Eli eleştirileri

hasta çocuk şeytan çıkıyor.. cok supriz sonlu surukleyici korku filmi.. Başarılı. başarılı... başarılı

Filmi anlamayanlar varmış ilginç. Anlaşılmayacak bi tarafı yok gayet net. Bazı gerizekalılar spoiler uyarısı vermeden tüm filmi anlatmışlar dikkatli olun neyse Spoiler verip açıklayayım spoiler:
kadının çocuğu olmuyomuş dua ediyomuş kabul edilmiyomuş o da şeytanla anlaşma yapıp iblisten çocuk yapmış ama çocuğuda şeytan doğmuş onlarda eve hapsedip kimseye zarar vermeden çocuğu iyileştirmeye çalışmışlar ama olmadı anlamayacak bişey yok spoiler:

Film gayet iyi resmen bize şeytanın tarafını tutturdular :)
İzlenirrrr.....

Senaryosu, David Chirchirillo, Ian Goldberg ve Richard Naing tarafından yazılan “Eli”, yönetmen koltuğunda “Citadel” (2012) sonrasında “Sinister 2” (2015) ile türe iyice bulaşmış olan Ciarán Foy’un oturduğu bir korku filmi…

18 Ekim 2019 tarihinde Netflix platformunda yayın akışına dâhil edilerek vizyona sokulan filmin, hâlihazırda IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan bir izleyici ve yorumcu puanı ortalaması mevcut değil…

O nedenle bizde, oldukça iddialı bir oyuncu kadrosuna da sahip olan bu filmi, her zamanki gibi önceliği sözünü ettiğimiz bu kadroya vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…

Bunun için de, 11 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, (özellikle de yurt dışındaki profesyonel eleştirmenlerce yazılan yorumlarda) beğenmeyenlerin, 98 dakikalık süresinin her bir saniyesini gözümüzü kırpmadan izlemiş olmamıza rağmen neresini beğenmediklerini anlayamadığımız bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

Tamam, bizde “Eli” için 10 numara 5 yıldızlık bir filmdir demiyoruz… Ama hakkını, o yorumlarda olduğu biçimde tamamen yememiz gerektiğini de düşünmüyoruz…

Zira “paranormal” ile girilip “gore” ile çıkılan ve sonrasında yine “paranormal” ile devam edilerek sonlandırılan filmde, korku kategorisi adına ne ararsanız mevcut… Zaten meraklısı için kan da oluk oluk akıtıldığı gibi din istismarı da ihmal edilmemiş…

Hele herkesi ters köşe yapan ve böylece, hikâyeyi çok monoton, basmakalıp (cliché) ve tahmin edilebilir bulanlara, “Buyurun bu da size gelsin” diyerek taşı gediğine koyan sürpriz bir finali de var ki, “Vay anasını be” modunda izlemeye devam ettiriyor filmi…

Yukarıda oyuncu kadrosunun oldukça iddialı olduğunu söylemiştik… İsterseniz şimdi biraz da bu konuya değinelim…

Henüz onlu yaşlarında olmasına karşın Eli karakterini canlandıran Charlie Shotwell’in filmografisinde dahi “Captain Fantastic” (2016), “All the Money in the World” (2017) ve “The Glass Castle” (2017) gibi filmler mevcut… Muhtemelen Eli’ın anne ve babasını oynayan Kelly Reilly ile Max Martini’yi de tanımayan yoktur aramızda…

Fakat kim ne derse desin, “The Conjuring” (2013) ve “The Nun” (2018) filmlerindeki Carolyn Perron karakterine hayat veren Lili Taylor ile “Stranger Things” (2017 – 2019) dizisinin Max Mayfield’i Sadie Sink’in yerleri bambaşka bu filmde…

Öyle ki, sırf bu iki oyuncuyu görünce bile, yaşanacakların pek de hayra alamet şeyler olmayacağını anlıyorsunuz hemen…

Görüntü yönetmenliğini, “Orphan” (2009) ve “10 Cloverfield Lane” (2016) gibi filmlerden de tanıdığımız Jeff Cutter’ın yaptığı filmde, görsel efekt ekibi de, “The 5th Wave” (2016), “Fear the Walking Dead” (2016 – 2017), “John Wick: Chapter 2” (2017), “Gerald's Game” (2017), “Flatliners” (2017), “Star Trek: Discovery” (2017 – 2019), “The First Purge” (2018), “The Haunting of Hill House” (2018) ve “Zombieland: Double Tap” (2019) gibi işlere bulaşmış olan isimlerden oluşturulmuş…

Yani, karanlıkta fısıldayarak konuşan gölgelerin, “Tavşana kaç, tazıya tut” yaptığı filmde teknik açıdan da herhangi bir sorun söz konusu değil…

Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…

İlk önerimize gelince:

O hakkımızı da bu kez; bizim gibi korku kategorisine özel bir tutku ile bağlı olan sinemasever dostlara, “Bu film ile ‘korkudaki’ stajyerliğini tamamlayarak ustalığa doğru önemli bir adım atmış olan İrlandalı Ciarán Foy gibi yönetmenlerin filmlerini de izleme listelerinize eklemeyi unutmayın” diye seslenerek kullanmak isteriz…

Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan, “bir şans da siz verebilirsiniz” şeklinde olacak…

Keyifli seyirler,

Son bir not:
Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 28 Ekim 2019 günü saat 02.14’de yazılarak paylaşılmıştır...

Film sürükleyici ve merak uyandırıcı. Kısa olması büyük avantaj sıkmadan sonuna kadar getiriyor. Sonu da sürpriz sonlu bitiyor. Bitişi çok alakasız diye eleştiriler olsa da bence tatmin ediciydi. Devam filmi (ya da dizisi) için açık kapı bırakılmış...

film efsaneydi izlemezseniz çok şey kaybedersiniz.
film efsaneydi izlemezseniz çok şey kaybedersiniz.

hasta çocuk sonda şeytana dönüşüyor buda yetmezmiş gibi babası üvey çıkıyor doktor rahibe çıkıyor annesi iblis doğuruyor birde iblis ablası var çocuğun bu üç iblis en son herkesi öldürüyor evide yakıp siktir olup gidiyorlar yapacağınız filmi sikiyim.

Bu kadar güzel ve gerilimli giden bir filmin sonu bu kadar saçma olmamalıydı. İlk 80 dk 4 yıldız son 20 dk 1 yıldız

Film gayet güzel gidiyordu ve beni oldukça gerdi fakat son 10 dakika sından hiç bir şey anlamadım çok saçma bitti eğer son sahnelerini görmezden gelirsek film gayet iyiydi keşke çok farklı bitseydi

Film aşırı ilginçti aşırı soru işaretinin olduğu bir film,sizi şaşırtacağına eminim, fakat izledikten sonra boşluğa düşüyorsunuz.Şahsen tavsiyem değil,bunu izleyeceğinize vaktinizi daha iyi bı filme ayırabilirsiniz.Sadece bir kaç sahnesinde gerildim,ve sonu beni şaşırttı bu yüzden bu puanı verdim.İzlerseniz pek bi önemi yok,sizi çok etkileyen bir film olmayacaktır.

Kutsal damacana daha iyidir bu ne amk kutsal sular , şeytanlar yapımda emeği gecen herkesin ben amk

Bir film ne kadar saçma olabilir?
Ne kadar trajikomik bir halde olabilir yada ne kadar ucube bir eser ortaya çıkarılabilir? Bütün bu ahmakça şeylerin cevabının adı ELI..
100 dk hayatımdan kaydı gitti.

Kısa ve öz. İzlenir mi evet izlenir. Sonu süprizli ama öyle off vooov falan değil. Altını çok iyi dolduramamışlar. Film bitsin diye son yapmışlar gibi. Öyle çok korkunç hop zıplatıyor falanda değil yani. Hafif gizem hafif gerilim çok fazla sizi içine çekmiyor olaylar çok çabuk oldu bittiye geliyor gibi hissettim ben ve seyirciye kesinlikle bir hikaye verilmiyor he bu yüzden ne olacak sonunda çok merak ediyorum diyorsunuz ama sonunda da bu ne lan şimdi bir bok anlamadım oluyorsunuz :) onun sebebide hiç bir şekilde kırıntı bırakmaması seyirciye. Benim için son zamanlarda bu tarz filmim Annabelle 2 (2017) çıkan film. Daha çok hoplatıyor :)

Oyunculuklar çok iyi. Konusu sürükleyici ve bir o kadar ilginç bir film. Beklemediğim şeylerle karşılaştım. Baya şaşırttı. Seri gelecek gibi bitirdiler, umarım gelir.

Son dakikaya kadar çocuğun verilen ilaçlardan ötürü rüya gördüğünü kendi iç dünyasıyla savaştığını, alkışlarla gözünü açıp bunun sadece bir tedavi olduğunu söylemelerini beklerken saçma bir son🥴

tek kelime ile BERBAT ! kutsal damacana bu filmden çok daha iyi. vakit kaybı boş vakti olan bile izlemesin