Kendisini devlet yurduna götürmek isteyen Memur'dan kaçan Selim, yaralı olarak bir eve sığınır. Sığındığı evde yaşayan ailenin oğulları 20 yıldır kayıptır ve Emete evlerine gelen Selim'in oğlu olduğunu inanır. Emete'nin kocası Ekber ve kızı Suna ise ona inanıp inanmamak arasında gidip gelirler. Selim'in kendi geçmişini hatırlamıyor olması da kimin neye, neden inandığını yeniden sorgulamasına neden olacaktır.
Beyazperde Eleştirisi
2,5
Geçer
Taş
Taş’ın ‘oldurma’ hikayesi…
Yazar: Banu Bozdemir
Orhan Eskiköy sinemasal yolculuğunun dördüncü filmine geldi ve tarzını değiştirmiş gibi görünse de belgeselvari yolculuğunu sürdürmeye devam ediyor aslında. Taş bu anlamda sinemasal olarak en zor filmlerinden ve deyim yerindeyse içimize taş gibi oturdu. İlk defa İstanbul Film Festivali’nde karşımıza çıkan filmi izlerken zorlandığımı itiraf etmeliyim. Siyah beyaz film özünde kimlik, doğa ve inanç ekseninde varoluşu ve insanı ayrıştıran noktaları sorguluyor ve bunu mümkün olduğunca zamandan mekandan soyutlayarak yapıyor. Filmlerinde belli belirsiz bir izi, yolu takip ettiğini ve bir devamlılık yarattığını söyleyen yönetmen belki de İki Dil Bir Bavul’daki ufaklığın olası hayatının izini sürüyordur.
Adı gerçekte Selim olan ama herkesin yıllar önce kaybolan Hasan (Babamın Sesi) olduğuna inandığı genç adamla ilgili yoğunluk, annenin bu konudaki oldurma ısrarı (taşı kayaya oturtma metaforu), ba
Metaforlarla kuşatılmış bir düşünüş,sağaltım filmi.İnanç nedir? İnanmak nedir? Neye neden niçin inanırız? Gibi günlük hayatın keşmekeşi içinde sormayı akıl edemediğimiz soruları üstüne düşeceğimiz bir biçimde soruyor.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.