Hesabım
    Asla Gözlerini Kaçırma
    Ortalama puan
    3,7
    19 Puanlama
    Asla Gözlerini Kaçırma hakkında görüşlerin ?

    2 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    1 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    24 Ekim 2019 tarihinde eklendi
    "Başkalarının Hayatı" ile muhteşem bir giriş yapan yönetmen, sonrasında hayal kırıklığı yaratan işlere imza atmıştı. Sanırım o dönemde, son filminin ana karakteri Kurt gibi, ait olmadığı bir ortamda, Hollywood'da bulunmasının negatif etkisini ciddi anlamda hissetmişti. "Never Look Away" çok fazla şeye değiniyor ancak hepsinin de hakkını vermeyi başarıyor. Bir yandan yarattığı atmosfer ile kusursuza yakın bir dönem filmi olan (otuz yıla yayılan bir süre zarfında hem de), bir yandan sanatı ve yaratım sürecini merkezine alan, bir yandan romantik bir ilişkiye değinen yapım, sanırım hepsinin de üstünde Almanya'nın çalkantılı siyasi ortamında bir gencin 'büyüme hikayesi' olarak kabul edilebilir. Diğer tüm şeyler de bu sürece dahil zaten. Son yılların görülmesi gereken Avrupa filmlerinden. Üç saatlik süresi çok hızlı akıyor.
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.883 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    19 Haziran 2021 tarihinde eklendi
    “Werk ohne Autor / Never Look Away” senaryosunu da, araştırmacı gazeteci Jürgen Schreiber’in Alman ressam Gerhard Richter hakkındaki bir makalesinden esinlenerek yazan Florian Henckel von Donnersmarck’ın yönetmen koltuğunda oturduğu bir drama…

    Prömiyeri, 4 Eylül 2018’de “Altın Aslan” ödülüne aday olduğu Venedik Uluslararası Film Festivalinde yapılan ve 3 Ekim 2018 tarihinde Almanya’da vizyona giren filmin, 7.7/10 (17.836 oy) ve 4.1/5 (250 üzeri oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 7.4/10 (138 yorum) ve 68/100 (28 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, oylamaya katılan sayıları düşük olduğu için doğru fikir vermekten oldukça uzak…

    O nedenle bizde, 2 Academy ve 1 Golden Globe ödül adaylığı da bulunan bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…

    Ancak, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce yine filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

    Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, 189 dakikalık süresine rağmen kaliteli film izlemeyi alışkanlık haline getirmiş bir sinemaseveri kesinlikle sıkmayacak olan sıra dışı bir epik drama olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

    Florian Henckel von Donnersmarck’ı 1 Academy ve 1 BAFTA ödülü kazandığı “The Lives of Others” (2006) filminden de tanıyoruz…

    Aslına bakılırsa Donnersmarck’ın bu filminin de o filmden geri kalır hiçbir yanı yok…

    Hatta olayı sinema sanatı açısından ele alacak olursak çok daha iyi olduğunu dahi söyleyebiliriz…

    Şimdi tam da bu noktada biz, “Fakat” diye başlayan bir cümle ile konuya açıklık getirmeyi düşünürken siz haklı olarak, “Peki, o zaman neden bu film aday olduğu büyük ödüllerden hiç birisini kazanamadı?” biçiminde bir soru sorabilirsiniz…

    Hemen yanıtlayalım:

    Bir, ne yazık ki, Florian Henckel von Donnersmarck’ın rakip olarak karşısında bu kez Alfonso Cuarón ve “Roma” (2018) vardı…

    İki, bu filmde aynen “The Lives of Others” (2006) da olduğu gibi kısaca Doğu Almanya olarak da tanımlanan Demokratik Alman Cumhuriyeti (DDR - GDR) örneği üzerinden sosyalist düzene yeterince saldırılmamıştı…

    Hâlbuki Donnersmarck’ın kendisinden beklenen, Doğu Avrupa’daki kadın mühendis ve bilim insanı sayısının erkeklerden daha fazla olmasının nedenlerini sorgulayan ve bunu, “Komünist rejimler kadınları bilimsel kariyerler yapmaya zorladı ve onlara seçim hakkı tanımadı” diye özetlenebilen bir biçimde yanıtlayan 19 Temmuz 2019 tarihli The Economist’in bir makalesindeki gibi faşizm kadar komünizmi de şeytanlaştırması ve Batı Almanya üzerinden mevcut kapitalist sistemi kutsayıp yerlere kadar eğilerek önünde reverans yapmasıydı…

    Ama gel gör ki, Donnersmarck, The Economist kadar komik olmayı becerememişti bu filmde…

    Almanya, Çek Cumhuriyeti ve Polonya’da çekilen filmin tam altı kez Academy Ödülüne aday olan ve bu kez de Florian Henckel von Donnersmarck gibi Alfonso Cuarón engeline takılan görüntü yönetmeni Caleb Deschanel’in kamerasından yansıyan görüntülerinde, filmdeki yağlı boya tablolar ve müzikler kadar harika olduğunu belirtmemiz gerekiyor…

    Birkaç lafta oyuncular için edecek olursak… Ana oyuncu kadrosu, Tom Schilling, Sebastian Koch, Paula Beer, Saskia Rosendahl ve Oliver Masucci gibi isimlerden oluşan castingin de yeterince iyi olduğunu ifade etmekle yetineceğiz…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda da olduğu gibi yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…

    İlk önerimize gelince:

    O hakkımızı da bu kez; yukarıda söylediklerimizi bir kez daha tekrarlamış olmak pahasına da olsa, kaliteli film izlemeyi kendine tarz edinmiş sinemasever dostlara, “Film seçerken süresine değil niteliğine dikkat edin” diye seslenerek kullanmak isteriz…

    Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3,5 verdiğimiz bu müstesna film için önerimiz de, eğer halen izlemediyseniz “mutlaka bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top