Hesabım
    Judy & Punch
    Ortalama puan
    3,0
    1 Puanlama
    Judy & Punch hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.884 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    3 Mayıs 2021 tarihinde eklendi
    “Judy & Punch”, hikâyesini de yazan Mirrah Foulkes’in yönetmen koltuğunda oturduğu ilk uzun metrajlı sinema filmi…

    Çok kısa bir tanımlama ile yorumumuza; karşımızdakinin, 17. Yüzyıl İngiltere’sindeki (ironik olarak etrafında deniz bulunmamasına karşın) adı “Seaside” (sahil) olan “zenofobik” insanlarla dolu bir kasabanın atmosferi içerisinde, gerek resmedildiği karanlık orta çağa ve gerekse de günümüzdeki artıklarına yönelik olarak, “dark comedy / kara mizah” ögeler kullanılarak yapılan nitelikli bir eleştiri örneği olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

    Gelin isterseniz öncelikle şu “zenofobi” (xenophobia) denilen şey neymiş, ona bir bakalım ve ardından da yoruma devam edelim…

    Yunanca “xenos” (yabancı) ve “phobos” (korku) kelimelerinden türetilen bu sözcük, en basit haliyle “yabancı korkusu” anlamına gelmekte olup kişinin yabancılardan ya da bir şekilde “kendisinden farklı” olan insanlardan korkmasına ve nefret etmesine verilen isimdir…

    “Kapitalizmin sıvası döküldü”, alt manşeti ile “Sağlık, sadece hastalık ya da sakatlığın yokluğu değil, bedensel, ruhsal, zihinsel ve toplumsal tam bir iyilik halidir” diyen Prof. Dr. Yakut Irmak Özden hocanın, Cumhuriyet gazetesindeki 15 Mayıs 2020 tarihli makalesinde de ifade ettiği gibi:

    Bu psikolojik rahatsızlığın, tehcir ve soykırıma kadar uzanan çok değişik tür ve tezahür biçimleri de var tarihte…

    Ki, filmimizde de olaylar, sağlıklı düşünen hiçbir bireyin kabul etmesi mümkün olmayan kanlı bir vahşete doğru yol almaktadır…

    Filmimizin iki kahramanından alkolik ve ahlak engelli kuklacısı Punch (Damon Herriman), kasaba halkı ile birlikte bu “hastalıklı” kategoriyi, karısı Judy (Mia Wasikowska) ise (izlerken öğreneceğiniz bir nedenle aralarına katılmak zorunda kaldığı) kendilerinden nefret edildikleri için o topluluktan uzaklaştırılmış olan grubu temsil etmektedir…

    Yani aslında herkes, aynı topraklara ait…

    Fakat kasaba halkına göre, o gruba mensup oldukları için evlerini terk ederek ormana yerleşmiş olanlar, birer “dinsiz” cadı olup, görüldükleri yerde asılarak veya yakılarak yahut da taşlanarak infaz edilmeleri gerekmektedir…

    Zira onların, kendilerininkinden değişik olan inanç ve düşünce sistemleri, içine hapsoldukları bağnaz yapı ve dar kalıplar için ciddi bir tehlike arz etmekte olup, eğer çok sesliliğe izin verilirse iş, tarihin yazdığı gibi “aydınlanma” ile sonuçlanacaktır…

    İşte “spoiler” olmasın diye ayrıntılarına girmeyeceğimiz olaylar filmde, tam da bu çerçeve bağlamında gelişiyor…

    Evet, yukarıda da belirttiğimiz gibi anlatılanlar 17. Yüzyılda yaşanıyor ama benzer manzaralara, ne yazık ki, günümüzde de (özellikle de kendi orta çağlarını henüz idrak etmekte olan yakın coğrafyalarda) sıklıkla rastlıyoruz…

    Hikâye böyle…

    Oyuncu kadrosuna gelince:

    Mia Wasikowska ve Damon Herriman, “mükemmel” denilebilecek kadar “kusursuz” bir performans sergilemişler…

    Hele “öfke kontrolü” problemi bulunan Damon Herriman’ın, “çıldırma” anlarındaki oyunculuğu muhteşem olmuş…

    Tabii zekice kurgulanmış böylesi bir “debut” (ilk film) için Avustralyalı sinemacı Mirrah Foulkes’ı da kutlamak gerekiyor…

    Bize göre dünya prömiyeri 2019 yılının Ocak ayında Sundance Film Festivalinde yapılan bu filmin en büyük talihsizliği, diğer pek çok film gibi “Covid – 19” salgınına takılarak sinema salonlarında yeterince gösterime girememesi olmuş…

    Yoksa eminiz, çok daha fazla ses getirecekti…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…

    Sinema sanatına yaraşır; “emek ve bilgi verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3,5 verdiğimiz bu film için önerimiz de olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan, “bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler…
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top