Spring eleştirileri

Senaryosunu da kaleme alan Justin Benson'ın, görüntü yönetmenliğini de üstlenmiş olan Aaron Moorhead ile beraber yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu “Spring”; romantik bir doğaüstü gerilim olarak geliyor karşımıza...

Gelin isterseniz...

Yine bu mecrada, kapsamlı birer yorumunu da paylaştığımız "Resolution" (2012) ile "The Endless" (2017) den de tanıdığımız...

Ve...

Ayrım yapmaksızın tüm filmlerini de gönül rahatlığıyla önerebileceğimiz Benson - Moorhead ikilisinin...

5 Eylül 2014 tarihindeki dünya prömiyeri; Toronto Uluslararası Film Festivali'nde yapılan, bu düşük bütçeli bağımsız (indie) Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...

***

Kanser hastası olan annesi Gail'i (Vanessa Bednar) kaybeden genç Amerikalı Evan Russell (Lou Taylor Pucci), cenaze sonrasında...

Aşçı yamağı olarak çalışmakta olduğu restoranın barında oturmuş...

Arkadaşı Tommy (Jeremy Gardner) ile birlikte içkisini yudumlarken, tuvalete gitmek amacıyla ayağa kalktığı esnada; yanlışlıkla çarpışmaları nedeniyle kendisi ile eline alacağı içki şişesiyle Tommy'e saldırmaya hazırlanmakta olan psikopat müşteri Brad'i (Shane Brady)...

Dört dişini eline verecek kadar fena benzeterek yere indiriverir...

***

Böyle olunca da...

Barmen arkadaşı Mike'ın (Vinny Curran) söylediğine göre...

Olayı haber alarak gelen patronları, Evan'ın artık restoranda çalışmasını istememektedir...

Yani kovulmuş olan Evan, annesinin ardından işini de yitirmiştir...

***

Neyse...

Evine, sıradan bir ton balığı temizleyicisi olan ve kendisine de o işi öneren Tommy ile beraber dönerek kafayı çekmeye devam eden Evan'ın adresi; kendisini polise şikayet edecek olan Brad tarafından da tespit edilmiştir...

***

Tommy'i yollar yollamaz...

Evine davet ettiği kız arkadaşı Jackie (Augie Duke) Evan'a...

Aynen Hindistan'a giderek kendini toparlayan ağabeyi gibi...

En azından bir süreliğine de olsa...

Tebdili mekan önerisinde bulunur...

***

Zaten...

Sabah sabah...

Her ne kadar, bir akşamdan kalma olarak uyumaya devam ettiği için açıp kendisiyle konuşamadığı kapısına; bir polis de (Kenzo Lee) dayanmıştır...

***

Durumun...

Kendisi açısından iyice karmaşıklaştığını fark eden Evan...

Hayatına yeni bir yön çizmek amacıyla İtalya'ya gitmeye karar vererek bir uçağa atlar...

***

Vardığı Roma'da...

Gündüz, turistleri andırırcasına...

O mekan senin bu mekan benim dercesine, köşe bucak dolanan Evan...

Akşama otelinde, kendisine bira ısmarlayan Britanyalı Thomas (Nick Nevern) ve Sam (Jonathan Silvestri) ile tanışır...

***

Ve...

Ertesi gün de...

Yakıt parasını paylaşacakları bir otomobil kiralayan bu üçlü soluğu; kendilerine uygun birer hatun düşürebileceklerini umdukları bir sahil kasabasındaki, ucuz otellerden birinde alırlar...

***

Artık talih midir yoksa talihsizlik midir...

Şimdilik bilinmez ama...

İkinci kez karşılaştığı ve tavlamaya çalıştığı güzeller güzeli Louise (Nadia Hilker) Evan'ı, hiç zahmete sokmadan doğrudan evine davet eder...

***

Bunun üzerine...

Bedava peynirin sadece fare kapanında bulunabileceğinin ayırdında olan Evan Louise, bu işi meslek edinmiş bir fahişe yahut da bir dolandırıcı olup olmadığı sorusunu yöneltir...

Ancak...

Kafasındaki tereddütlerden bir türlü kurtulamayan Evan...

Fazlasıyla arzuluyor olmasına rağmen, Louise'in bu beklenmedik davetini geri çevirir...

***

Derken...

Sıkıcı buldukları İtalya'da, yeterinden fazla kaldıklarını düşünen Thomas ile Sam; Evan'ı bir başına bırakarak Amsterdam'a geçerler...

***

Tek başına, kalmakta oldukları otel odasının ücretini karşılayamayacak olan Evan...

Yaşlı Angelo'nun (Francesco Carnelutti), bir ilan panosuna iliştirerek...

"İş karşılığı oda" verdiğini beyan ettiği ilanındaki çiftliğe gider ve kendini sevdirmek suretiyle de işi Angelo'dan alır...

***

Artık bir çiftçi olan Evan, sokaklarda dolaşırken...

Bir kez daha...

"Evrimsel Genetik" öğrencisi olduğunu iddia eden Louise ile karşılaşır...

Dakika 35...

Mevsimlik gönül maceraları peşindeki Avrupalı ve Amerikalı genç tatilci erkeklerin, çapkınlık maceralarından küçük bir kesit biçiminde gerçekleşen şu ana kadarki hikayenin tamamını unutmanızın gerekeceği filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; umulmadık derecedeki fantastik sürprizleri de bünyesinde barındıran, 74 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

Keyifli seyirler,