Makedonya'da yaşayan Suat eski bir tır şoförüdür ve ölümcül bir hastalık nedeniyle yatağa düşer. Oğlu Sakip'i yanına çağırır ve ölmeden önceki tek arzusunu açıklar. Suat seneler önce İstanbul'da imam nikahı kıyarak bir kadınla evlenmiştir ve bu evlilikten bir çocuğu olmuştur. Ancak Suat bebekken terk ettiği bu çocuğu hiç görememiştir. Ölmeden önce tek dileği Selim adındaki ikinci çocuğunu bulup ondan helallik istemektir. Buna göre oğlu Sakip'ten İstanbul'a gidip kardeşini bulmasını ister. Sakip babasının emektar arabasına atlayıp elinde yalnızca kardeşinin adı ve eski bir adresle İstanbul yollarına düşer. Ünlü oyuncu Ali Atay’ın kamera arkasına geçtiği ilk yönetmenlik deneyimi olan filmin başrollerini Serkan Keskin ile Ertan Saban paylaşıyor.
Beyazperde Eleştirisi
4,0
Çok İyi
Limonata
Serinletici, muzip ve bittiğinde üzen..
Yazar: Hande Kara
Allah, futbol ve eroin üzerine bir film çekmek istiyorum demişti . başlar başlamaz bu cümle geldi aklıma, zira filmde en azından bu iki temayı kullanmıştı; futbol ve ezan. ’un Mecnun’u olarak çok sevilen bir karakteri canlandıran, ardından yine Onur Ünlü imzalı film ve dizilerde boy gösteren Ali Atay, yönetmenliğine imza attığı Limonata’da da Onur Ünlü ekolünden geldiğini kanıtlar nitelikte bir filmle çıkıyor karşımıza, ancak bu kez filmin yalnızca kamera arkasında. Aynı zamanda geçtiğimiz haftalarda yeni başlayan ve başrolü ile paylaştığı dizisi ile de birden fazla ortak noktası var filmin aslında. Limonata, ölüm döşeğindeki babasının isteği üzerine, ailenin şimdiye kadar haberinin olmadığı kardeşini bulmaya Makedonya’dan Türkiye’ye gelen Sakip ve babasının son isteğini yerine getirmek için kendisi ile Makedonya’ya gitmesine ikna etmeye çalıştığı kardeşi Selim’in hikayesini anlatıyo
Bana bir ilki yaşatan yönetmene ve senariste teşekkürlerimi sunarım. İlk kez bir filmin bitmesini beklemeden severek sinemadan çıktım. Rezalet bir filmdi komedi desen genelde küfür olarak güldürmeye çalışmış onun dışında birkaç espri dram desen duygulandırmadı bile tek kelimeyle berbat.
Alpay A.
Takip Et!
Takipçi
11 Eleştirisini Oku
5,0
30 Nisan 2015 tarihinde eklendi
Klişeleren uzak, özgün, hoş bir yapım olmuş. Tavsiye ederim. Argolar yapmacık ve abartılı değil, gerçek hayatta olduğu gibi kullanılmış. Serkan Keskin'in oyunculuğunun tavan yaptığını görüyoruz. Baştan sona kahkaha atmak veya dramdan derbeder olmak için değil, güzel bir hikaye izlemek için gidin. Pişman olmayacaksınız. Türk Sinemasında böyle marjinal filmler görmek sevindirici.
Sarp Baran
Takip Et!
Takipçi
135 Eleştirisini Oku
4,0
16 Nisan 2020 tarihinde eklendi
Recep İvedik gibi saçma sapan komedi değildir. Sizi kahkahalara boğacak bir filmdir Komedi filmleri sevenlere tavsiye ederim
Engin Yüksel
Takip Et!
Takipçi
1.426 Eleştirisini Oku
3,5
27 Şubat 2018 tarihinde eklendi
Ali Atay'ın ilk yönetmenlik denemesinde yaşadığım yer olan Kocamustafapaşa'nın sokak ve caddelerini görmek güzel oldu. keyifle izlenebilen bir yapım 7/10
57 yaşında hayatını kaybeden müzisyen Ciguli'nin rol aldığı son sinema filmi. Filmde konuk oyuncu olarak yer alan Ciguli, romantik bir lastik tamircisi karakterine hayat verdi.
Festival Notları
Film ilk gösterimini Ulusal Yarışma bölümünde yer aldığı 34. İstanbul Film Festivali kapsamında gerçekleştirecekti ancak sansür nedeniyle festivalden çekilme kararı alan filmlerden biri oldu.
Çekim Mekanları
Filmin 32 günde tamamlanan çekimleri üç farklı ülkede gerçekleştirildi. Toplamda 1200 kilometrelik bir alanı kapsayan çekimler İstanbul, Bulgaristan ve Makedonya’da tamamlandı.
o görüntü yönetmeninin ben dıbınagoim! ben filmden anlamam, öyle dinlenip ciddiye alınacak bir eleştiri de yapamam ama sen makedonyada film çekiyorsun, karakterleri odağa alıp arkayı flulaştırmak da ne demek! filme girmeden önce beklentim şu yöndeydi: klasik absürd mizah olacak, böhööööyt diye bağırıp ona buna vuran bir ayı olacak, peşinde de onun götünü toplayacak bi kardeşi olacak falan. lakin ki öyle değildi. önümdeki beyaz perde gitti, kendimi aniden makedonyada buldum. sanki olanları gözlerimle izliyor gibiydim. ( burdan görüntü yönetmeninin dıbına tekrar koyuyorum, zaten de miyopum, kendi gözlerimle görsem yine aynı şekil görürdüm.) sarhoş nasıl uyur bilirim, babamdan bilirim, selim arkadaş bu konuda doğallıkta sınır tanımamış. roman düğünü desen, kalkıp kenarda oynayasım geldi. sakip'in şivesi de artık nasıl çalışmışsa oldukça başarılıydı. yer yer anlayamadığım yerler de vardı üstelik. kısaca filmde efekt mefekt kullanılmaması güzel, makedonyayı , manastırı az buçuk fotoğraflasalardı iyi olcaktı. filmin ikinci yarısı çıkılmalık bi durunm oluştru gibi açıkçası ben klişe bir son bekliyordum. en azından babasının görmesini düşünmüştüm, tabi böyle daha iyi olmuş. türkiye'de malesef komedi absürdün dışına çok fazla çıkamıyor, dram da sevgilisi/eşi ölen aşıklardan öteye gidemiyor. ama bu film komedi /dram dalını, gerçekten her ikisini de kalitesinden ödün vermeden işleyebilmiş. seyirci iki daha gülsün diye sikko espriler koymamış. (romanya olayına hala gülüyorum) temponun son yarım saat düşmesi biraz filmden sıkılmama sebep oldu. diyaloglarla ya da ,tekrar görüntü yönetmeninin dıbına selam çakarak , biraz panoramik makedonya görseydik iyi olurdu. şu sakipin babasının amcasının oğlunun kızı da çok gereksiz olmuş. ya hiç olmasaydı ya da en sonunda birbirlerine bi bakış falan atsalardı da biz film bitince bunların devam ettiklerini düşünseydik. ha bi de son olarak cahilliğime verin bu filmin adı neden limonata?
Yorumları göster
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.