Hesabım
    Pablo Escobar'ı Sevmek
    Ortalama puan
    2,5
    yayın
    • Hurriyet
    • Gazete Duvar
    • Star
    • Sözcü

    Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.

    Basın Eleştirisi

    Hurriyet

    Yazar: Uğur Vardan

    ‘Pablo Escobar’ı Sevmek’, elbette derinleşemeyen bir film. Hele hele meseleye ‘Narcos’ ya da ‘El Patrón del Mal’ gibi dizilerden fazlasıyla vâkıfsanız size seslenmesi zor. Ama filmin hedefi belli ve bu hedef doğrultusunda bence elinden geleni yapıyor. Suç dünyasının kendine özgü çarklarının tasvirini çiziyor, Escobar’ın haletiruhiyesini yeterince yansıtıyor; filme Scorsese’nin ‘GoodFellas’ına benzer bir anlatım katan gazeteci Virginia Vallejo’nun sınıf atlama düşlerini ve ikiyüzlülüğünü de gayet iyi yansıtıyor. Ama genel olarak elbette vasatı aşamıyor. Konuya Fernando Léon de Aranoa açısından bakarsanız da, İspanyol yönetmenin en sıradan işi olduğunu söyleyebiliriz.

    Eleştirinin tamamı için: Hurriyet

    Gazete Duvar

    Yazar: Şenay Aydemir

    2002’de çektiği “Güneşli Pazartesiler” filmi ile gönlümüzdeki yeri ayrı olan Fernando León de Aranoa bir sonraki filmi “Princesas” ile benzer bir düzey tutturmuş olsa da sonrasında “Amador”, “Sabina” ve “Mükemmel Bir Gün” ile beklentileri karşılayamamıştı. Açıkçası bu film için de aynı cümleyi kurmak durumundayız. Virginia Vallejo’nun “Pablo’yu çok sevdim, Escobar’dan nefret ettim!” cümlesi filmin sıkıntısını da ele veriyor diyebiliriz. Aranoa’nın senaryosu hem Pablo’yu hem de Escobar’ı anlatmak isterken bocalıyor. İkisini de tam anlatamıyor, bilinenlerin dışına çıkamıyor, karakterlerini derinleştiremiyor. Bu yüzden Bardem, Cruz ve Peter Sarsgaard gibi oyunculardan da verim alamıyor beklendiği kadar. Nihayetinde ne Pablo’nun ne de Escobar’ın hakkını verebiliyor!

    Eleştirinin tamamı için: Gazete Duvar

    Star

    Yazar: Serdar Akbıyık

    Filmde hem romanın yazarı hem de Escobar’ın sevgilisi olan Vallejo’yu Penelope Cruz canlandırıyor, Escobar’ı yakalayan CIA ajanını ise Peter Sarsgaard. Penelope Cruz gerçekten iyi bir performans gösteriyor ama hayrettir her filmiyle bizi kendine hayran bırakan Javier Bardem bu filmde başarısız. Fazla karikatürize ve makyaja dayanmış. Filmin tek sorunu Bardem’in performansı değil. Filmin dili de neredeyse ABD bakış açısına odaklanmış. Bu filme göre Escobar diğer uyuşturucu baronlarından farkı olmayan bir adam. Bardem’in böyle bir dil tutturması beni şaşırttı. Herhalde Hollywood’la ters düşmemek için böyle bir film kotardı. Escobar’ın hayatını anlatan daha iyi filmler seyretmek istiyorsanız. Bir Netflix dizisi olan Narcos’u size öneririm.

    Eleştirinin tamamı için: Star

    Sözcü

    Yazar: Burak Göral

    Elbette usta aktör Javier Bardem yoğun bir makyaj altında Escobar'a epey de benzetilmiş, ama çoğu sahnede şov yapıyor. "Narcos"un Escobar'ı Wagner Moura'nın sonradan öğrendiği İspanyolcasıyla gösterdiği olağanüstü performansı aşmak pek de mümkün değil artık bu saatten sonra. Zaten "Pablo Escobar'ı Sevmek"in en büyük handilaplarından biri de filmin 'ispanyol aksanlı ingilizce' çekilmiş olması. Madem böyle bir karar alındı, neden sadece küfürler ispanyolca o da bir garip! Kolombiyalı karakterler ingilizce konuşurlarken sinirlenince bir anda ispanyolca küfür etmeye başlıyorlar!

    Eleştirinin tamamı için: Sözcü
    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top