Rüzgarın Hatıraları eleştirileri

Konusu, hikayesi ve oyunculukları güzel olsa da çok fazla uzatılarak seyirci sıkıntının içine çekilmiş resmen. Yönetmen resmen seyirciyi bayıltmaya oynamış. Özetle; Görüntü yönetmeni ne kadar çabalasa da sıkıcılığı yönetmen sebebiyle aşamamış.

Saldırganlık, despotluk herkesin yapabileceği hiçbir erdemi olmayan davranışlarken aşk ve sanat engel olunamaz herkesin beceremiyeceği erdemli  olgulardır diyen Rüzgarın Hatıraları alışık olmadığımız popüler olan oyuncuları festival filmlerinde görme olayınıda gerçekleştirmiş bulunuyor. Onur Saylak ve Tuğba Büyüküstün 'ü bir araya getiren kadrosuyla dikkat çekiyor. Perdenin özlediği çift oldukça iyi performanslar gösteriyor. Aram karakterine hayat veren Saylak'ın karakteri yavaş yavaş çözülürken Büyüküstün Saylak'ın annesi olarak karşımıza çıkıyor. Bakışlarıyla, sesiyle oynuyor.Yavaş yavaş senaryonun iplerini seyircinin  eline veren film bunun tadını buram buram hissettiriyor. Hiç kimsenin tam olarak tahmin edemeyeceği hızlı virajlarla ilerlerken kendini buruk bir sona ulaştırıyor. Tadı damağımızda kalıyor. Altın Portakal'da en iyi müzik ödülünü alan film sizleri bekliyor. İyi seyirler.
DİP NOT:Özcan Alper (yönetmenin) katılımıyla gerçekleştirilen özel gösterim gösterdi ki böyle özel filmlerin özel adamlardan çıkıyormuş.

Bu filmin senaryosu kaç sayfa bilmem ama bu kadar az konuşma olan bir film bu kadar güzel olabilir mi? Bu kadar güzel sunulabilir mi? Film kullanıcıya saygılı olacak. Çünkü benim 1-2 saatimi çalabilir yada bana harika bir Zaman dilimi yaşatabilir. Parayı hiç dikkate almıyorum bile. İşte bu film Sonbahar filmindeki gibi beklentimi kat be kat karşıladı. Bir insan bu kadar mı kadersiz olur be kardeşim. Bir kadersizlikle bir toplumda 100 yıl sürer mi hiç? Dedem yaşadı sorunları, babam yaşadı ve ben de yaşadım. Ne olur oğlum yaşamasın artık değil mi? Filmin, yönetmenin, senaristin bir DERDİ olmalı size filmi sunarken. Bir dert bu kadar mı derin olur be arkadaş? Bütün oyuncular harikaydı. Sanki birkaç Karadeniz müziği daha mı iyi olurdu diye düşündüm filmden çıkınca. Arşive eklenecek filmlerden birisi. Sonbahar ve Gelecek Uzun Sürer filmleri gibi. Ne çok öldük be arkadaş ne çok...

Tarihi temel alan bir hikayenin, tarihsel gerçeklikleri saptırmak amacı gütmemesi gerekirdi. Güçlü bir sinematografi fakat temelsiz bir tarih sapkınlığı. Ne yazık ki, bu sapkınlık sebebiyle de, izletmiyor aksine yavan bir tad bırakıyor insanda. Fransa boşuna sponsor olur mu zaten, diyorsun. Gerçekten, ne acı.

Her ne kadar "film" olarak etkileyici olsa da anlattığı konu bakımından bu puanı vermek durumunda kaldım. Neredeyse Nazilerin suçunu bizim üzerimize yıkacaklar.

Hayatımda ilk defa bir filmden ilk yarıyı bile beklemen çıkmak istedim. Çok kötüydü..kesinlikle tavsiye etmiyorum. Verilen emeğe yazık olmuş

Sönmüş bi odun parçası hatırlanabilen bi anne yüzü bi dost nekadar önemli!!
Dünyada güç için yaşayanlar biatedenler ayrımcılar sakın gitmeyin !!