En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Arribas
Takipçi
38 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
19 Ekim 2015 tarihinde eklendi
Daha fazla aksiyon sahnesi ve geren bir film beklerdim ama tam aksine sizi eğlendirmeye çalışan bilimi öğretmeye çalışan ve uzayda içinizi rahatlatan bir film açıkçası film içinde bir gram gerilmedim ve zaten onuda çok amaçladığını sanmıyorum filmin bunların dışında 3D ye hiç gerek yokmuş ve ona dair bir sahnede yok sonuç olarak karşımızda mizahi yönü yüksek bir bilim-kurgu filmi var bir uyarıda vereyim sakın İnterstellar gibi olur heralde beklentisiyle gitmeyin film hayal kırıklığı olur ve beğenmezsiniz sakın ha 3.5/5
Matt Damon efsane oynamış.film bittiği zaman oyuncuların ismi geçiyorya, film bitti diye herkes kalkmadı salondan kimse çıkmak istemedi bir daha olsa bir daha izlerdi herkes. spoiler: Adam kendi kakasını gübre olarak kullanıyor müthiş
2015 yılının şimdilik en iyi filmini izlemiş oluyoruz. 2 Ekim'e kadar son yılların en yavan ve en kötü sinema dönemindeydik. Umarım bu film ile birlikte sinema dünyası çıkışa geçer. Bu yıl vizyona girmiş bir çok film izlememe rağmen Mad Max, Ex Machina'dan başka kayda değer bir film izlememiştim. The Martian ile birlikte bu sayı üçe çıktı. Belki de The Martian bu yılın en iyisi. Marvel saçmalıklarından kurtulup, Oscar dönemine geçtikçe artık gerçek filmleri izlemeye koyuluyoruz. Bu kez Oscar döneminin ilk etkileyici yapıtı Gladyatör, Alien ve Blade Runner gibi önemli filmlerin yönetmeni Ridley Scott'tan kitap uyarlaması bir senaryo ile geliyor. Öncelikle filmin uyarlama ve senaryoya dökülmesindeki abartılar ve şişirmeler dışında gerçekten hiçbir kusuru yok. Yönetmen Ridley Scott hiçbir efektten, hiçbir star oyuncudan, hiçbir müzikalden kaçmamış hepsini kullanmış. Adeta kariyerinin bir All star'ı niteliğine bürünmüş. Oyuncuların bir tanesinin yanlış bir oyuncu hareketi yapmasını bekledim ama hiç olmadı. Gerçekten son yılların en kusursuz oyunculuğuna sahip filmiydi. En iyi oyuncuları demiyorum en verimli oyunculukları diyorum. Çünkü adı pekte bilinmemiş oyuncular bile adeta kendini Nolan-Inarritu gibi yönetmenlere pazarlar havada oynamışlar. Matt Damon, Jessica Chastain, Michael Pena, Chiwetel Ejiofor filmin asıl yıldızları olmalarına rağmen diğer oyuncular sırıtmaktan öte onlar kadar iyi oynamışlar. Bir tiyatro izler gibi şaşkınlıkla izledim... Efektelere geçecek olursak bir çok bilim kurgu filmi izlemiş biri olarak 2001 A Space Oddysey ile birlikte uzay arenasında geçen en sağlam efektlere sahip, en iyi uzay havası veren filmdi. Belki Interstellar , The Martian'dan daha iyi bir film olsa da bu filmdeki muhteşem efektelere erişemezdi. Bundan sonraki efekt seviyesi ne olacak çok merak ediyorum. Bu saydıklarım filmin kesinlikle en iyi iki yönü oyunculukları ve efektleriydi. Diyeceksiniz ki ortada bir konu yok mu ? Elbette var hatta bir saniye kaçırmak istemeyerek pür dikkat izliyorsunuz. Bir Bilim kurgu filminde sormamız gereken " Şimdi ne olacak? " kalıbını sıkça sorduruyor. Ayrıca kendini izlettiği gibi çok orjinal ve çok sarsıcı sahnelere de sahip. Zaten hep söylerim bir gişe filmi sıkça " Vay be " dedirtiyorsa çok iyi olmaya başlamış demektir. Bu film de onu başarıyor. Komediden gerilime, dramdan maceraya her duyguya fazlasıyla yer verilmiş. Ama en başta dediğim gibi senaryosunun sıkıntılı olma nedeni bazı bölümlerde işler yokuşa girdiğinde şans faktörünü çok kullanması. Bu da senaryonun inandırıcılığını zedeliyor. Senaryo daha etkiliyici olsun, kurgu bağlantısı kopmasın diye abartılan ve hadi canım dedirten yerler de inandırıcılığı oldukça zedeliyor. Bunun gerçek hayatın bir kesiti değil de film olduğunu malesef ki hatırlamamıza sebep oluyor tabiki bu da hoş değil. Zaten en başta dediğim gibi filmde sayabileceğim tek eksik senaryodaki abartılar. Başka eksik sayamam. Yani sırf eleştirmek için müzikler kötü ya da mantık hatası var desem o bile değil. Müzikler harikulade, mantık hatası ise böyle atraksiyon olmasına rağmen hiç yok. Kısacası efsanevi yönetmen sorumluluğu üzerine almamış. Kendi payına düşen hiçbir işte kusur yok. Tüm sorumluluk kitabın yazarına kalmış. Öyle ki yönetmenin çok eleştirildiği ; siyahi oyuncuları oynatmaması, Amerikan ırkı savunucusu olması ve dindar olması özellikleri bile atlatılmış. Filmin en kilit noktalarında siyahi oyuncular var, Bütün senaryo Nasa üzerinden gitmiyor diğer ülke bayraklarına kardeşçe yer verilmiş- kardeşlik vurgusu var ve dini sembol olan haç bir film için ironi gibi doğranmış. Kısacası yönetmen tabularını oldukça yıkmış. Bu yüzden kesinlikle parantez içinde belirtiyorum ki yönetmenin en iyi performansı. Sırf bu yüzden bile izlenecekken totalde sezonun en iyi filmi olduğu gerçeği ile karşılaşınca mutlaka ama mutlaka sinemada izlenmesi gerekiyor. Son yıllardaki uzay ve bilim kurgu filmlerine eksi anlamda büyük kayıp yaşatan Marvel filmlerine ve Gravity-The Maze Runner gibi vasat filmlere tepki olarak Interstellar ile birlikte The Martian kapı gibi karşılarında duruyor. Bu yüzden kesinlikle ama kesinlikle izlenmeli. Filmi izlerken bir şey aklıma gelmedi değil. Matt Demon her oynadığı filmde bir ekip tarafından kurtarılmaya çalışılan adam oluyor aynı durum Er Ryan'ı Kurtarmak filminde de yaşanmıştı :) Puanım 10 üzerinden 9
Yönetmen Ridley Scott 'ın "The Martian" adlı filmiyle keyifli bir öğle sonu geçirdik. İnterstellar kadar olmasa da beklentileri hiç zorlanmadan karşılar nitelikte bir film olmuş. Mark Watney ile bilimin dibine vurduk. Gayet güzel ve kaliteli bir filmdi diyecek birşey yok.
Son zamanlarda izlediğim en başarılı bilim - kurgu ve uzay filmi.Matt Damon müthiş götürmüş.Film bir an olsun sıkmıyor , sonuna kadar soluksuz izletiyor.Replikler şahane hazırlanmış , böyle bir uzay filminde bu kadar çok güleceğimi planlamıyordum.O yüzden sıkıcı bilimselliğin yanında geçen esprili muhabbetlerden dolayı her izleyici kitlesine hitap ediyor.Aksiyon , heyecan , komedi, duygusallık , abartısız bilim ile gerçekten çok iyi bir iş başarmışlar.Bu geçişleri çok iyi dengelemişler.Yıldızlar arası filmi kadar sıkıcı değil , onun kadar hayal gücü yok.Bu arada yıldızlar arasını da çok beğenmiştim.Bu yüzden herkese şiddetle tavsiye ederim.
''Bu gezegendeki en iyi botanikçi benim'' :D Filmi bugün izleme fırsatı buldum. Son haftalarda merakla beklediğim bir filmdi. Çünkü uzaya karşı büyük bir merakım var ve uzayla ilgili filmleri de çok seviyorum. Bana göre bu konuda 2001: A Space Odyssey, Interstellar, Contact (her ne kadar uzayda çekilen sahneler fazla olmasa da) gibi filmler başı çeker. Geçen yılki Interstellar filminden sonra bu konuda çıta iyice yükselmişti. Bir Interstellar kadar etkili olmasını beklemiyordum açıkçası filmden önce. O seviyeye de çıkamamış ama ortalamanın üstünde bir film. Marsta su bulunmasının ardından filme olan ilgi daha da artmıştır normal olarak. Filme geçersek beklentilerimi karşıladığını söyleyebilirim. Diyaloglarıyla sık sık tebessüm ettiriyor. Oyunculukları da oldukça beğendim. Herkes üstüne düşeni fazlasıyla yapmış. Yönetmen zaten belli bir kalitesi olan birisi. Filmlerde müzik seçiminin çok önemli olduğunu düşünürüm. Sonuçta yerinde bir müzik en sıradan sahneyi bile mükemmel bir sahneye dönüştürebilir. Bana göre müzikler de oldukça kaliteliydi ve yerinde kullanılmıştı. Lafı fazla uzatmayayım. Bu yılın en kaliteli filmlerinden birisini sinemada izleme fırsatını kaçırmayın derim şiddetle tavsiye ediyorum iyi seyirler...
Matt Damon süper oynamış ve film her açıdan seyirciye adeta bir nasa dersi veriyor....duygulandım...güldüm...ve uzayda yalnız kalırsam bir çok şey öğrendim...film ilgimi fazlasıyla çekti...8 / 10
son yıllarda çekilen iyi bir uzay filmi, kendi galaksimizde geçmesi sebebiyle gerçekliği havada kalmadan izlenebiliyor. ancak filmdeki en büyük sıkıntı aynı zamanda filmin en iyiler arasına girmemesine sebep oluyor maalesef.. spoiler: 4.5 yıl değilde 4 ay bir ofiste mahsur kalmış gibi görünüyor, psikojik olarak çöküntü ve geçen zamanın beyazperdeye yansıtılamaması filmi sade bir uzay filminden öteye götüremiyor
Tam anlamıyla bir görsel şölene hazır mısınız? İşte bu film size bunu vaat ediyor. İnanılmaz çekimleri, manzaraları, ince detayları ile size bir görsel şov. Ridley Scott hiçbir masraftan kaçınmayarak adeta bizi Marsa götürmüş. Öyle ki o gerilim ve havayı çok derinden hissediyorsunuz. Yeri geliyor sizi güldürüyor, yeri geliyor duygulandırıyor. Aynı zamanda korkuyor, geriliyorsunuz. Yine aynı filmde size müthiş eğlendiriyor ve keyiflendiriyor. Film bu bakımdan her duyguya hitap etmiş diyebilirim.
Bu filmi izlemek için pek nedene gerek yok ama ben sizin için sıralayayım. En önemlisi yönetmeni çok üst düzey bir yönetmen. Böyle yönetmenler çok gelmiyor, bunların filmlerini sinemada izlemek ileride anlatabilceğiniz bir anınız olacaktır. Efsane Gladiator, Alien, Blade Runner, The Kingdom of Heaven, American Gangster gibi filmlerin yönetmenliğini yapmış bir isim. Bu filmleri belki sinemada izleyemediniz ama olsun Marslıyı izleyebilirsiniz. İkinci neden müthiş oyunculuklar, en başta Matt Damon tabiki de. Onun filmlerini buraya yazmama gerek yok. Henüz 45 yaşında sayısız üst düzey filmde oynamış bir isim. Filmde sazı eline almış ve mükemmel bir oyunculuk çıkarmış. Ve diğer oyuncularda ister istemez ona ayak uydurmuşlar ve bir çoğu kendi kalitelerinin sınırları zorlamışlar. Üçüncü bir neden uzay ve Mars ile ilgili tek tük çıkan bu filmler değerli birer maden gibiler. Buldun alacaksın. Dördüncü bir neden olarak daha önce söylediğim gibi inanılmaz görsel efektler. Ve son olarak ben okumadım ama kitabını okuyanlar zaten gidecektir filme.
Film aksiyon bolluğu olan bir film değil. Karakterin yaşadıklarını bazen gerilimli bazen de komik bir anlatımla bize aktarıyor. Daha çok öne çıkan duygular bunlar. Film hikaye olarak bir Interstellar değil. Bunu söylemek lazım. Senaryosu belli bir şablonda. Bu konu üzerinde zaten çok bambaşka bir şey de çıkmasını beklemekte fazla bir beklenti olur. Konu üzerinden yapılabileceklerin en iyisini yapmaya çalışmışlar. Bence gayette olmuş.
Son dönemin kaliteli iki uzay filmine göre kıyaslarsak, Gravity den daha iyi bir film ama Interstellar seviyesine çıkabilmiş bir film değil. İkisinin arasında bir yerde benim gözümde bu film. Görsel olarak rakiplerine göre avantajlı ama hikaye olarak bir tık geride kalmış bir film. Aslında bu film bana pekte bir bilim-kurgu gibi gelmedi. Gayet ayakları yere basan, mantıklı ve çok imkansız gibi de görünmeyen bir film. Yani çok ütopik bir film değil. Hatta bana yakın zamanda olmasa bile ilerleyen yüzyıllarda neden olmasın dedirten bir film. Gerçekçi bir hikayesi var yani. Bu senenin izlediğim en iyi üçüncü filmi diyebilirim. Diğer ikisi Mad Max filmi ve Inside Out animasyonu. Beklediğim filmler arasında da 3. sıradaydı. Diğer beklediğim filmler, efsane yönetmen Tarantino'nun filmi The Hateful Eight ve yine kaliteli bir yönetmen Inaratu'nun filmi The Revenant. Şu an için bu yılın izlenebilecek en iyi filmlerinden biri. Kaçırmayın derim ben. İyi seyirler... 8.2/10
Andy Weir’ın aynı adlı eserinden uyarlanan “#Marslı” Vizyona girdi. Uzun zamandır heyecanla beklediğimiz film, Ridley Scott’ın ellerinde bir başyapıta dönüşmese bile bir solukta izlenen başarılı bir bilim kurgu. En nihayetinde Marslı çok iyi bir film ancak filmi sevdiyseniz Marslı kitabını mutlaka okumanızı öneririm. Ridley Scott bir deha ve kitabı daha izlenir kılmış ancak bu haliyle konu gerilim unsurlarından arınmış. Bu bir yaklaşım ve bakış açısı… Filmi kitabından daha akıcı ve keyifli bulanlar da mutlaka olacaktır.
kesinlikle gorulmesi gereken bir film. atmosfer gorsellik akicilik ve efeklere tam puan. kliseler yok mu var tabiki ama kimseyi oldurmez. ridley abi hala oyundayim diyor,hepsinin ellerine saglik..
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.