Nostalji eleştirileri

tarkovsky’nin plan sekans olayını aşmış bir şekilde uyguladığı, yer yer abarttığı bir film olmuş. metin tamamen geri plana atılmış, film varlığını imgeler üzerine kurmuş. o kadar ki kimi anlar gündelik hayattan bir kaç kelime duymak şaşırtıcı geliyor. diğer filmlerine göre izlemesi hayli uğraş gerektiren bir film.

Semih kaplanoğlunun etkilendiği ve esinlendiği yönetmen tarkovski.. diğer filmlerini izleme fırsatım olmadı henüz ama bu film fazlasıyla durağan ve sıkıcı.. zor bitirebildim filmi.. ve aklımda kalan tek güzel söz şu : "bu insanlar neden suyun içinde biliyor musunuz ? sonsuza dek yaşamak istiyorlar.." bu tarz "sihirli" ve güzel sözler geçiyor filmde sık sık.. ama anlatım o kadar sıkıcı ki o sözler ve durumlar değerini kaybediyor ister istemez.. 3/10

Ne kadar gayret ettiysem içine bir türlü giremediğim bir film. Tarkovskinin belki de en önemli özelliği bu, filmi sadece kendine yapıp izleyenleri dışarıda bırakmak. Kartpostal gibi birkaç sahne ve felsefik 3-5 konuşmadan ibaret bu filme yüksek puan verenler herhalde kendini sanattan anlayan önemli bir sinemasever addediyor. Eski filmlerin birçoğunu izledim ve büyük ustalara saygım sonsuzdur. David Lynchin filmleri bile biraz uğraşınca anlaşılıyor ama bu film. Her neyse boşa vakit kaybı. Stalkerı daha çok sevmiştim oysa :(

Fazla şiirsel fazla edebi...Filme girmekte çok zorlanıyorsunuz yönetmen sizi de almak istemiyor zaten.Bazı cümleler çok güzel bazı sahne gösterimleri tiyatro gibi sade ve içten ama benim için tek seyirlik zor bir film. 5/10

İzlemesi hayli uğraş gerektiren, sanatsal, ağır bir film.İzlerken sıkılmamak elde değil ancak bir sanatçı bu filmden hoşnut olabilir bu kadar ağır işleyen hiçbir canlanma olmayan hatta canlanma belirtisi bile olmayan bir film...Aldığı yüksek puanı haketmiyor bana göre...

nazım hikmetten bir esinti :1+1=1
hoş bir esinti... bir meltem,tebessüm ettirecek kadar güzel... ve en az bu meltem kadar güzel bir film.

Aslında Fulya Engin bize pek bir heyecan bırakmamış. Filme, doğru ve sonuca yönelik bir açıklama getirmiş. Tarkovsky Kamera ile izleyici arasına mesefa koymaksızın fotoğrafları arka arkyapıştırır gibi bir film sunar. Kadın nitelikleri bakımından filmin içinde olması gerektiği yerde durur. Ve nostalji bir kimlik karmaşasının kimin lehine sonuçlandığının hesabını kesmeyi izleyiciye bırakarak sona erer. nerden bakarsanız bakın tarkovsky filmi.

valla ne desem bilmiyorum..Tarkovsky´den adeta resital show..bazı sanhelerde inanılmaz sıkılsam da filmde bazı sahneler varki etkilenmemek mümkün değil..yağmurun yere düşerken yankısı, deli adamın boş yere bisiklet pedalı çevirmesi, yine deli adamın hayatı sorgulayan sözleri ve kendini yakması, tarkovsky´nin muhteşem karpostallık kareleri..şiir gibi bir film..bnce Tarkovsky´nin Stalker´den snra en iyisi Nostalghia filmidir..10/10'..Eğer deli bir adam sizden utanmanızı söylüyorsa bu ne biçim bir dünyadır..'

tarkovskinin en sevdiğim filmi. kendi içinde yaşadığı yurt özlemini harika yansıtmış. filmdeki replikler, domeniconun oyunculuğu ve sözleri, tasvir ettiği alıntılar ve onların alt metinleri benim için çok kıymetliydi. 1+1=1, filmde yer yer gerçek ve hayalin iç içe girmesi çok anlamlı işlenmiş. yine film ile resim sanatını birleştirmek için kamerayı çok iyi kullanmış. 9/10

1+1=1
dir:ve bir "deli" size söylüyorsa bunu,
üstelik bütün ailesini yedi yıl evine kapatan bir deli,
1+1 kesinlikle 1' dir.

bunu anlamak için belki de sürgün şair gibi sevdiklerinizle zamanın aktığı "ora"dan ve yani herşeyinizden uzakta olmanız gerekir.