Hesabım
    Cennet: Umut
    Ortalama puan
    3,1
    1 Puanlama
    Cennet: Umut hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    1 Eleştiri
    3
    0 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Burak H.
    Burak H.

    Takipçi 121 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    21 Ocak 2014 tarihinde eklendi
    Üçlemenin Cannes’da yarışan ilk filmi Liebe (Aşk), Seidl’ın seyircisini cesur bir seri ile karşı karşıya bırakacağının sinyallerini daha ilk dakikalarından vermeyi başarıyor. Avrupa’nın zengin ve yaşlı kadınlarını işlediği ilk filminde yönetmenimiz Teresa isimli ellilerinde bir kadının Kenya’ya yaptığı kısa tatili konu ediniyor. Kızını teyzesinin yanına bırakan Teresa, dünyanın en fakir ülkelerinden birinde doğanın tadını çıkarmak için tatile çıkıyor. Tatil esnasında oranın yerlisi erkeklerle küçük aşklar yaşıyor. Bir tarafta gelişmişliğin ve medeniyetin, varlığın simgesi Avrupalı kadınlar, diğer tarafta ise sömürünün ve yokluğun simgesi Kenyalı seksi erkekler. Seidl bu çatışmayı yaratırken pek fazla bir şey kurgulamaya gerek duymuyor. Halihazırda var olan bir durumu yalnızca bir hikayeye sadık kalarak yansıtan yönetmen, saflık konusunda iddialı ve parası olduğu vücut ölçülerinden belli bir kadının umutları ve umutsuzluklarını anlatıyor. Uzunca bir süre -ve hala- sömürülmüş olanın, gün gelir devran döner misali sömüreni nasıl sömürdüğünü seyrettiğimiz Paradies: Liebe, üçleme arasında sosyopolitik mesajları en açık olan film. Zıtlıklar üzerine kurulu bir hikaye oluşturmasına rağmen beşeri mevzular üzerinde de duran ve öyküsünü bu şekilde tamamlayan Seidl, üçlemesinin ismi gibi bir diyarda çektiği eserinde üstün performansını izlediğimiz Margarete Tiesel’i kullanarak kendi filmografisinin en nadide parçalarından birini yaratmayı başarıyor. Tiesel’in doğal oyunculuğu, karakteriyle bütünleşik tavırları Liebe’nin en etkileyici yönlerinden biri. Kararsız, ne yapacağını ve ne istediğini bilmeyen ve bunların sonucunu sonraları çok üzüleceği deneyimlerle yaşayan ellili yaşlarında bir kadını canlandırmak pek de zor gibi gözükmese de Tiesel’in olağanüstü işine tanık olmak Seidl’ın kaygılarını özümsemek kadar önemli ve ayrıcalıklı.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top