Hesabım
    İtiraf 2
    Ortalama puan
    3,4
    40 Puanlama
    İtiraf 2 hakkında görüşlerin ?

    5 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    3 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.081 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    14 Kasım 2022 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da kaleme alan Lars von Trier'nin yönetmen koltuğunda oturduğu “Nymphomaniac : Volume II”, Amerika Sinema Filmleri Derneği (MPA) tarafından 17 yaş üzeri izleyici kitlesi kategorisinde değerlendirilen; (kesinlikle pornografi değil) "erotizmin" zirveye oturtulduğu, Almanya, Belçika, Danimarka ve Fransa ortak yapımı olan "aykırı" bir film olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, 4.7 milyon dolarlık bir bütçeyle, görsel efekt teknolojisi ve cinsel organları temsilen sıra dışı "protez makyaj" uygulamalarına yer verilmesine ilaveten; özellikle de sevişme sahnelerinde koordinatörlüklerini Olivier Bisback ile Ernst Reimann'ın üstlendikleri, işin profesyoneli dublör oyuncuların performanslarına yaslanılarak çekilen ve 2 Eylül 2014 tarihindeki dünya prömiyeri Venedik Film Festivali'nde yapılan "NYMPH()MANIAC" serisinin bu ikinci filminin 180 dakikalık "Director's Cut / uncut" versiyonuna biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Sinemada, "ezber bozan" işlere attığı imzalarla tanınan Lars von Trier'nin 328 dakikalık bir bütün olarak kurgulayarak çektiği ancak sinema endüstrisinin; bunun 87 dakikalık kısmının kırpılarak seyirciye sunulmasının yanı sıra, "Volume / Cilt I ve Volume / Cilt II" diye ikiye bölünmesini de uygun bulunduğu bu destansı filmin ilk cildinin başlangıcını hatırlatmak gerekirse...

    Ki bizce bu şart...

    Neden mi?

    Dilerseniz önce hatırlatmamızı yapalım...

    ***

    Karlı ve kasvetli bir akşam da, bir şişe süt ile biraz da pasta almak için dışarıya çıkarak yakındaki bir mahalle dükkanına giden Seligman (Stellan Skarsgård), gerisin geriye evine doğru yönelmişken; arka sokaklardan birinde, yerde kanlar içinde yatmakta olan Joe'ya rastlamıştı...

    Fena biçimde dövülerek sokağa atılmış olan ve Seligman'ın, gerek ambulans gerekse de polis çağırma önerilerini kabul etmeyen ama Seligman'ın elinde tutmakta olduğu filenin içindeki süt şişesini gören Joe; bir fincan sütlü çayın, kendisine iyi gelebileceğini söylemişti...

    Bunun üzerine Seligman; kendisine giyebileceği bir pijama ile temiz çarşaflar sererek uyuyabileceği bir yatak da hazırlayarak verebileceği Joe'yu, koluna girerek evine götürmüştü...

    Ardından yatağa yatırarak üstüne yorganı örttüğü Joe'ya, sütlü çayını da getiren Seligman; başucuna çektiği bir iskemleye oturarak ondan, yaşadıklarını anlatmasını istemişti...

    Ancak uzandığı yerden, kendi hikayesine başlamak yerine duvardaki sinek şeklindeki olta iğnesi dikkatini çekince mevzu; dönüp dolaşarak, Seligman'ın balık tutma hobisine evrilmişti...

    Hatta çocukluk günlerinde okuduğu, Izaak Walton ve Charles Cotton'ın yazdıkları "The Compleat Angler: or, The Contemplative Man's Recreation" (1653) isimli balıkçılığın püf noktalarının en ince detaylarına kadar incelenerek değerlendirildiği klasik kitabına da...

    Derken...

    Sıra, yıllardır çok satanlar arasında yer alan bu kitabın adından esinlenen Joe'nun kendisine gelmişti...

    Ve "spoiler" vermemek adına bizde orada yorumumuza son noktayı koymuştuk...

    ***

    Elbette ilk filmdeki yoğun cinselliğe, sadomazoşizm ile fiziki şiddetin de ekleneceği bu film için de "spoiler" vermek gibi bir niyetimiz mevcut değil...

    Yalnız ilave edebileceğimiz tek husus:

    Seligman'ın, evinin arka sokaklarından birinde; yerde kanlar içinde yatarken bulduğu Joe'yu, kimin o hale getirdiğini de öğrenebileceğimiz biçiminde...

    ***

    Stacy Martin, Sophie Kennedy Clark, Shia LaBeouf, Christian Slater, Jamie Bell, Uma Thurman, Jean-Marc Barr, Willem Dafoe, Mia Goth ve Udo Kier gibi yıldız oyuncularında devreye girerek medeni cesaretlerini sergileyecekleri filmin "uncut" versiyonunda siz değerli sinema sever dostlarımızı; şaşkınlık içinde seyredeceğinizi tahmin ettiğimiz, 180 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Bitirmeden, yukarıda da işaret ettiğimiz gibi; "Volume / Cilt I ve Volume / Cilt II"nin oluşturduğu 328 dakikanın tamamı bir bütündür ve o yüzden de, "Birinci filmin temposu iyiydi ama ikincisi olmamış" demenin, son derece anlamsız olduğunu da belirtmiş olalım...

    Keyifli seyirler,
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    20 Nisan 2014 tarihinde eklendi
    İlk bölümün seviyesini aynen devam ettirmeyi başarıyor. Üzerine konuşulması gereken, kolay kolay yabana atılacak bir film değil. Ancak ne yazık ki bizim ülkemiz seyircisi, ne yazık ki çok büyük bir kısmının sinemanın yanından bile geçmemesine rağmen kendisini "sinemasever" olarak addeden kişiler olmasından mütevellit, bu gibi filmleri çok başka değerlendiriyor. Örneğin normalde Lars von Trier ismini veya onun sinemasını duymamış olan binlerce insanın, haberlerde, orada burada filmin bel altı sahneleri nedeniyle yasaklandığını duyar duymaz çılgıncasına filmi izlemek istemeleri, zaten onların yorumlarından pek bir şey çıkmayacağının başlıca göstergesi. Bu arada ben de filmi inanılmaz yüceltip kusursuzlaştırmaya çalışmıyorum kesinlikle. Ancak bir filmi "doğru düzgün" veya "adam" gibi izledikten sonra konuşulması gerektiğini savunuyorum sadece. Kötü hissetmenizi sağlayan bir film aslında. Aynı zamanda izlerken sizi pek çok açıdan düşüncelere sevk ediyor. Bir yandan göndermeleri takip etmeye çalışıyor, bir yandan karakterlerin yaşadıklarını tahmin etmeye çalışıyorsunuz, bir yandan ahlaki değerleriniz devreye giriyor vs. Oyuncuların her biri çok zor rollerin altından başarıyla kalkmışlar. Senaryoda gerçekten çok başarılı kısımlar var. Yönetmenin filmi birden çekmediği, üzerine kafa patlattığı kendini belli ediyor hemen. Herkesin kendi penceresinden izleyip yorumlayacağı bir film sonuç olarak.
    Engin Yüksel
    Engin Yüksel

    Takipçi 1.458 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    28 Aralık 2015 tarihinde eklendi
    ilk filmine oranla daha sıkıcı gelse de cinsel sahnelerden öte vermiş olduğu mesajlar üzerinden değerlendirilmesi gereken bir yapım 6/10
    mumillica
    mumillica

    Takipçi 52 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    25 Nisan 2014 tarihinde eklendi
    İlk bölümle aynı düzlemde ilerliyor. Bu sefer Joe nun duygusal tarafı daha ön plana çıkıyor.
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    8 Ekim 2014 tarihinde eklendi
    Çok az kişinin kaldırabileceği bir yapım. Hele daha önce Trier izlememiş biri izlerse kalp krizi geçirebilir. Sanat değil porno diyen insanlar akın edecektir. Onlar için film Komedidir aksiyondur. Sanki her insan hayatı belli bir süreçte ilerliyor. Sanki herkes monoton mutlu bir hayat yaşıyor. Düşünceler aynı. Olaylar aynı. Bu mudur? Oyunculardan Shia Labeouf u tanıyor sadece gelmiş yorum yapıyor, yönetmenin adını telaffuz edemez gelmiş yorum yapıyor, Örümcek adam çıksa da izlesek diyen adam gelmiş yorum yapıyor. Eskiden bu siteye çok yorum yapardım. Ama artık nadir yapıyorum. Çünkü yorumlar yanıltır. Her film esaretin bedeli veya yeşil yol değil. Her kitle her filmi beğenemez. Bu film replikleriyle, yönetmenliğiyle , kurgusuyla, finaliyle ve oyunculuklarıyla üst düzey bir filmdir. Part 1 Part 2 ayırmayacağım. Kopmuyor çünkü. Türkiye'de yasaklanması çok normal. Festival gösterimi yeterli. Herkes izlememeli. Eski filmleri daha iyidir. Bu biraz daha artistik bir film. Dogville, Antichrist, Melancholia gibi sade değil. Kendinizi kandırmayın. Önyargılı olmayın. Açıkfikirli olunması her insandan beklenmemeli. Ama izleyecekseniz olmalısınız. Sadece bu filmde değil, Avengers ından Hangover'ına. En gereksizinden en derinine. İzleyecek çok film var. İzle ve çıkarabildiğin sonucu çıkar. 10/8.6
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top