Hesabım
    Doğu Ekspresinde Cinayet
    Ortalama puan
    3,2
    yayın
    • T24
    • Sözcü
    • Habertürk
    • Milliyet
    • Hurriyet

    Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.

    Basın Eleştirisi

    T24

    Yazar: Atilla Dorsay

    Oyunculuk da ayrı bir alem... İngiliz dehası, tiyatro ve sinemada yazar-oyuncu-yönetmen Kenneth Branagh, Belçikalı detektife Albet Finney, Peter Ustinov, David Suchet gibi öncüllerinden sonra yepyeni bir lezzet katıyor: ince zekasından her şeyde kusursuzluk arayışına, bir yazarın dediği gibi “aslan yelesini andıran bıyığı”ndan abartılı aksanına... Kalabalık kadroda öne çıkanlar Rus prensesinde ‘Dame’ ünvanlı Judi Dench, kötülük simgesi Ratcheff’de Johnny Depp, uşağında Derek Jacobi, özel sekreterinde Josh Gad. Ama en başa yeniden parlak bir dönüş yapan Michelle Pfeiffer’i ve onun erkek avcısı Amerikan dulu Mrs. Hubbard kişiliğini koymak gerek.

    Eleştirinin tamamı için: T24

    Sözcü

    Yazar: Burak Göral

    Bize geniş ekranın hakkını veren güzel bir sinematografi sunan yönetmen Branagh, aynı zamanda Belçikalı dedektif Poirot rolünde parlak bir performans gösteriyor doğrusu. Johnny Depp, Michelle Pfeiffer, Penelope Cruz, Willem Dafoe, Judi Dench gibi yıldız oyuncuların renk kattığı filmde özellikle Michelle Pfeiffer yıllara direnen güzelliği ve performansıyla diğerlerinin arasından sıyrılıyor. Pfeiffer'ın finaldeki performansıyla filmin ortalarında düşen duygusal tonu zirveye taşıyor.  İkinci bir Poirot filmine (Death on the Nile) daha kapının aralanması da güzel olmuş. Doğrusu Branagh'ın canlandırdığı Poirot'nun (o ihtişamlı bıyık çok yakışmış) başka bir macerasını da izlemek istiyor insan.

    Eleştirinin tamamı için: Sözcü

    Habertürk

    Yazar: Mehmet Açar

    Filmin iyi yanları arasında kuşkusuz “oryantalist tablo” güzelliğindeki İstanbul sahneleri var. Karaköy limanı, Tarihi Yarımada’da ilerleyen tren görüntüleri ve fırından taze çıkan susamlı pidelerle betimlenen 1930’ların İstanbul’u, dijital efekt yardımıyla da olsa filme farklı bir hava katıyor. İlk filmin mütevazı İstanbul sahneleri ve gerçek dışı egzotizmine oranla daha iyi bir Türkiye imajı sunuluyor. Görüntü yönetmeni Haris Zambarloukos’un filmin bütününde de göz alıcı bir iş çıkardığını not edelim.

    Eleştirinin tamamı için: Habertürk

    Milliyet

    Yazar: Nil Kural

    “Doğu Ekspresinde Cinayet”, metne ve 1974 yapımı yeniden çevrime sadık, klasik bir akışı tercih eden, risk almaktan uzak bir yeniden çevrim. Bu da onu kuru, eski moda hissi veren ve 1974’dekinden daha taze gözükmeyen bir filme dönüştürüyor. Kağıt üzerinde ümit veren, rahatlıkla izlenen ancak akılda kalmayan yeniden çevrimler furyasına ekliyor.   

    Eleştirinin tamamı için: Milliyet

    Hurriyet

    Yazar: Uğur Vardan

    Dijital teknolojinin yardımıyla çekilen kimi sahnelerin bende ‘The Polar Ekspress’ hissi yarattığı yapım, doğrusu meseleyi kitaptan ya da ilk uyarlamadan bilenler için pek bir heyecan yaratmıyor (ya da benim hissiyatım öyle diyelim, çünkü diğer eleştirmen arkadaşlar filmi bir hayli beğenmiş gözüküyor). Branagh’ın Poirot yorumu ise karakteri daha önceden canlandıran Albert Finney, Peter Ustinov, Ian Holm gibi büyük ustalar galerisine ‘yaramaz ve hınzır’ bir tipleme olarak eklenecek gibi...

    Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top