Hesabım
    Cameron Post'a Ters Terapi
    Ortalama puan
    3,0
    7 Puanlama
    Cameron Post'a Ters Terapi hakkında görüşlerin ?

    3 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    2 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Alp T.
    Alp T.

    Takipçi 441 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    8 Nisan 2018 tarihinde eklendi
    Bu yılki Sundance Film Festivali'nde En İyi Film ödülünü kazanan The Miseducation Of Cameron Post'ın hikayesi 1993 yılında geçiyor. Genç bir kız olan Cameron Post, okulunda başka bir kıza aşık olduğu için ailesi tarafından dışlanır ve "God's Promise" adında dini temelli bir kampa gönderilir. Bu okulun asıl amacı ise, eşcinselleri ve cinsiyet karışıklığı yaşayan gençleri normal haline getirip hemcinsi yerine karşı cinse ilgi duymasını sağlamaktır. Burada olan kişilerin kendisi ve ailesiyle yaşadığı sorunları öğrenirken Cameron, yeni arkadaşlar edinir ve bu kampta yaşadığı sorunların üstesinden gelmeye çalışır.

    The Miseducation Of Cameron Post'un eşcinsellik konusunu işleyen filmlerden ayıran en önemli özelliği, bir mesaj vermek derdinde olmaması. Yönetmen Desiree Akhavan, bu filmde evrensel bir boyuta ulaşıp hikayesini belli tarafları tutarak anlatmak yerine sadece bu konu ile alakalı olan kişilerin böyle zorlayıcı bir kampta yaşadığı duygusal istismara odaklanmış. Ve bunu yaparken de yaşanan olayları sulandırmaya veya acındırmaya değil, sade ve dürüst bir şekilde anlatmaya çalışmış. Hikaye, bu tarz filmlerde nelerin yaşanacağını çoktan tahmin edebileceğimiz şeylerle vakit kaybetmek yerine bize buradaki karakterleri tanımamızı sağlıyor. Film esnasında tıpkı Cameron'ın yaptığı gibi biz de buradaki insanları gözlemliyoruz ve bu sayede filmin içerisine girmek daha kolaylaşıyor. Bunlarla birlikte filmin ulaşmaya çalıştığı net bir amaç var ve film kesinlikle buna ulaşmayı başarıyor. Bu bakımdan Desiree Akhavan'ın yönetmenlik koltuğunda başardığı şey gerçekten de etkileyiciydi.

    Ayrıca filmdeki oyunculuklar da sonucu daha etkileyici bir hale getirmeyi başarmış. Chloë Grace Moretz, Cameron Post karakteri ile cesur ve etkileyici bir performansa imza atmış. Onun arkadaşlarını canlandıran Sasha Lane ile Forrest Goodluck arasındaki kimya ise son derecede doğaldı. Bu üçlünün bir arada olduğu sahneler ise filmin en eğlenceli ve ilgi çekici bölümleriydi. God's Promise kampının yöneticilerini canlandıran John Gallagher Jr. ile Jennifer Ehle'nin performansları ise tek kelimeyle nefes kesiciydi.

    Fakat Akhavan'ın bu filmle yapmaya çalıştığı asıl şey, ele aldığı içerik ile seyirciyi şaşı hale getirmek. Hikayenin bulunduğu küçük çaplı ve mütevazi yapısı bu konuda gerçekten de yardımcı olmuş. Gerçi filmin zaman zaman bu sade yapısından daha fazlası olmaya çalıştığı bölümler de yok değil. Filmin sonlarına doğru senaryonun yaptığı dramatik geçiş, hikayenin o ana kadar sakin ve yavaş ilerleyen bölümlerine karşı fazla ani yaşanmış hissi uyandırıyor. Bu yüzden bu bölümde yaşanan büyük olaylar, ister istemez inandırıcılığından ödün vermiş doğrusu.

    Ama genel anlamda The Miseducation Of Cameron Post, hikayesinde geçen samimi tonu ve yüreği nasıl yerlere yerleştireceğini çok iyi bilen, ulaşmaya çalıştığı duyguyu çok iyi yansıtan bir yapımdı. Küçük çaplı atmosfer ise filmin kendisini daha taze ve kolay anlaşılabilir bir hale getirmiş. Son olarak, The Graduate'in finalini anımsatan final sahnesi ise harikaydı. Böyle dürüst ve gerçekçi bir işlenişe karşın budan daha iyi bir son düşünemezdim doğrusu. Güçlü oyunculukları, yönetmenliği ve sürükleyici içeriği ile The Miseducation Of Cameron Post, imkanınız olursa kesinlikle bir göz atmanızı tavsiye edeceğim filmlerden birisi. İyi seyirler.

    PUANIM: 7.8/10
    BABA S.
    BABA S.

    Takipçi 94 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    13 Haziran 2019 tarihinde eklendi
    Fena değildi aslında.Eşcinsellik ve toplumda olan yeri hakkında güzel bir bakış açısı.Yinede filmde vurgulanmak istenen eşcinselliğe karşı önyargı ve yanlış tutumun disobedience gibi daha keskin ve net işlenmesini bekliyordum boş vakit için bire bir.
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.880 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    18 Ağustos 2021 tarihinde eklendi
    “The Miseducation of Cameron Post”, yönetmen koltuğunda oturan Desiree Akhavan’ın ikinci uzun metrajlı sinema filmi…

    Emily M. Danforth’un aynı isimli romanından uyarlanan filmin senaryosunu da, Desiree Akhavan ve Cecilia Frugiuele birlikte yazmışlar…

    Prömiyeri, 22 Ocak 2018’de Sundance Film Festivalinde yapılan ve buradan “Büyük Jüri Ödülü” ile dönen ABD – İngiliz ortak yapımı bu film, 3 Ağustos 2018’de ABD’de, 7 Eylül 2018’de de İngiltere’de vizyona girmiş…

    900 bin dolar gibi son derece düşük bir bütçeyle çekilen ve sadece 1,44 milyon dolarlık bir gişe yapabilen filmin, 6.9/10 (4.389 oy) ve 4/5 (804 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 7.4/10 (156 yorum) ve 69/100 (36 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları tipik bir festival filmiyle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…

    Gelin isterseniz, olanı biteni daha iyi anlayabilmek adına, her zamanki gibi önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle filmimize biraz daha yakından bakalım…

    Gördüğümüz kadarıyla filmde pırıl pırıl parlayan genç ve yetenekli iki oyuncu var…

    Tabii ki bunlardan ilki, filmin yıldızı da olan Chloë Grace Moretz…

    Kendisi, filmografisinde öyle çok da önemli filmler olan bir oyuncu değil… Ancak eminiz bu filmdeki performansı, bundan sonrası için ona pek çok kapıyı açan maymuncuk gibi olacaktır… Zira gerçekten de çok iyi iş çıkartmış…

    Filmin bir diğer göz dolduran oyuncusu ise “The Revenant” (2015) dan da tanıdığımız Forrest Goodluck…

    O da her geçen gün, sinemadaki yerini sağlamlaştırarak ilerlemeye devam ediyor…

    Oyuncu kadrosu için bu kadarla yetinip birazda filmin teknik detaylarına bakalım…

    Birkaç sahne dışında, filmin neredeyse tamamının gün ışığında ve o da kısmen kapalı (derslik, terapi salonu, yemekhane vs.), kısmen de dış (bahçe, yürüyüş parkuru vs.) mekânlarda çekildiğini görüyoruz…

    Bunun dışında, birkaç sahnesi hariç rahatlıkla tiyatroya da uyarlanarak sahnelenebilecek olan filmin senaryosunun gerek çekimler sırasında ve gerekse de kurgu ile montajında teknik ekibi çok da fazla zorladığını düşünmüyoruz…

    Bize göre filmin en yorucu kısmı Emily M. Danforth’un halen çok satan romanlar listesinde yer alan romanı ve bu romandan uyarlanan senaryosu…

    Gerçi eşcinselliğin, tedavi edilebilir psikolojik bir rahatsızlık ve ahlaki yetersizlikten kaynaklanan bir bozukluk olarak kabul edilip (zor kullanarak) cezalandırma, terapi veya ahlaki telkin ya da rehabilitasyon gibi yöntemlerle önlenmeye hatta yok edilmeye çalışılması çok da yeni bir olgu değil…

    Bunun için elbette dinler tarihine örneğin engizisyon dönemi zorbalıklarına girecek değiliz…

    Ancak konunun, hem filme esas olan romanda çok iyi işlendiğini hem de romanın Desiree Akhavan tarafından sinema diline çok iyi uyarlandığını açık yüreklilikle belirtmeliyiz…

    Fakat burada, bize göre asıl sevindirici olan husus, romanın kendisine ve filme yönelik yorumlarda, “homofobik” yaklaşım ve eleştiri dozajının eskisine oranla daha da azalmış olması…

    Evet, belki biraz daha zaman alacak, ama sanıyoruz sonunda kazanan mutlaka hoşgörü ve duyarlılık olacak…

    Sonuç olarak, büyük bir ilgi ve merakla izlediğimiz bu film için puanımız 3,5 önerimiz ise, özellikle de ebeveynler ve eğitimciler tarafından “dikkatlice izlenmeli” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler,

    Son bir not:
    Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 14 Kasım 2018 günü saat 00.37’de yazılarak paylaşılmıştır...
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top