En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacıgil
Takipçi
2.319 değerlendirmeler
Takip Et!
0,5
20 Mayıs 2025 tarihinde eklendi
ABD başkanlarına danışmanlık yapan Samuel P. Huntington gibi ABD'li bir akademisyen ile CIA'in Türkiye operasyon şefi Graham E. Fuller'in...
Türkçe 'ye de tercüme edilmiş kitaplarında özenle vurguladıkları/kurguladıkları şekilde...
BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) projesinin...
Ciddi anlamdaki yansımalarından biri olduğu...
Neredeyse her halinden belli olan senaryosunu da kaleme alan Soner Caner'in Barış Kaya ile birlikte...
İlk uzun metrajlı (debut) sinema filmlerini çekmek amacıyla yönetmen koltuğunda oturmakta oldukları "Rauf"; romantik bir drama görünümündeki, siyasi bir propaganda filmi olarak geliyor karşımıza...
***
Bir iki yer hariç...
Yazışma ve konuşma dili olarak doğrudan Kürtçe yerine...
Türkçe'nin kullanılmasının...
Asıl mesajın...
Kürtçe bilmeyenlere verilmesi olduğunu anlayamayan...
Aynen...
"Yetmez ama EVET"çi bir duruş sergileyen, sözüm ona solcular misali...
Tatlı su liboşu eleştirmenlere...
***
Ve...
Tufaya düşürülemediğimiz için...
Süslenip püslenerek gizlice de yapılsa...
Hiçbir propaganda filmine olumlu puan vermememize rağmen...
Gelin isterseniz...
Bir de biz bakalım bu filme biraz daha yakından...
***
"Andımız"ı okuduktan sonra sınıfa doluşan öğrenciler...
Öğretmenlerine (Bülent Ekinci) göre...
Kendilerine, Kore Savaşı'nı anlatacak olan Xero Dede (Orhan Karadağoğlu) beklemektedir...
***
Ki hele de...
Aynı Xero Dede...
Kore'de savaşmak üzere askere alındığında Kore'yi...
Trabzon'un yanındaki bir yurt parçası zannetmekteyken...
***
Çocuklar da...
Kendisini ilgiyle dinlemek yerine...
Aralarında sohbet edip kıkırdaşmaya başladıklarında kabak...
Öğretmenin sınıftan atıp evine gönderdiği 9 yaşındaki Rauf'un (Alen Gürsoy) başında patlar...
***
Böyle olunca da...
Soğuduğu için...
Bir daha okula gitmemekte direnen Rauf...
Babası Mirze (Musa Çağlasür) tarafından...
Her gördüğünde hayranlıkla süzdüğü 20 yaşındaki Zana'nın (Şeyda Sözüer) babası...
Tabut imalatçısı marangoz Ahmet (Yavuz Gürbüz) ustaya çırak olarak verilirken...
***
Filmde gecenin sessizliğini...
Her zaman olduğu şekilde yine...
Dağa çıkarak...
Devlete savaş ilan etmiş durumdaki teröristler ile devletin güvenlik güçleri arasındaki silahlı çatışma sesleri bozar...
***
Bu arada da Rauf...
Platonik bir aşkla tutulduğu Zana'nın...
Mektuplarını okuduğu...
Gerçek bir sevgilisinin bulunduğunu da keşfeder...
***
Ve bundan...
Tüm sırlarını kendileriyle paylaştığı...
Yakın dostları Zeman (Muhammed Ubiç) ile Bedo'ya da (Veli Ubiç) bahsederken...
***
Olan bitene hiç aldırmadan...
Zana'ya olan aşkı ile Zana'nın sevdiği pembe renge olan tutkusundan...
Asla vazgeçmez...
***
Ancak...
Geleneksel üslubumuz gereği...
"Spoiler" vermek suretiyle, henüz seyretmemiş olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemediğimiz için biz de kendi anlatımımızı...
Burada noktalayacağız...
Dakika 54...
***
73. dakikada Zana'nın...
Dağdaki sevgilisinden gelen mektupları...
Özellikle de yazılanları göstere göstere okuduğu sahnelerin...
Hiçbir şüpheye yer bırakmaksızın...
Ana fikir olarak damgasını vuracağı filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; sadece "naif" ve "masum" görünmesi bağlamında...
Küçük Rauf'un bakış açısı üzerinden sürdürülerek...
Aynı siyasi propagandanın dibine vurulmaya devam edildiği, 40 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Terørist propagandası. eğer masumlar ölmesin istiyorsanız bu tür kötü amaçlara hizmet eden terørist sempatisi oluşturulmaya ve empoze etmeye çalışan bu yayınlara tepkinizi koyun. Türkiye Türklerindir ve ilelebet öyle kalacaktır.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.