Hesabım
    Davet
    Ortalama puan
    3,3
    14 Puanlama
    Davet hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    0 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.882 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    19 Eylül 2022 tarihinde eklendi
    Bram Stoker'ın "Dracula" (1897) isimli romanından esinlenilen senaryosunu Blair Butler'ın yazdığı ve yönetmen koltuğunda da Jessica M. Thompson'ın oturduğu "The Invitation"; gizemini uzunca bir süre koruyan, bir korku gerilim olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, 10 milyon dolarlık bir bütçeyle; yeşil perde, görsel efekt ve protez makyaj uygulamaları, etkili bir biçimde kullanılarak Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de çekilen ve görüntü yönetmeni Autumn Eakin ile müziklerinin bestecisi Dara Taylor'ın tüm olumlu çabalarına karşın, brüt 26.5 milyon dolarlık bir hasılat rakamıyla, resmen gişeye çakılarak yapımcılarını perişan etmiş olan bu filme biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Filmin hikayesi, "Carfax Malikânesindeki" Emmaline'in (Virág Bárány); bir fırsatını bulup, kapalı tutulduğu odasından kaçarak intihar ettiği, oldukça kanlı ve bir o kadar da başarılı bir giriş sahnesiyle başlar...

    ***

    Güzel sanatlar yüksek lisansı yapmasının yanı sıra çömlek sanatçılığıyla da yakından ilgilenen Evelyn "Evie" Jackson (Nathalie Emmanuel), New York'taki bir yemek şirketinde (catering) garson olarak çalışmak suretiyle hayatını idame ettirmektedir...

    Yine özel bir etkinlikteki yemek servisinin ardından, aynen kendisi gibi eğitim giderlerini karşılamak amacıyla aynı şirket de garsonluk yapan arkadaşlarından Grace (Courtney Taylor); Evie'ye, içinde küçük şarap şişeleri ile bir DNA test kiti de bulunan bir promosyon çantasını hediye eder...

    ***

    Annesini kısa bir süre önce kaybetmiş olan Evie, yeni akrabalar bulabilmek gayesiyle; Grace'in kendisine verdiği çantadaki DNA kitini, ilgili "FINDyourself / KendiniBUL" firmasına gönderir...

    Böylelikle Evie, bugüne kadar tanışamadığı akrabalarının kimliğini öğrenirken; o akrabaları da, bizzat kendisinin varlığından haberdar olacaklardır...

    ***

    Derken...

    Afro - Amerikan kökenli olan Evie'nin elektronik posta kutusuna; kuzeni olduğunu iddia eden, Oliver L. Alexander III. (Hugh Skinner) isimli beyaz bir İngiliz'den, kendisiyle buluşmak istediğine dair bir e-posta mesajı gelir...

    Her ne kadar kuzenler arasındaki bu buluşma fikrine, organ kaçakçılığı korkusu sebebiyle Grace pek sıcak bakmasa da; aile mesleği olarak emlakçılıkla uğraşan ve yolu New York'a öylesine düşmüş olan Oliver ile Evie, lüks bir restoranda biraraya geleceklerdir...

    Bu buluşma sayesinde Evie; 1925 yılındaki düğününün hemen öncesinde, siyahi bir uşakla ilişki yaşayan büyük büyükanne Emmaline'in gayri meşru çocuğunun torunu olduğunu öğrenecektir...

    Elbette Emmaline'in doğurduğu çocuğu; köyü terk etmek zorunda kalan uşak, tek başına büyütmüştür...

    Ve...

    Şimdi de Alfred (Ian Lindsey) ve Julius (Scott Alexander Young) amca ile Oliver'in erkek kardeşleriyle kuzenleri Evie'yi, İngiltere'ye beklemektedirler...

    Üstelik kuzen Martin'de birkaç hafta içinde nişanlısı Cecile ile evlenecek olup Evie'de, bu düğüne mutlaka katılmalıdır...

    ***

    Çok geçmez...

    Tüm masrafları da, akrabaları olduğu Alexander ailesince karşılanan bu teklifin cazibesine kapılan Evie, kendini İngiltere'de bulur...

    ***

    Görkemli "Yeni Carfax Malikânesine" varıldığında...

    Evie'nin dikkatsizliğinin yol açtığı bir çarpışma sonucunda; beş kadın hizmetçiden (Viktoria Monhor - Imogen / Lili Walters - Celina - Bety Diana Schleicher - Anna Liza Muranyi - Diya / Tian Chaudhry) birinin elinden yere düşerek kırılan bir kasa bardağın derhal temizlenmesini isteyen malikanenin kahyası Bay Field (Sean Pertwee) ile Evie arasında, küçük bir sürtüşme yaşanır...

    Neyse ki...

    Tesadüfen oralarda dolanmakta olan malikânenin "Efendisi / Lord'u" Walter De Ville'de (Thomas Doherty) olaya anında müdahil olur da, daha da büyümeden kapatılır bu gereksiz tartışma...

    ***

    Ardından da...

    Tanışmaları biraz gergin bir ortamda gerçekleşen Bay Field Evie'nin, kendisine tahsis edilen odasına yerleşmesine yardımcı olurken; malikanenin, kütüphane dışında kalan her yerini gezebileceğini vurgulamayı da ihmal etmez...

    Zira yenileme çalışmaları maksadıyla kapatılmıştır, giriş kattaki kütüphane...

    ***

    Gördüğü ihtişam karşısında neredeyse büyülenmiş olan Evie'nin, pencereleri demir parmaklıklarla çevrili odasına yerleştirilme süreci; parmaklıkların, örümcek kuşlarının saldırılarından korunma gayesiyle konulduğunu ifade eden, Bayan Swift (Carol Ann Crawford) adındaki özel hizmetçisi tarafından tamamlanır...

    ***

    Gündüz kahya Bay Field'ın neden olduğu tatsızlık için Walter'ın odasına şöyle bir uğrayıp özür dilemesinin sonrasında Evie; gece koşusunu (jogging) yapmak üzere malikanenin bahçesine çıktığında, pencerelerden birinden bir kadının kendisini gözlediğini fark eder...

    Ki bu kadın da aslında, Evie'nin rüyalarına girerek; onu kabuslar içinde uyandıran büyük büyükanne Emmaline'den başkası da değildir...

    Gecenin aynı ilerleyen saatinde, kütüphaneyi temizlemeye gönderilen 2 numaralı hizmetçi Imogen'de, kendini bambaşka bir dehşetin içinde bulacaktır...

    ***

    Ertesi sabah...

    Evie'ye, Alfred amca ile Evie'nin birer de konuşma yapacakları, kokteyl benzeri bir "Evine Hoş Geldin" partisi de düzenlenir...

    ***

    Yani şimdilik...

    En azından Evie açısından işler, yolunda gibi görünmektedir...

    Yoksa bir şeylerin ters gitmekte olduğu ve malikânenin karanlık oda ile dehlizlerinin, geçmişten gelmekte olan bir sırrı da bünyesinde barındırdığı apaçık ortadadır...

    Fakat "spoiler" vererek, filmi henüz izlememiş olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemediğimiz için anlatımı burada noktalıyoruz...

    Fakat bitirmeden...

    Evie'nin kendisini, gençlik ile yakışıklılığının cazibesine kaptırdığı ve bunu yaptığı telefon görüşmelerinde, New York'taki dostu Grace'de sıklıkla hissettirdiği; malikânenin efendisi Walter ile Alexander ailesi arasında, herhangi bir kan bağı bulunmadığını da belirtmiş olalım...

    Dakika 35...

    Geride kategorinin meraklıları ile başrollerini Bella Swan ve Edward Cullen karakterlerini canlandıran Kristen Stewart ile Robert Pattinson'ın paylaştıkları "The Twilight Saga" film serisinin hayranlarını; dozu azalmak yerine gittikçe artan bir merak ve ilgiyle izleyeceklerini umduğumuz, 70 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top