Nelere gönderme yapılmış diye düşünüldüğünde, geriye bir iki kahkaha kalıyor. Bununla birlikte, salona, elinde göndermeleri kaydetmek için, kağıt ve kalemle girenleri görebilirsiniz. Salonda gülmek önemini kaybediyor. Tek bir gerçek var, o da, göndermeleri anlayanlar ve anlamayanlar. Gönderme olmasa da, sahneleri gönderme olarak algılamaya başlarsınız, bir aşamadan sonra, "Baudrillard similasyonun" içinde tek bir gerçek vardır, göndermeler... Nihayetinde salondan çıkarken, birçok kişinin"ya bak benim ideolojime şu konuda şu göndermeyi yaptı", "benim görüşümü eleştirdi", "beni ötekileştirdi", "ya adam ironik, göndermeler de kötü bir niyet yoktu", "sürekli sağ görüşü eleştirdi" "yani sola bir iki gönderme vardı", "göndermelerle birlik olalım dedi", "darbe kalkışmasında uçaktan inip insanların T kişisine sahip çıkmasını iyi bağlamış son sahneye", "abi köylüyü eleştirmişti ya bir vekil ona bir gönderme vardı", " moruk komşularımızla dostlukta falan bir siyasi gönderme vardı", " baba en büyük göndermeyi buldum, cem ile kız geliyor ya 2017 ye, herkes robot oluyor ya, burada bizi ele almış yani herkes robot kimse doğruları gerçekleri konuşmuyor falan", "abi göndermeleri takip edemedim" "göndermeleri takip ederken filim bitmiş" "göndermeleri takip ederken beni birinin takip ettiğini takip ettim derken takip beni takibi bıraktı oradan bir takip gelir diye takip ettim" söylevleri ve algılarıyla karşılaşabilirsiniz. Sonuç olarak, bence gönderme her zaman gönderme değildir, çünkü ironi ironi olmaya bilir.