo Vakfı'nın CEO'su Alan Rikkin'in (Jeremy Irons) liderliğindeki eli silahlı Tapınakçılardan kaçmasını önermektedir...

    ***

    - 30 Yıl Sonra -

    - Huntsville Hapishanesi, Teksas, ABD -

    Birinci derece cinayetle bir kadın satıcısını öldürmekten suçlu bulunan Cal (Michael Fassbender), 21 Ekim 2016 günü saatler 18:00'i gösterdiğinde idamla cezalandırılacaktır...

    Cal'ın infaz öncesindeki son konuşması, "Babama söyleyin, onunla cehennemde görüşeceğiz" şeklinde olur...

    ***

    Ama o da nesi?

    Baş ucunda, Dr. Sophia Rikkin (Marion Cotillard) duruyorken Cal; getirilerek yerleştirildiği, Abstergo Vakfı'nın Madrid'teki rehabilitasyon binasındaki odasında, yeniden gözlerini açmasın mı...

    Panikleyen ve bir gece önceki idam esnasında kendisine verilen ilacın etkisinden tamamen kurtulamamış olan Cal, düşe kalka kaçmaya çalışsa da; kısa süre içerisinde, bir kapana kıstırıldığını fark eder...

    ***
    Çok geçmez...

    Sophia, sürünerek ilerlemeye çabalayan Cal'ı ikna yoluyla sakinleştirmek istese de; Vakfın güvenlik güçlerinin şefi McGowan (Denis Ménochet), patronu Alan Rikkin'in talimatıyla zor kullanmayı tercih eder...

    ***

    Derken...

    Animus denilen bir proje kapsamında Cal, Aguilar de Nerha'nın mezarından çıkartılan bıçaklı suikast kollukları giydirilmek suretiyle; 1492 yılının Endülüs'ündeki anılarına doğru bir yolculuğa çıkartılacaktır...

    Gerekli senkronizasyonun sağlanmasının ardında da Cal artık, bizzat Aguilar de Nerha'nın kendisidir...

    İlk görevi de, Tapınak Şövalyelerince esir edilen Prens Ahmed'i ellerinden kurtarmak olacaktır...

    Elbette asıl hedef, genetik olarak Aguilar'ın soyundan gelen Cal aracılığıyla Elma'ya ulaşmaktır...

    Bunun için de, Cal'ı biraz daha zorlamasını isteyen babasının aksine; söz konusu projenin lideri Sophia, onun güvenini kazanmanın çok daha doğru bir yol olduğunu düşünmektedir...

    Tabii bir de, yine aynı tesiste yıllardır esir olarak tutulmakta olan; Moussa (Michael Kenneth Williams), Nathan (Callum Turner), Emir (Matias Varela), Lin (Michelle H. Lin) ve babası (Brendan Gleeson) gibi Cal'ın Elma'nın yerini Tapınakçı gruba söylemesini engellemeyi kendilerine gaye edinmiş olan Suikastçılar da bulunmaktadır...

    Dakika 44...

    Geride sizleri, (şimdilik vaz geçilerek askıya alınmış olsa da) Sophia'nın finaldeki söylemi üzerinden bir devam filmine de göz kırpılan; aksiyon dozunun hız kesmeden devam edeceği, 71 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Keyifli seyirler,
    Mehmet K.
    Mehmet K.

    Takipçi 3 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    25 Şubat 2017 tarihinde eklendi
    Harika bir film gerçekten güzel bir yapım olmuş sıkılmadan sonuna kadar izledim 2.si gelirse güzel olur..
    Zerpnos
    Zerpnos

    Takipçi 42 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    22 Şubat 2017 tarihinde eklendi
    Oyunların tümünü oynadığım için konuya hakim olarak izledim. Yorumlardan gördüğüm kadarıyla Abstergo kısımlarında sıkılacağımı düşünmüştüm. Ortalama bir film bekliyordum fakat öyle olmadı. Konuyu işleyişi çok güzeldi, Abstergo kısımları sıkıcı değil ve gayet güzeldi. Savaş sahneleri güzel ve bol aksiyonluydu. Bu filmi beğenmeyenlerin neye dayanarak beğenmediklerini bilmek isterim. Konuya hakim olan bir insan zaten "Aydınlığa hizmet etmek için karanlıkta çalışırız. Bizler suikastçıyız." kısmında bile tüyleri diken diken olurdu.
    Sertuğ T.
    Sertuğ T.

    Takipçi 161 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    21 Ocak 2017 tarihinde eklendi
    "Aydınlığa hizmet etmek için karanlıkta çalışırız Biz Suikastçileriz" Oyunlarını çok oynamadığım ama birkaçını oynamış olup fragmnanlarda bizi nasıl hypledıklarını göz önünde alarak filmi önyargısız izledim . Öncelikle film oyundan ayrılmaya çalışmış sanki bir oyun uyarlaması değilde tek başına bu Fantastic Four ( 2015) in yapmaya çalıştığı gibi farklı bir hikaye yaratmak istemiş aynı fantastic four gibide hammade olarak Film oyunun temmelerini alıp hammadeyi birleştirip karşımıza farklı bir hikaye çıkartmış . Film fantastic four kadar kötü değil yanlış anlaşılmasın . Öncellikle oyunu oynayanlar bilir Assasins Creede tarih oyunu demek yanlış olmaz neredeyse her oyunda tarihten önemli kişileri görürüz Da Vinci , Napolyon , Charles Dicknes , Graham Beel örnek verilebilir . Filmde Tarih kısımları adeta dlc gibi senaryoya sadece " elma " konusunda bir yardımı var ama oyunda ise gelecek kısımları çok azdır . Hatta Desmondu bu yüzden köküne kadar tanıyamayız . Bu yüzdende birçok kişi şikayetçidir . Ama burda tam tersi Callum Lynchi köküne kadar tanıyoruz film bize küçüklüğünden başlatıyor işte babasını anlatıyor babasının bir suikastçi olduğunu falan filan . Filmdede bir değişik olarak diğer denekleride görüyoruz en çok tabi Musa adlı deneği görüyoruz buda farklı bir hikaye oluşturmada değişik bir etken olmuş. Tarih kısımları harika diyebilirim atmosfer olarak aksiyon sahneleri olarak o dönemin köstümlerini gayet güzel tasarlamışlar ki dönemçok güzel anlatılmış. Filmde doğru düzgün bir Leap Of Faith göremiyoruz bile . 2 tane leap of faith görüyoruz m1 tanesi zaten yarım yamalak 2. sinide öyle çok beklediğimiz leap of faith olarak görmüyoruz . Filpmin tarih bölümüne adeta son boos bile koyulmuş ( şu tarih kısımlarında Agulliarın ailesini öldüren eleman) onla sıkı bir kapışmaları var ve izlemek zevkli Animus oyundan farklı olarak bir kapsül şeklinde değilde bir kol olarak karşımıza çıkıyor ama güzel yanıda işte burada . Callum abimiz geçmişte yaşadığı bu aksiyon sahneleri bu dışada yansıyor . Ve bunun sayesinde yeteneklerle donanmaya başlıyor. Birde bu geçmişte yaşadıklarını halüsilasiyon olarak gelecekte görme olayını çok sevdim çok hoş ve havalı duruyordu . Bazı karakterler boş beleş geçilmiş doğru düzgün anlatılmamış bile Sofia karakteride buna bir örnek Sofia çünkü filmde hep ikilemlerde aynı Oyun serisindeki Lucy gibi b işi yapıyor ama içinden bunu istemiyor. Filmin sonu açık kapı bitti seri olucakmış zaten. Tarih sahneleri ve aksiyon sahneleri ile sonda annesinin ve babasının siluetlerini görmesi iyiydi bana Return Of Jedidaki o meşhur sahneyi hatırlattı . Filmin sonu günümüzde bitiyor . Ama filmde gördüğümüz onca cennet elmasının olayınıda umarım diğer filmde görürüz. Dediğim gibi filmin eksileri tarih kısımlarının Dlc gibi oluşu , Callum Lynch ve Agulliar dışındaki karakterlerin neredeyse boş beleş karakterler olması ve mallesef oyundan çok ayrıldığı nokta yüzünden iyi gelmiyor. İyi olma potansiyeli olabilcek bir film en azından serinin ilk filmi olarak bir oyun uyarlaması olarak kötü , ama farklı bir hikaye olarak düşündüğümüzde çok başarılı bir film .7
    Serhat K.
    Serhat K.

    1 değerlendirme Takip Et!

    1,5
    8 Ocak 2017 tarihinde eklendi
    Öncelikle giriş ve gelişme bölümleri idare eder seviyesindeyken sonunu anlamsız bitirmeleri fikrimce 2.filme odak vermek için yapıldı.Oyununu oynamayan bireyler için hikayesi kesik kesik anlatılan bir yapım olmus sanki acele acele çekip sunmuşlar gibiydi filmin bu kadar güzel konusu varken nasıl filmi batırılar aynı the last man on earth dizisi gibi 2.filmde g.ü...
    Erman T.
    Erman T.

    Takipçi 7 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    26 Ocak 2017 tarihinde eklendi
    seri filmin devami olan film aksiyon sahnelerinile göz dolduruyor
    sinema havasinda izlenmesi gereken bir yapıt. kesinlikle izleyin
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top