Hesabım
    Her Şeyin Teorisi
    Ortalama puan
    4,2
    162 Puanlama
    Her Şeyin Teorisi hakkında görüşlerin ?

    17 Kullanıcı yorumları

    5
    3 Eleştiri
    4
    9 Eleştiri
    3
    4 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Birkan K.
    Birkan K.

    Takipçi 51 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    21 Şubat 2015 tarihinde eklendi
    Ünlü Fizik Profesörü Stephan Hawking’in kara delikler hakkındaki teorisini bulmasıyla süregelen, daha çok özel hayatını anlatan The Theory of Everything, Eddie Redmayne’ın Stephan Hawking’e çok benzemesi ve iyi rol kesmesi dışında beni fazla tatmin etmedi açıkçası. Oscar’da en iyi film adayı olması ve IMDB’ye yüksek puan ile giriş yapması, bir Akıl Oyunları (Beautiful Mind) beklentisi yarattı bende. Ama film vasatı aşmıyor ne yazıkki. 2 saatlik filmde teoriyi bulma süreci, Hawking’in teorileri ve ALS hastalığı ile ilgili bölümler çok yumuşak ve üzerinde durulmadan basitçe geçilmiş. Bunda filmin Stephan Hawking’in ilk eşi Jane Hawking’in kitap uyarlamasından senaryolaştırılmasının da etkisi büyük tabi. Film tek bir bakış açısından anlatılmasa da ex yengemiz Jane daha çok kendi hal ve durumunu ortaya koymuş. Ama bu haleti ruhiyenin de içine giremiyoruz. Yani ALS hastası bir adamla evli olan bir kadının zorluğu ve ruh hali gözler önüne serilmek istense de sanırım Stephan Hawking’in yaşamını devam ettirmesinden mütevellit fazla ayrıntıya girilmemiş üstün körü anlatılmış her şey. Bir de sürekli çocuklar oluyor. Yenge getirip Hawking’in kucağına veriyor. Bir buseli sahne görsekte, bunların Stephan’dan mı yoksa leyleklerden mi geldiğini anlayabilseydik. Bazen kitap uyarlamaları senaryoya çevrildiğinde 2 saatlik filme her şey sığdırılamıyor, bu da çekilmek için çekilmiş bir biografi filmi ortaya koyuyor. Ne de olsa merak edilen ünlülerin biografileri sinema seyircisi ve sevenleri tarafından mutlaka izlenir. Bu arada Eddi Redmayne’in Oscar ödüllerinden Yılın En İyi Aktörü adayı olması bu filmi izlenilmesi gereken filmlerden kılıyor. Gerçekten bu hastalığı yaşamanın ne kadar zor olduğu bir gerçek, sağlıklı bir birey olarak bu hastalığın canlandırmasını yapmanın bile ne kadar zor olduğu, Eddie Redmayne’ın ne kadar büyük bir yükün altından başarıyla kalktığını görüyoruz. Bu yüzden en iyi aktör adaylığının en büyük favorisi bence. Kadın oyuncumuz Felicity Jones’da ne yazık ki güzelliği dışında duygusunu algılayamadığımız bir performans sergilemiş. (Bu arada filmi izlerken; “Olum bu kız çok güzel gerçek yengemiz de bu kadar tatlı mı ?” diye baktım Google’dan) Ex yengemiz filmin senaristi olduğu için kendini güzel bir aktiristin oynamasını istemiş sanırım. Spoiler: Bu arada filmin son sahnesinde çocuklar boyuna gelmiş artık. Yenge’de herhangi bir yaşlılık belirtisi yok. Koskoca Hollywood yapımı bari Flash Tv yaşlandırma tekniği ile eskitseydiniz Jane Hawking’i. Bence bunda da yengenin parmağı var.
    volkanick
    volkanick

    Takipçi 683 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    18 Şubat 2015 tarihinde eklendi
    Bu yılın en iyi aktör Oscar adaylarından Eddie Redmayne'ın harika oyunculuğu ile göz kamaştırdığı, en iyi film Oscar adaylarından biri olan orta karar bir biyografi.
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    29 Ocak 2015 tarihinde eklendi
    İngilizce'de bir tabir vardır: "Inspirational" (ilham verici). Bu sıfat "inspirational quotes", "inspirational people", "inspirational movies" gibi kullanımlara sahiptir. İşte "The Theory of Everything", sonuna kadar "inspirational" bir film. 2014 yılı, özellikle de ikinci yarısı, sinema sanatı açısından çok kaliteli geçti. Oscar maratonuna girdiğimden beri, her izlediğim "En İyi Film" adayı, en az bir önceki kadar tatmin etti beni açıkçası. "Interstellar" gibi bir başyapıtın teknik adaylıklar haricinde es geçilmesi içimizi acıtsa da (zaten Akademi'yi tek başına bir otorite olarak görenlerin sayısı da günden güne azalıyor), çetin geçeceğe benzer bir ödül yarışı bizi bekliyor. Bu da mutluluk verici tabii ki. James Marsh'ın Gael Garcia Bernal ile çektiği "The King"ini izlemiştim önceden. Açıkçası en azından o dönem için çok da aklımda yer etmemişti. Bu filmiyle ise kesinlikle "level atlamış". Dünyaca ünlü bir bilim adamının hayatından kesitler sunuluyor. Jane Hawking'in otobiyografik kitabından uyarlama. Uyarlama olunca gerçek hayatın birebir yansıması olmuyor bu tarz filmler. Ancak biz de belgesel izlemeye gitmiyoruz zaten. Özveri, adanmışlık, yaşama sevinci, hayal kırıklıkları, çok az filmde bir arada ve bu denli etkileyici anlatılmıştır. Her şeyden önce muhteşem bir "Eddie Redmayne". Bu performansıyla uzun yıllar hatırlanacak. Felicity Jones ve diğer tüm kadro da kusursuz. Jones "En İyi Kadın Adayı" olacak kadar iyi mi, bilmiyorum. Ancak kesinlikle başarılı. Hikaye akışı, sürükleyiciliği, müzik kullanımı ve dönem filmi estetiği ile de dikkat çekiyor film. Senenin mutlaka görülmesi gereken eserlerinden.
    jamesbond-2
    jamesbond-2

    Takipçi 1.684 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    11 Mart 2015 tarihinde eklendi
    Beklenene değer bir film ortaya çıkmış,çok beğendim ve hala yaşamakta olan bir bilim dehasının biyografisini izlemek de gerçekten değişik bir his oldu benim için
    Alp T.
    Alp T.

    Takipçi 301 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    21 Ocak 2015 tarihinde eklendi
    Her Şeyin Teorisi, (The Theory Of Everything) oldukça dramatik ve gerçekçi bir film. Oldukça başarılı ve acelesiz bir şekilde işlenmiş. Oldukça gerçekçi ve başarılı olmuş. Hatta, bunu kanıtlamak için de Stephen Hawking ile ilgili küçük bir araştırma yaptım. Hawking hakkında yazan bilgiler ile filmdeki olaylar birebir uyuşuyor. Olayları birebir uyuşturmak da zor iş. Bu arada film o kadar gerçek ile uyuşmuş ki Stephen Hawking, bu filmi izlerken gözyaşlarına boğulmuş. Bu da filmin olumlu ve izlenilebilir kılan etkenlerinden birisi.

    Film Hawking'in hayatı ile ilgili 1960-1990 (kabaca yazdım) yılları arasında, ALS hastalığına yakalanmadan ve eşi Jane Wilde ile olan aşkının öncesi ve sonrasını işliyor. Yani bunlar daha çok ön planda, bilim ile ilgili olan çalışmalar -genellikle geçse de- biraz arka planda kalmış. Bu yüzden bütün filmin bilime dayalı olduğunu düşünüyorsanız, beklentinizi bu yandan düşük tutun. Ama öteki yandan sizi oldukça dramatik ve romantik bir deneyimin beklediğini söyleyebilirim.

    Filmdeki oyunculuklar için de Felicity Jones ve Eddie Redmayne'den bahsedeceğim. Felicity Jones'u bu yılki İnanılmaz Örümcek-Adam 2'deki performansından bildiğim için ona benzer bir şeyler beklemiştim. Ama bu filmde karakterine hakim bir şekilde, profesyonelce bir performans sergilemiş. Kötü değildi, bence başarılıydı. Eddie Redmayne ise enfes bir şekilde oynamış. Hatta oynamamış, resmen yaşamış. Onu izlerken sanki gerçekten de Stephen Hawking'i izlediğimi zannettim. Bu yılki Oscar ödüllerinde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kesin Eddie Redmayne ya da Michael Keaton'ın alacağına hiç şüphem yok.

    Bu arada, filmin bu kadar iyi tarafından bahsettim de hiç mi kötü tarafı yoktu? Aslında yoktu ama bir yetersizlik vardı sanki. Film boyunca hafiften bunu hissettim ve finalde de hafif askıya alınmış gibi geldi. Ama bunun dışında film başarılıydı bence. IMDb'deki puanını (7.8/10) hak ediyor. Ben de filme 7 verdim 10 üstünden. Bence izlenmeli. Tavsiye ederim. Ödül sezonunun izlenilesi filmlerinden birisi. İyi seyirler.

    Not: Film normalde 27 Şubat'da vizyona girecek ama bence filmi ev sinemasından da izlerseniz büyük bir şey kaçırmazsanız. Bu yüzden "illaki de sinemada izlenmeli bu film" derdine düşmeye gerek yok bence.
    theyurdal
    theyurdal

    Takipçi 550 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    5 Temmuz 2015 tarihinde eklendi
    kesinlikle izlenmesi gerken ve ders çıkarıılması gerekilen bir yapım gerçek hikayeden alıntı ve inanılmaz içine çeken bir film 2014 yılına damga vurmuş olan bir film 10 üz 8.5
    Kağan Y.
    Kağan Y.

    Takipçi 58 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    25 Şubat 2015 tarihinde eklendi
    The Theory of Everything, bu yıl Oscarlara aday olan 8 tane filmden bir tanesi. The Theory of Everything Oscar'ın tam da arayacağı bir film. Bir de Stephen Hawking'in biyografisi olması. Adaylık ihtimali hepten yükseliyor. Evet, The Theory of Everything bu yıl Oscara aday olan biyografi filmlerinden bir tanesi daha. 8 filmin 5inin biyografik olması(Boyhood da dahil) gerçekten çok yüksek bir oran. Filme gelecek olursak, öncelikle filmde tabiki Eddie Redmayne'in performansı adaylar arasında ödül alacak kadar başarılıydı ve altından kalkılması çok zor bir işin üstesinden çok başarılı bir şekilde geldi ve umarız yolu açık olur. Fakat Jupiter Ascending gibi başarısız ve konusu bile oturmamış filmde oynaması bizi üzdü. Ancak önümüzdeki yıllarda da önünün açık olacağına inanıyorum. Filmdeki diğer başrol oyuncusu Felicity Jones da bence gayet başarılı bir performans sergilerken, kısır bir bayan oyuncu performansı kadrosu arasından adaylık alarak sıyrılıyor. Filmin gerçekten çok etkileyici olduğunu söylemem lazım. Film iki saat içerisinde sizi sık sık duygulandıracak, ara ara güldürecek ve de sonunda yüzünüzde üzüntülü bir gülümseme bıraktıracak. James Marsh' ın da tam da bu konuda övmek gerekiyor. Bunun dışında, The Theory of Everything filminin en büyük eksisi, Stephen Hawking'in yaptığı buluşlardan pekala az bahsetmesiydi. Evet, Stephen Hawking'in teorilerini anlatmakta ancak filmin temelinde bir biyografiden çok bir aşk hikayesi tadında bir film seyrediyoruz. Hatta bir ara sıkıldığımı da söylemeliyim. Ancak The Theory of Everything bu yılın en başarılı filmlerinden bir tanesi. 27 Şubat'ta vizyona girmişken uğramanızı tavsiye ederim. Fakat benim şahsi fikrim, tıpkı American Sniper gibi The Theory of Everything'in de Akademi'den hem Akademi'nin kalbini çalan senaryoları hem de başarılı başrol oyunculuklarıyla adaylık aldıkları. Keza yönetmenlik dalında adaylık alıp en iyi filmde adaylık alamayan Foxcatcher ve de hakkı yenen Nightcrawler, alışılagelmiş biyografi filmlerinin (Foxcatcher da bir biyografi filmi) yerini özgün senaryolarıyla doldurması gereken iki filmdi kesinlikle. Gene de The Theory of Everything çok başarılı bir film olduğunu yineleyelim.
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.883 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    8 Nisan 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosunu, Jane Hawking'in "Travelling to Infinity: My Life with Stephen" (2007) isimli anılarından uyarlayarak Anthony McCarten'ın yazdığı “The Theory of Everything”, yönetmen koltuğunda bol ödüllü "Man on Wire" (2008) ile kazandığı belgesel deneyimine de sahip olan James Marsh'ın oturduğu biyografik bir drama...

    O nedenle de Stephen Hawkink karakterini sıra dışı bir performans ile canlandıran Eddie Redmayne'in, yılın "En İyi Erkek Oyuncu" kategorisinde Academy, Golden Globe ve BAFTA ödüllerinden üçüne de el koyduğu bu filmi, hiç uzatmadan BAFTA ödüllü senaryosu üzerinden değerlendirmeye çalışacağız...

    Yıl 1963 ve aynı isimli üniversitenin de bulunduğu İngiltere'nin Cambridge kentindeyiz...

    Olaylar, bilimin ışığı ile aydınlanmış bir ateist de olan kozmolog Stephen Hawking'in arkadaşı Brian (Harry Lloyd) ile halen bisiklete binebildiği ve Pazar ayinlerini aksatmayacak kadar dindar olan müstakbel karısı Jane Wilde (Felicity Jones) ile bir partide tanışarak telefon numarasını aldığı neşeli günlerden biriyle başlar...

    Tabii aynı zamanda Cambridge'de modern kozmolojinin babalarından biri olarak bilinen Dennis Sciama'nın (David Thewlis) gözetmenliğinde fizik doktorasına başlamasının yanı sıra hastalığının ilk belirtilerinin hafif hafif ortaya çıktığı günlerdir de bunlar...

    Yine o Pazar ayinlerinin birinin ardından Stephen sanat öğrencisi Jane'i, annesi Isobel (Abigail Cruttenden), babası Frank (Simon McBurney) ve kız kardeşleri Mary (Lucy Chappell) ve Phillipa (Charlotte Hope) ile tanıştıracağı öğlen yemeği için evlerine davet eder...

    İyice yakınlaşan Stephen ile Jane, üniversitenin Mayıs balosuna da beraber giderler...

    Bir sunumunda, daha sonra birlikte bir teorem de gerçekleştireceği Nobel fizik ödüllü Roger Penrose'un (Christian McKay) kara delik teorisini duyarak etkilenen Stephen'ın fikirleri de artık olgunlaşma aşamasındadır...

    Fakat ne yazık ki, beyni dışında kalan bütün organlarının etkileneceği rahatsızlığı da tamamen su yüzüne çıkmış olup üniversite hastanesinin kıdemli doktorunca (Adam Godley) yüzüne karşı, sadece iki yıl ömrünün kaldığı da söylenmiştir...

    Üzüntüsünden içine kapanarak Brian ve Jane'den uzaklaşmaya çalışsa da Jane Stephen'i terk etmez ve evlenirler de...

    Derken Robert (Lottie Hamilton) adında bir erkek çocuğuna sahip olmalarının yanı sıra Stephen doktora derecesini de kazanmıştır...

    Ancak çift bastonla ayakta durabilen Stehen'ın durumu günden güne kötüleşmektedir...

    Yeme ve içme gibi günlük sıradan faaliyetler, onun için bir işkence halini almıştır neredeyse...

    Ve mecburen ilk tekerlekli sandalyesi de alınır kendisine...

    Dakika 45...

    Geride filmin bir konferans sahnesinde Hawking'e, "Tanrıya inanmadığınızı söylemiştiniz, size yardımcı olan bir hayat felsefesi var mı?" şeklinde bir soru yöneltildiğinde, verdiği yanıt ile hayatının akışı içinde, çatırdayan evliliği dahil yaşanan diğer şeyleri de içeren öyle bir 78 dakika daha var ki, kesinlikle koltuklarınıza çakılarak pür dikkat bir biçimde izleyeceksiniz...

    Keyifli seyirler,
    mali
    mali

    Takipçi 79 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    28 Şubat 2015 tarihinde eklendi
    Trajedi yoğun olarak film içerisinde yaşanmakta ve izleyici tarafından da hissedilmekte.. Bir şekilde film izleyenlerin kalbini sızlatıyor. En duygusalımız ağlayabilir de... Her şeyden öte Eddie Redmayne aldığı Oscar'ı sonuna kadar hakketti. Olağanüstü bir oyunculuk. Belki de onun yerinde farklı bir oyuncu olsa idi verdiğim 4 yıldız 2,5 hatta 2 bile olabilirdi.. İzlemelisiniz
    Mert H
    Mert H

    Takipçi 1.257 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    30 Mayıs 2015 tarihinde eklendi
    Aldığı oscar ödülünü hak ediyor.. Hawking'in hayatı gayet akıcı ve güzel işlenmiş , üstüne fizik ile ilgili kuram ve teoriler her izleyenin anlayacağı şekilde sade bir dilde anlatılmış.. Eddie Redmayne başka biri olarak doğsa , Stephan Hawking olarak doğacakmış :)
    Kamer K.
    Kamer K.

    Takipçi 1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    27 Ocak 2015 tarihinde eklendi
    çok iyi performanslar izleyeceğiniz bir gerçek yaşam öyküsü
    ozkanates2
    ozkanates2

    23 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    16 Mart 2015 tarihinde eklendi
    Kingsman'e 9, Her Şeyin Teorisi'ne 5 veren Beyazperde eleştirisini tekrar tebrik ederek söze başlayayım:

    Film, iki güçlü karakterin çok güç koşullar altında kurdukları ve yürüttükleri bir yaşamın öyküsü. Öyküde hiç bir şeyin altı çizilmediği için, filmin bu ana motifini akışın içinde yakalamak gerekiyor. Hastalığıyla, hastalığına gösterdiği sebatıyla ve başarılarıyla öyküdeki ana karakteri Stephen'ı beklerken iken, Jane de bu pozisyona ortak çıkıyor. Bu, çoklarının düşündüğü gibi biyografiyi Jane kaleme almış olduğu için değil. Stephen hastalığının realitesi ve zorunlulukları üzerinden seçimler yapıyor. Bu seçimlerdeki cesareti hayranlık uyandırıcı. 2 yıllık ömrü kaldığını duyduğunda bu süreyi çalışarak geçirmeye karar vermesi, onca zor koşullar altındaki hayatında yaşama sevincini bir ömür kaybetmemesi gibi. Ancak Jane'in durumu bundan da öte. Çünkü o, zor bir hayatı seçmek zorunda değilken seçiyor. İlk dakikada, ilk yılda, onuncu yılda seçimini değiştirmek şansı elindeyken kalbinin çağrısına uyuyor. Pek çok kere de gemileri yakarak.

    Filmin tek eksisi, harika bir öyküyü Batı kültürünün mekanik sınırları üzerine çıkaramamış olması. Karakterlerin iç süreçlerini, aldıkları kararlarda, geçirdikleri dönüşümlerde etkili olan içsel dinamikleri gözlemleyemiyor; karakterlerin yaşadıklarına dışarıdan, bir fotoğrafa bakar gibi bakıyoruz. Fakat ki bu zaten bir Batı filmi olduğundan, mevcut halini olabileceğin en iyisi olarak kabullenip sadece yarım puan kırıyorum.

    Filmde Stephen'ın bilim yönünün işlenmemesi de sorun değil. Uzay-zaman sürekliliği gibi, en bilmişlerin bile aslında bir şey anlamadığı konuları kitleler için hazırlanmış bir filme sokuşturmanın, filmin zaten güçlü olan dokusunu bozmaktan başka katkısı olmazdı. Aynı durum Stephen'ın kariyeri için de geçerli. Stephen'ın olağanüstü başarıları, filmi bir başarı/kazanma/galibiyet öyküsüne çevirirdi (ki bunu Batı sinemasında sabah akşam seyredip duruyoruz zaten).

    Eddie Redmayne'nin oyunculuğu akıllara ziyan, bazı sahneler sırf onun duruşu ile akıllara kazınıyor (spoiler vermemek için bahsetmiyorum). Eddie kadar renkli olmasa da Felicity Jones'da odaklanmış güçlü kadın rolünü filmin akışına oturtmuş, sade güzelliğiyle de Eddie'ye sık sık omuz vermeyi başarıyor.

    Özetle Her Şeyin Teorsi bir yaşam efsanesi. İçinde kendimizi bulduğumuz, sahip olduklarımızın kıymetini bir kez daha tarttığımız, hayatı göğüslemekte duruşumuza çeki düzen verdiğimiz, kadın-erkek ilişkileri üzerine felsefelere daldığımız, aile mefhumunun tatlarını tazelediğimiz, çocuklarımıza seyrettirmemiz gereken, şahaser demesem de şahasere yakın bir eser.
    Haluk T.
    Haluk T.

    4 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    26 Mart 2015 tarihinde eklendi
    Film, bir bilim adamının yaşam öyküsü ve akademik kariyeri olarak değil, dramatik bir aşk hikayesi olarak izlenirse fena sayılmaz. "Zamanın Kısa Tarihi" kitabını okuyup sevenler ve bu filmde de kitaptaki konuların işleneceğini umanlar düş kırıklığına uğrayabilir. spoiler:
    Giray
    Giray

    4 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    13 Mart 2015 tarihinde eklendi
    Gerçekten harika bir film.Her saniyesini dikkatle izledim ve büyülendim.Film bize önümüze çıkan engellerden ne derecede olursa olsun yılmayıp pes etmeden amacımıza ulaşmak için çalışmamız gerektiğini gösteriyor.Oyunculuklara gelirsek müthiş özellikle Eddie Redmayne gerçekten Stephen Hawking filmde oynamış hissi veriyor.Stephen Hawking filmi izledikten sonra yaptığı röportajda:“Bence Eddie Redmayne beni çok iyi bir şekilde canlandırdı. Kimi zaman ekranda kendimi gördüğümü sandım” dedi.
    elifs
    elifs

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    31 Ekim 2020 tarihinde eklendi
    Güzel. Stephen Hawking'in yaşamını, aşk, özveri, bağlılık ve zaman teorisi çerçevesinde ele almış. Ve hepsini hissedebiliyorsunuz. Filmin sonuna doğru Stephen'in karısından ayrılması sanırım aşkın belki de en acı tarifi.. Ben beğendim.. İzleyin, pişman olmayacaksınız.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top