Licorice Pizza, 70'li yıllarda San Fernando Valley'de yaşayan bir lise öğrencinin yaşadıklarına odaklanıyor. Yetenekli bir oyuncu olan lise öğrencisi Gary Valentine'in hayatı, okuluna gelen fotoğraf asistanı Alana Kane'i görmesiyle bambaşka bir hal alır. Alana'nın kendisinden on yaş büyük olmasına rağmen Gary, onu akşam yemeğine davet eder. Hayatta yolunu bulmaya çalışan Alana, Gary'nin olağanüstü özgüveninden etkilenir. Zamanla birbirlerinden ayrı kalamaz hale gelen Alana ve Gary, birlikte büyüyüp gelecekleri için mücadele etmeye başlarlar.
Beyazperde Eleştirisi
3,5
İyi
Licorice Pizza
Aşk 70’lerde yaşanıyor güzelim
Yazar: Murat Tolga Şen
Yeni Paul Thomas Anderson filmi Licorice Pizza duyurulduğu günden bu yana ilgi çeken, oyuncu kadrosu, afişi ve fragmanıyla beklentiyi yükselten bir iş. Şüphesiz, çorak sinema ikliminde yeni bir buluşma için hasretle bekliyorduk ancak salondan biraz boynu bükük ayrıldığımı itiraf etmeliyim. Paul Thomas Anderson’ın çağımızın en iyi sinemacılarından biri olduğu su götürmez bir gerçek ama ruhlarımızı günümüz gerçekliğinden kaçırmak için hikayeler yazıp filme çektiğini düşünüyorum. Onun filmlerini bir tür zaman makinesi gibi görüp izlemeyi de seviyorum. Licorice Pizza da bu zaman kapsüllerinden biri. PTA, filminin bu duyguyu oluşturmasını sağlamak için elinden geleni yapıyor. Film, seyircide eski usul bir sinema izleme deneyimini oluşturmak için meşhur Leo the Lion’lı MGM logosuyla açılıyor. Evet bu film bir genç aşkı izletse de aslında orta yaşlı seyirci için bir nostalji paketi. PTA, bazı d
Senaryosunu da yazan ve ciddi biçimde risk alarak deneyimsiz oyuncuları baş rollere taşıyan Paul Thomas Anderson'ın yönetmen koltuğunda oturduğu "Licorice Pizza"; Sean Penn, Tom Waits, Bradley Cooper, Benny Safdie ve Skyler Gisondo gibi önemli simalar ile büyük çoğunluğu genç ve amatörlerden oluşan oyuncu kadrosunu güçlendirilirken, fırsatlar ülkesi ABD'deki ülkeye özgü "Amerikan tarzı" girişimciliğe de sıklıkla, ...
Devamını oku
Bay ?
18 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
15 Mart 2022 tarihinde eklendi
Ben eğer P.T.Anderson’ın akrabası veya yakını olsa idim filmi çok beğenirdim. Hatta ‘’Oscar’lık film yapmışsın’’ bile derdim. Akademi de zaten aday yapmış. (Ee onlar zaten tanıyor PTA’yı. Ama biz senin yaşamını bilmiyoruz be kardeşim.) Yani demek istediğim her ne kadar melankolik bir aşk hikâyesi anlatsa da film, çok kişisel. PTA, kendisinin ve arkadaşlarının gerçek yaşamındaki hatıralarından yola ...
Devamını oku
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.