The Silence eleştirileri

Konusu itibarı ile hevesle başladım güzelde ilerledi ama maalesef finali olsun alakasız tarikat olsun beklediğimi bulamadım

Film oyunculuklar olsun senaryo olsun baya kötüydü.Yani bu film için ayırdığım süreye üzülüyorum.Tavsiye etmeyeceğim filmlerden

Senaryosu, Tim Lebbon’un 2015 tarihli aynı isimli romanından Carey Van Dyke ve Shane Van Dyke tarafından uyarlanarak yazılan “The Silence”, daha önce “Annabelle” (2014) filminde yönetmenlik, “Insidious (2010)”, “The Conjuring” (2013) ve “Insidious: Chapter 2” (2013) gibi filmlerde de görüntü yönetmenliği yapmış olan John R. Leonetti’nin yönetmen koltuğunda oturduğu oldukça fantastik bir drama…

10 Nisan 2019 tarihinde Netflix platformunda yayın akışına dâhil edilerek vizyona sokulan filmin, hâlihazırda IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan bir izleyici ve yorumcu puanı ortalaması mevcut değil…

O nedenle biz de bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…

Ancak, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce yine bu filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

Bu bağlamda da işe, karşımızdakinin; 10 Nisan 2019 tarihinde The Guardian’da yazdığı yorumda, Charles Bramesco tarafından, “A Quiet Place” (2018) in kalitesiz bir remixi olarak tanımlandığını söyleyerek başlayabiliriz…

Elbette bu iddiasında Charles Bramesco yalnız değildi…

Daha pek çok sinema eleştirmeni filme ilişkin benzer ithamlarda bulunmuş ve hatta Ian Sandwell, 11 Nisan 2019 tarihinde Digital Spy’da yazdığı yorumda çıtayı daha da yükselterek “Bird Box” (2018) filmini de işin içine ilave etmişti…

Peki, acaba gerçekte durum neydi?

Bunun için gelin isterseniz, söz konusu üç filmin esin kaynaklarına şöyle kısaca bir göz atalım:

1. “Bird Box”: Filmin, Eric Heisserer tarafından yazılan senaryosunun temel kaynağını oluşturan Josh Malerman’ın aynı isimli romanı 2014 tarihinde ECCO / HarperCollins tarafından yayınlanmış…

2. “The Silence”: Filmin, Carey Van Dyke ve Shane Van Dyke tarafından yazılan senaryosunun temel kaynağını oluşturan Tim Lebbon’un aynı isimli romanı 2015 tarihinde Titan Books tarafından yayınlanmış…

3. “A Quiet Place”: Bryan Woods ve Scott Beck, 2013 yılında tasarladıkları ancak araya giren diğer projeler nedeniyle yarım bıraktıklarını söyledikleri bir fikirden hareketle 2016 Ocak ayında filmin hikâyesini yazmaya başlamışlar ve yönetmen John Krasinski’de yazılan taslağı aynı yılın Temmuz ayında görmüş… Daha sonra bu haliyle 2017 Mart ayında Paramount Pictures tarafından satın alınan hikâyeye / senaryoya son şeklini Bryan Woods, Scott Beck ve John Krasinski üçlüsü birlikte vermişler…

Sanıyoruz resim şimdi biraz daha netleşti…

Bu tablodan anlaşıldığı kadarıyla, (yaratıkların sese duyarlı olması ve bu nedenle de filmin kahramanlarının işaret diliyle konuşması gibi) tüm benzer yönlerine rağmen, “The Silence” ın konusunun, “A Quiet Place” den çalındığını söylemek kronolojik olarak neredeyse imkânsız gibi…

Diğer iki filmin, yani “Bird Box” ile “The Silence” ın birbirine benzediğini iddia etmek de, filmlerin senaryolarına esin kaynağı olan romanların yazarlarına büyük bir haksızlık olur…

Ki, zaten her iki romanda, Amazon.com’da halen satışta…

Fakat yine de, son sözü kendimiz söylemek yerine bu konudaki nihai kararı, Anna Menta’nın Decider’daki 10 Nisan 2019 tarihli yorumundan mealen alıntılayacağımız küçük bir not sonrasında sizlere bırakacağız:

“ ‘A Quiet Place’ de yaratık işgalinin tamamlandığı kıyamet sonrasındaki bir hikâye anlatılırken, ‘The Silence’ da işgal henüz başlangıç aşamasındaydı…”

Belki, yine klasik bir laf olacak ama bu söylediklerimizin hepsi, filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…

İlk önerimize gelince:

O hakkımızı bu kez, sırf hoşça vakit geçirmek için film izleyenlere yönelik olarak, “Eğer gerçekten de işin tadını çıkartmak istiyorsanız, ‘O, ona benzemiş… Bu, buna benzemiş… O, ondan şunu almış… Bu, bundan şunu kapmış’ tarzı eleştirileri pek fazla dikkate almayın” diye seslenerek kullanmış olalım…

Yoksa kesin izleyecek bir şey bulamaz ve ortada kalırsınız…

Sonuç olarak, finalinde bir devam filmine de açık davet çıkartılan ve ciddi anlamda bir din eleştirisi de yapılan bu filmi, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 2,5 ile ödüllendirirken önerimiz de, yapılan olumsuz eleştirileri dikkate almadan “bir şans verilebilir” şeklinde olacak…

Keyifli seyirler,

Filmin bitişi çok baştan sarma yapmış olduklarını düşünüyorum. Daha Fazlası için;www.kodportali.com/dizi/thesilence-iyorumu

film saçmalık. mesela bazı yerlerde işaret dili konuşuyorlar ne diyonuz birader ben anlamıyorum işarte dilinden. Bir başka şey ise grubuna katılmadılar diye neden samsung mağazasına suikast girişimi gibi apple zil sesleriyle donatıyosun kızı? Ayrıca abi kızın doğurganmış diye yazmak nasıl bir şey, yan karakteri kızdıracak daha iyi bir şey bulamadınız mı yani pedofili misiniz oğlum siz ne değişik adamlarsınız lan? Yemin ederim yazık etmişler konuya. Ben daha fragmanı izlerken şey demiştim;bu adamlar canavarların yoğun olduğu bölgelere sürekli bir bip sesi koysa orada da öğütücü gibi bir şey koysalar bu minnacık yaratıklar hemen ölür. Zaten filmin bir sahnesinde de bunun işe yarayacağını gördüm. Biz düşünüyoruz da yazarlar düşünemiyor mu?

Bok gibi bu kadar sacma bir film daha izlememisimdir. Kesinlikle zamaniniza yazik. O kadar net. Berbat

Konusu çok hosuma gitti bir tık twd havası verdi ama o kadar kaliteli yapamamislar. Tarikat olayı bi dandikti oldu bitti. sonu da aşırı bırakılmış savılmış bir şekilde bitti ne oldu anlamadım tam bi zaman kaybiydi izlemek. Şuana kadar izlediğim en kötü filmler arasında ilk üçte yer alır. nasıl başladı nasıl bitti anlamadım zaten çok gereksizdi

Film başta çok ilgimi çekmişti, büyük bir hevesle başlamıştım. Fakat hayvansever biri olarak büyük hayal kırıklığına uğradım. Sen yıllarca besleyip büyüttüğün, evladından ayırmadığın köpeğini; sizi kurtarmak için havlaması yüzünden onu velslere yem ettin. Ben sahiplendiğim hayvanı tercihlerimde seçenek bile yapmam. Çocuğum neyse hayvanım da odur. İkisi arasında seçim söz konusu bile değil. Evet, filmin devam etmesi için böyle bir sahne vardı. Ama hayvansever kişilere dokunan ve canını yakan bir sahneydi. Filmi o sahneden sonra ağlayarak bıraktım. Ciddi anlamda hayvanlara düşkünseniz kesinlikle izlememelisiniz. Filmi bitirmediğim için genel konu hakkında yorum yapamayacağım.