İngilizce kursuna gitmiş olan herkes bilir, Beginner denince, sınıfın hali ortadadır, yani başlayanların, kelimelerle resmen kafa göz yardığı, iki dili kendince karıştırıp yardırdığı malumdur. Herkes acemidir, çekingendir, aman becerecek miyim sorusu, zihinde takılı kalmıştır, illa… Telaffuz filan hak getire, sonrasında sözcükler akıldan uçar gider, ya da zaten usa hiç girmemiştir, ziyadesiyle pot kırmak ve üstüne utanmak da cabası… Hiç unutmam, İngilizce hocamız, evinde parti vermişti, sınıfça katıldık, Londra aksanıyla, tane tane konuşan bizim İngiliz ve diğer yurttaşları, kadehleri havaya kaldırdı ve lanet olsun, benim ağzımdan tek bir kelime döküldü. Herkes kıkır kıkır gülüyordu, çünkü şerefinize demek yerine, peynir demiştim. Haliyle bozuntuya vermemeye çabaladım, makara sürüyordu ve bizim İngiliz, eli büyüttü ve Türkçe sordu; “Alpırrr, yoksa çok mu acıktın?” Keh, keh, keh, hiç gülm
Eleştirinin tamamı