Hesabım
    Küçük Beyaz Yalanlar Devam Ediyor
    Ortalama puan
    3,0
    4 Puanlama
    Küçük Beyaz Yalanlar Devam Ediyor hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.884 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    15 Ocak 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da Rodolphe Lauga ile birlikte yazan Guillaume Canet’nin yönetmen koltuğunda oturduğu “Nous finirons ensemble / Little White Lies 2”, hoşça vakit geçirilen bir devam filmi…

    Ancak her ne kadar “homofobik” bir kültürel formasyona sahip olmasak da bazı sahneler nedeniyle, ailecek izlenilmesini de öneremiyoruz…

    Daha fazla uzatmadan gelin başlayalım isterseniz…

    Üç gün sonra altmış yaşına girecek olan Max Cantara’yı (François Cluzet), pek mutlu olmayacağı kötü bir sürpriz beklemektedir…

    Eşi Sabine’in (Clémentine Baert) yönlendirmesi ve bir zamanlar Isabelle’in (Pascale Arbillot) kocası şimdi de Alex’in (Mikaël Wattincourt) sevgilisi olan Vincent’ın (Benoît Magimel) harekete geçirmesi üzerine aralarında Eric (Gilles Lellouche) ve Antoine’nın da (Laurent Lafitte) bulunduğu eski dostları haber vermeksizin ziyaretine gelmişlerdir…

    Ve üstelik de bir hafta da kalacaklardır…

    Suratını ekşiten Max, an itibarıyla kapıda taksiden inen Marie (Marion Cotillard) ve küçük oğlu Nino (Ilan Debrabant) ile de yüz yüze gelecektir…

    Aslında o gün için Max, satmayı düşündüğü evini Jean – Michael (Philippe Vieux) adındaki bir emlakçıya gezdirmeyi planlamıştır…

    Gerçi kaşla göz arasında, kimseciklere çaktırmadan gezdirir de…

    Davetsiz misafirlerine Max, iki güne kadar boşanma aşamasındaki (çocuklarının annesi de olan) yirmi yıllık eski karısı Véronique’in (Valérie Bonneton) geleceğini ve o yüzden de burada kalamayacaklarını söyler…

    Yiyecek içecek tedariki için market alışverişine çıkan Eric ile Marie, doğum günü için Max’e ahşap tuvalet taburesi yapan Nassim’e (Hocine Mérabet) rastlarlar…

    Gerçi hediyesini veren Nassim kalmaz ve gider…

    Elbette bu curcuna da Max’in çocukları Jeanne (Jeanne Dupuch) ve Arthur (Marc Mairé) ile Isabelle ve Vincent çiftinin (babasına ters ters bakan ve hatta yemek masasını terk eden) oğulları Elliot’ı da (Néo Broca) unutmamak lazım…

    E tabii Eric’in kızı Mila’nın (Charline Benois Thorel) dadısı Catherine’de (Tatiana Gousseff), tamamen farklı bir vaka…

    Zira onlarında bu “çorba” da bir tutam da olsa tuzları bulunacak…

    Marie ile alışverişe çıktıklarında Eric, Max’in evine on dakikalık mesafede hep beraber konaklayabilecekleri okyanus manzaralı büyükçe bir ev kiralamıştır…

    Böylelikle de Véronique’in gelişi artık sorun olmaktan çıkacaktır…

    Fakat Max’in gerçek sorunu, paralarının suyunu çekmesidir ve o nedenle de Paris’e doğru uzanmak istemektedir…

    Eric Max’den, aralarına katılarak kafasını dinlemesinin kendisine iyi gelebileceğini söyler…

    Max bunu, bir “beyaz yalan” karşılığında kabul edebileceğini belirtir ve nihayetinde de anlaşarak bir uzlaşmaya varırlar…

    Evde ilk ve son olarak topluca yenilen akşam yemeğinin ardından başlayan şarkılı, müzikli ve danslı eğlence gecesinin tam da ortasında herkes kafasındaki dumanları dağıtırken sürekli huzursuz olan Max, ani bir karar ile uyumaya gider…

    Ertesi sabah da topluca, kiralanan yeni mekâna geçilir…

    Jean-Louis (Joël Dupuch) ve Nassim de katılırlar bu ekibe…

    Evine şarap almak için dönen Max, kapıya “Satılık” tabelasının asıldığını görür ve Paris’ten gelen Alain (José Garcia) ile karşılaşır…

    İşte o an itibarı ile de Max’in, “Trocadero” denilen finansal bir probleminin olduğunu öğreniriz…

    Şaraplarla evden ayrılırken Max, emlakçının astığı tabelayı da büyük bir hışımla söküp atar…

    Bütün bunlar yaşanırken nihayet Véronique ve yanında getirdiği arkadaşı Geraldin (Gwendoline Hamon) Max’in evine giriş yaparlar…

    Ama o da ne?

    Evin satılık olduğunu bilen Alain, birlikte takıldığı Frank (Jean-René Privat) ve Xavier (Karim Adda) ile eve göz atmak için öylesine damlamışlardır…

    Max ın evi satacağını Alain’nin ağzından duyarak hiddete kapılan Véronique telefonda, açar ağzını yumar gözünü…

    Henüz filmin yarısında bile değiliz…

    İşlerin daha da karışacağı, beklenmedik bir finale sahip olan filmin bundan sonrası yine sizlerde olacak…

    Bizimkisi, henüz izlememiş olanlara karakterleri yerli yerine oturtarak, müthiş bir oyuncu kadrosuna sahip olan filme ısınmalarını sağlamaktı sadece…

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top