Hesabım
    Der Fall Collini
    Ortalama puan
    3,0
    1 Puanlama
    Der Fall Collini hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    0 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.882 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    1 Ekim 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosu, Christian Zübert, Robert Gold ve Jens-Frederik Otto tarafından, kendisi de bir ceza avukatı olan Ferdinand von Schirach’ın aynı isimli romanından (2011) uyarlanarak yazılan “Der Fall Collini / The Collini Case”, yönetmen koltuğunda Marco Kreuzpaintner’in oturduğu ve “Almanya’yı iki büyük utançla yeniden yüzleştirdiği” bir drama…

    Neler mi, bunlar?

    Elbette Nazilerin hem ülke içinde ve hem de (savaş sürecinde) yurt dışında gerçekleştirdiği insanlık dışı zulümler nedeniyle, bunlardan birincisini herkes biliyor…

    “Alman hukuk tarihine” aşina olmadığımız için ikincisini de, “nutkumuz tutularak” da olsa filmi izleyince öğrenmiş olduk…

    Ki, o da binlerce Nazi savaş suçlusunu “aklayan”, 1968 tarihli “Dreher Yasasıydı”…

    İşte filmin (tabii aslında romanın) hikâyesi, özellikle de bu “sonuncusunu”, mahkeme salonundaki bir duruşma sahnesi serisi ile masaya yatırıyor…

    Zaten “geç bir hafıza tazelemesi” sağlayan roman, Eylül 2011’de yayınlanır yayınlanmaz, Der Spiegel’in en çok satanlar listesinde, 2. sıraya kadar yükselmiş…

    Yani “Dreher Yasası” denilen bu akıllara ziyan hukuk garabeti, daha o günlerde “yeni nesil” Alman kamuoyunun vicdanını (yaraladı mı bilemiyoruz ama) ciddi bir biçimde meşgul eder bir hal almış…

    Üstelik filmin, çocukluk ve ilk gençlik yıllarımızın kahramanlarından olan Franco Nero’lu oyuncu kadrosu da fena değil…

    Fakat bu kadar “sağlam bir hikâye” ve “durumu idare edebilecek düzeydeki oyuncularına” karşın, filmde bir şeylerin eksik olduğu da çok açık…

    Hani örneğin, yemeği pişirirken tencereye tuz atmayı unutursunuz ve bunu yemeğe kaşık sallayınca fark edince de sofradaki tuzluğa saldırarak telafi etmeye çalışırsınız, ama o saatten sonra da bir türlü ayar tutmaz ya, ne yazık ki bu filmde de böyle bir eksiklik mevcut…

    Peki, nedir (veya nelerdir) bu eksik olan şey (ler)?

    İsterseniz bunun yanıtını, bizde yine farklı “bir soru daha sormak” ve bitiş düdüğünü çalan “bir yorum ilave etmek” suretiyle sizlerin görüşlerine havale etmiş olalım…

    • Sorumuz şu:

    Yalnızca Almanya’da değil, yayınlandığı tüm ülkelerde, büyük övgüler kazanarak anında çok satanlar listelerine dâhil olan şahane bir romanın, “senaryosu” bu kadar “etkisiz” mi olmalıydı?

    • Yorumumuz da bu:

    Bu tür duruşma salonu sahneleri dolu filmlerde yönetmenler genellikle, mahkeme başkanı, savcı, taraf avukatları ve suçluyu canlandıran oyuncuların performanslarına odaklanır ve izleyiciye sinirden ter döktürür yahut da saç baş yoldurturlar… Hele de, finaldeki o “dramatik son” ile birleşince…

    Ancak gördüğümüz kadarıyla, muhtemelen o sıralar kafası başka işlerle meşgul olduğu için Marco Kreuzpaintner, kendini bu tür konulara pek verememiş…

    Böyle olunca da ortaya, bir TV filminin çok da ötesine geçemeyen sıradan bir film çıkıvermiş…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…

    Sinema sanatına yaraşır; “emek ve bilgi verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 2,5 verdiğimiz bu film için önerimiz de, eğer zamanınız çoksa “bir şans da siz verebilirsiniz” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler,

    Son bir not:
    Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 23 Haziran 2020 günü saat 14.27’de yazılarak paylaşılmıştır...
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top