“Durante la tormenta / Mirage”, senaryosunu Lara Sendim ile birlikte yazan Oriol Paulo’nun yönetmen koltuğunda oturduğu bir drama…
Prömiyeri, 13 Kasım 2018’de Barselona’da yapılan ve 22 Mart 2019 tarihinde Netflix platformu üzerinden yayın akışına dâhil edilerek vizyona sokulan filmin, hâlihazırda IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan bir izleyici ve yorumcu puanı ortalaması mevcut değil…
O nedenle bizde bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…
Ancak, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce yönetmen olarak “El cuerpo / The Body” (2012) ve “Contratiempo / The Invisible Guest” (2016) gibi filmlerden de tanıdığımız Oriol Paulo’nun bu filmine ilişkin ilk tespitimizi paylaşalım:
Karşımızdaki bizi:
“Aynı senaryoyu bir de Mike Flanagan yahut (Oriol Paulo gibi Katalan olan yurttaşı) J.A. Bayona kurgulayarak çekselerdi, acaba ortaya nasıl bir şey çıkardı?” diye sormak zorunda bırakan bir film oldu…
Zira bu haliyle filmde, anlatıldığı söylenen hikâyedeki gerilimin “G” sini dahi hissetmek pek mümkün olamıyor…
Aslına bakarsanız, filmin hikâyesi ve bu hikâyedeki karakterler gerçekten de çok sağlam…
Ama ne yazık ki, aynı şeyi Oriol Paulo’nun sinema tekniği ile Javier Gutiérrez dışında başta diş macunu reklam yıldızı görünümündeki Adriana Ugarte olmak üzere, o karakterlere hayat veren filmin oyuncu kadrosu için söylemek çok da kolay değil…
Çünkü artık nasıl olduysa bu ekip, o güzelim hikâyeyi, olması gerektiği gibi beyazperdeye aktaramama işini elbirliği ile başarmış durumda…
Peki, bu haliyle bu film hiç mi izlenmez?
Eğer daha önce, hikâyesindeki gerilimi size iliklerinize kadar hissettiren nitelikte "nefes kesici" bir film izlemediyseniz neden olmasın?
Şimdi tam da bu noktada, bazı dostların, “Yeri gelmişken bu kalitedeki filmlere bari bir iki örnek verseydin” dediklerini de duyar gibi oluyoruz…
İsterseniz bunu da, “(Şimdilik kaydıyla) bir tek Mike Flanagan külliyatı bile işinizi görür” şeklinde yanıtlamış olalım…
Yoksa saymaya kalkarsak daha onlarca filmin adını buraya yazmamız gerekir ki, o da bir film yorumu için maksadını fazlasıyla aşan bir iş olur…
Sonuç olarak, anlattığı hikâyenin hakkını yeterince veremeyen ve "Ehh işte" dedirten bu "vasat" Netflix filmi için puanımız 2,5, önerimiz ise “siz bilirsiniz” şeklinde olacak…
“Olsun, ben yine de izlerim” diyenlere, keyifli seyirler,