Büyük Budapeşte Oteli 20. yüzyılın başlarında iki savaş arasındaki dönemde geçmektedir. Hikayede, Avrupa'nın hayali Zubrowka şehrinde bulunan Büyük Budapeşte Oteli'nin ihtişamlı dönemine tanık oluyoruz. Gustave H, otelin işleyişini büyük bir profesyonellikle idare eden, müşterilerini dahi en ince ayrıntılarına kadar tanıyan bir konsiyerj görevlisidir. Bir gün otele bellboy ve komi görevlisi olarak Zero Mustafa adında genç bir adam gelir ve kısa zamanda aralarında yakın bir arkadaşlık başlar. İkili birbirlerinin sırdaşı olurken yaşadıkları şehir de büyük bir savaşa doğru sürüklenmektedir. Bu esnada Gustave'ın yaşlı sevgilisi Madame D. esrarengiz bir şekilde hayata veda eder, ikili Madame D.'ye veda etmek için yola çıkar. Bir asilzade olan Madame D.'nin şatosuna vardıklarında miras bölüşümünün yapıldığı toplantıya denk gelirler. Madame D., Gustave'a miras olarak paha biçilmez bir Rönesans tablosu bırakmıştır ve bunun açıklanmasıyla aile içerisinde büyük bir karmaşa çıkar. Bu andan itibaren belalarla dolu bir maceraya atılan Gustave ve Zero, gerçeklerin peşinde koşarken dışarıda da bir çağ değişmektedir… Wes Anderson'ın Moonrise Kingdom filminden sonraki yeni çalışması olan filmin bol yıldızlı kadrosunda Ralph Fiennes, Saoirse Ronan, Bill Murray, Jude Law, Edward Norton, Léa Seydoux ve Owen Wilson gibi isimler yer alıyor.
Beyazperde Eleştirisi
5,0
Kusursuz!
Büyük Budapeşte Oteli
Masalsı dünyada polisiye lezzeti...
Yazar: Ali Ulvi Uyanık
Wes Anderson, yedi uzun metrajlı film çekti. Sinemalarımızda gösterime giren, "Çılgın Liseliler" (Rushmore), "Tenenbaum Ailesi" ( The Royal Tenenbaums), "Suda Yaşam" (The Life Aquatic with Steve Zissou) ile "Moonrise Kingdom"da, düzenli olanla uzlaşmazlık ve sorunlu aile kurumuna uyumsuzluk, karakterleri içsel çalkantılara sürüklüyordu. Uzlaşmazlık ve uyumsuzluk gözde temaları olan Anderson, animasyonla da (Fantastic Mr. Fox) perçinlediği ironiye dayalı hikâye anlatma deneyimlerindeki ince işçiliği öyle bir noktaya getirdi ki, sekizinci çalışması "Büyük Budapeşte Oteli"nin kıvrımları içinde kaybolarak büyülü bir yolculuğa çıkabilirsiniz. "Büyük Budapeşte Oteli"nin (The Grand Budapest Hotel) hikayesinin ana yapısını oluşturan olaylar 1932 yılında geçmekte: Tam da, gizemli ve yoğun kişiliğiyle perdeden seyircileri büyüleyen Greta Garbo ve MGM'in yıldızlarının buluştuğu film "Grand Hotel"
Wes Anderson gibi bir dahinin Amerikan sinemasına birkaç beden fazla geldiğini söylemek biraz cesurca bir söylem olsa da biraz düşününce haklılık payı olduğunu fark edebiliyoruz. Uçuk kaçık filmlerinde hayal dünyasıyla gerçekliği pastel betimlemeler ve karakterlerle birleştiren usta yönetmen, en son Moonrise Kingdom ile kariyerinin zirve noktasına ulaşmıştı. Bu kadar iyi bir filmden sonra gelecek eserinin ne kadar ...
Devamını oku
rudeonerudeone
Takipçi
1.698 değerlendirmeler
Takip Et!
4,5
14 Haziran 2014 tarihinde eklendi
Son yılların kesinlikle en iyi filmlerinden birine imza atmış Anderson. Her filmi gerçekten ayrı bir sanat eseri. En son "Moonrise Kingdom" ile kendine hayran bırakmıştı bizleri. Son olarak da "The Grand Budapest Hotel" ile. Sürekli bir önceki eserinin üzerine koyarak, seviyeyi daha da yukarıya taşıyarak ilerliyor sanki. Tam bir "yönetmen filmi". Muhteşem oyuncu kadrosunu tek tek saymaya, uzun uzun anlatmaya gerek yok. Ancak ...
Devamını oku
Ugur Tazegül
Takipçi
672 değerlendirmeler
Takip Et!
5,0
29 Aralık 2016 tarihinde eklendi
TEK KELİME İLE WES ANDERSON BAŞYAPITI
Wes Anderson gibi bir dahinin Amerikan sinemasına birkaç beden fazla geldiğini söylemek biraz cesurca bir söylem olsa da biraz düşününce haklılık payı olduğunu fark edebiliyoruz. Uçuk kaçık filmlerinde hayal dünyasıyla gerçekliği pastel betimlemeler ve karakterlerle birleştiren usta yönetmen, en son Moonrise Kingdom ile kariyerinin zirve noktasına ulaşmıştı. Bu kadar iyi bir ...
Devamını oku
theyurdal
Takipçi
548 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
5 Aralık 2021 tarihinde eklendi
Kesinlikle çekim kalitesi ve değişik tarzda olması ve eğlenceli olması filmi çok keyifli bir hale getiriyor.
Wes Anderson ve senarist Hugo Guinness, otel görevlisi Gustave karakterini yaratırken bir ortak arkadaşlarından ilham almışlar. Wes Anderson daha sonra bu sıra dışı adamı, 20. yüzyılda hayali bir Avrupa ülkesi olan Zubrowka'da yaşayan bir karaktere dönüştürmeye karar vermiş. Anderson'a göre Büyük Budapeşte Oteli, Stefan Zweig'ın anılarından esinlenen, 30'lu yıllardaki sansür öncesi komedilerine bir atıf.
Oyuncular ve Rolleri Hakkında
Owen Wilson da Wes Anderson filmlerine yabancı olmayan bir isim; Büyük Budapeşte Oteli'ni ünlü aktörün Wes Anderson evrenine dönüş filmi olarak nitelendirebiliriz. Wilson, Wes Anderson'ın ilk fimi olan 1996 tarihli Bottle Rocket filminden bu yana yönetmenle beraber. Daha sonra yönetmenin The Royal Tenenbaums, The Life Aquatic with Steve Zissou ve Fantastic Mr. Fox filmlerinde de yer alan oyuncu Moonrise Kingdom filminin kadrosunda bulunmuyordu.
Oyuncular ve Rolleri Hakkında
Ünlü oyuncu Bill Murray'i Wes Anderson evreninin ayrılmaz bir parçası olarak nitelendirebiliriz. Murray, ilk Anderson filmi olarak 1998 yapımı ''Rushmore''da Herman Blume karakteriyle karşımıza çıkar. Ardından ''The Royal Tenenbaums'' filminde aldatılan koca, ''The Life Aquatic with Steve Zissou''da kırmızı şapkalı denizbilimci, ''The Darjeeling Limited'' filminde işadamı, ''Fantastic Mr. Fox''ta Badger karakterini seslendiren kişi olarak yer alı
Devamını oku
TEK KELİME İLE WES ANDERSON BAŞYAPITIWes Anderson gibi bir dahinin Amerikan sinemasına birkaç beden fazla geldiğini söylemek biraz cesurca bir söylem olsa da biraz düşününce haklılık payı olduğunu fark edebiliyoruz. Uçuk kaçık filmlerinde hayal dünyasıyla gerçekliği pastel betimlemeler ve karakterlerle birleştiren usta yönetmen, en son Moonrise Kingdom ile kariyerinin zirve noktasına ulaşmıştı. Bu kadar iyi bir filmden sonra gelecek eserinin ne kadar riskli bir noktada ayakta durmaya çalışacağını tahmin edebilirsiniz. İlk olarak Berlinale’de görücüye çıkan, bir de festivalden büyük jüri ödülü kazanan Büyük Budapeşte Oteli, Anderson’ın önceki filmiyle yükselttiği çıtaya birden fazla basamak ekleyerek yönetmenin ustalık eseri olarak parlıyorBüyük Budapeşte Oteli’nde kendi zekasının ve hayal gücünün en uç noktalarına erişmiş gibi duruyor. İlk dakikalarında seyircide yüksek bir merak duygusu uyandıran filmin senaryosu en ufak bir şüpheye mahal vermeden kusursuzun kanlı canlı örneği olmuş desek abartmış olmayız. Büyük bütçeli yahut önemli filmlerin yıldız oyuncularının kısacık, basit rollerde hayat verdiği tuhaf karakterler, filmin adrenalini yüksek gidişatında seyircinin en samimi dostu oluyor. Yönetmen hayal ürünü bir dünyada, hayal ürünü karakterlerin ne kadar farklılaştırılabildiklerini kanıtlamak istercesine filmini basit patikalardan dolambaçlı yollara, sığ sulardan derin okyanuslara sürüklüyor. Öyle ki Büyük Budapeşte Oteli’nin her anında bir sonraki sahnede ne olacağını tahmin ettiğimiz halde bir an önce ilerlemesini bekliyoruz çünkü Anderson, iflah olmaz bir yaramaz çocuk olarak ritmi hiçbir şekilde düşmeyen ve en başından tutup duygu seli olup akan finaline kadar seyircisine kucak açan bir hikaye kurgusuyla karşımıza çıkmış. En güzel rüyalarımızı bile kıskandıracak bu yepyeni evrenin bir parçası olmak ise hiç zor değil zira yönetmen, her türden seyirciyi tatmin edecek bir portreye davet ediyor. Sıkı dostu Alexandre Desplat tarafından bestelenen harika müzikler eşliğinde, Anderson’ın kendisiyle özdeşleşen kamera kullanımı ve dekorlar da bu armoniye katılınca Büyük Budapeşte Oteli’nin mutluluktan ve sinemayı kutlamaktan daha azını vaat etmeyeceğini fark ediyoruz. Daha önce de bahsettiğim gibi yıldızlarla dolu kalabalık kadrosunun yağmur damlaları gibi bir bir ekrana düşüp bir anda yok olmaları ise hiçbir rahatsızlığa sebep olmuyor. Her biri bu armoniye renk katarak görevlerini yerine getiriyor, Anderson’ın baş yapıtının birer parçası oluyor.Aynen öyle; Büyük Budapeşte Oteli’ni Wes Anderson’ın başyapıtı olarak rahatlıkla kabullenebiliriz. İvmesini hiçbir zaman düşürmeyen böylesi yaratıcı bir yönetmenin Amerika’nın muhafazakar sinema anlayışı içinde sıyrılıp bu gibi eserlerle karşımıza çıkıyor oluşu ise basitçe bir lütuftan daha azı olamaz. Moonrise Kingdom sonrasında daha iyisini yapabilir mi diye düşünürken Büyük Budapeşte Oteli ile karşılaşmak pek hoş oldu, peki bundan daha iyisini yapabilir mi? Aynı kuşkuya mahal vermeye gerek yok, neden olmasın deyip geçelim!
volkanick
Filmin yıldızı:Filmin yönetmeni olan Wes AndersonBasit bir hikaye ve sıradan sayılabilecek bir senaryo ama kendine özgü kamera kullanımı,diyaloglar ve ünlü oyuncularla müthiş bir anlatım,modern bir masal...
Yorumları göster
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.