Hesabım
    Saplantı
    Ortalama puan
    3,0
    3 Puanlama
    Saplantı hakkında görüşlerin ?

    2 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Ilknur K
    Ilknur K

    Takipçi 1.236 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    30 Temmuz 2023 tarihinde eklendi
    Psikolojik bir gerilim filmi. Filmi çözmek için çok da uğraşmıyorsunuz. Ama kızın annesi o berbat ninniyi söylemeseydi sanki her şey daha güzel olacaktı. spoiler: Filmde kızın annesinin torununda kurtulmak için kendi kızının kafasını karıştırıp, psikolojisini bozduğunu düşünmeye başlamıştım çünkü başta söylediği ninni ve kadının davranışları bunu gösteriyordu. Film o kadar havada kaldı ki acaba gerçekten böyle miydi diye şüpheleniyorum hala.
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.884 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    1 Aralık 2022 tarihinde eklendi
    Senaryosunu, yönetmen koltuğunda da oturmakta olan filmin yapımcılarından Darrell James Roodt'un Samuel Frauenstein ile beraber yazdıkları hikayeden uyarlayarak Tarryn-Tanille Prinsloo'nun kaleme aldığı "Siembamba / The Lullaby / Ninni"; "hayaletli ev (haunted house)" konseptine uygun olarak kurgulanmış, paranormal aktiviteler içeren "şahane" bir korku gerilim olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, harcanan miktara ilişkin herhangi bir malumatımız bulunmasa da, önemli detayları kaçırmayan görüntü yönetmeni Justus de Jager ile post - prodüksiyondaki gerekli düzenlemeleri yapabilecek erimdeki editör Leon Gerber'ın maharetlerine yaslanılmak suretiyle; kapalı mekanlardaki ışık gölge oyunlarının başat bir unsur halini aldığı, oldukça düşük bir bütçeyle çekildiğini tahmin ettiğimiz bu Güney Afrika filmine biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Film, 1901 yılındaki, Rietfontein Toplama Kampı günlerinden bugünlere yapılan:

    "Erkeklerimiz tepelerde savaşırken, İngilizler bizi toplama kamplarına yerleştirdiler... Tellerin ardında, ne istiyorlarsa yaptılar... Kadınlara tecavüz ettiler... Fakat birimiz hamile kalırsak, ('Sen düşmanla yattın... Utan! Şeytan bu çocuğun içinde... Ülkene, halkına ve tanrıya karşı günah işledin!' diye haykırarak yeni doğmuş bebeği annenin / Lara de Villiers elinden alan) Rahip ve (bebeğin kafasını kopartarak infazı gerçekleştiren) ebe (Dorothy Ann Gould); bebeğin güneşin doğuşunu, asla göremeyeceğinden emin oldular..."

    Şeklindeki tarihi bir bilgilendirmeyle başlar...

    ***

    Günümüzde...

    Annesi Ruby van Heerden (Thandi Puren) ile birlikte yaşadığı evi terk etmesi sonrasında, babasının kimliği belirsiz olan oğlu Liam'a (Eckardt Spies - Amjoné Spies) hamile kalan on dokuz yaşındaki Chloe van Heerden'ın (Reine Swart) doğum operasyonu; annesi Ruby'nin de hazır bulunduğu bir doğumhanedeki iki hemşire (Briony Horwitz - Anne-Marie Ellis) tarafından gerçekleştirilir...

    Ardında da Ruby'nin, arka koltuğa iliştirilmiş torunu Liam'a yönelik olarak; filme adını veren, ("Annesinin küçük bebeği... Ninni... Annesinin küçük bebeği... Boğazını sık ve onu bir çukura at... Kafasını ez... Öldüğünden emin ol... Ninnni... Annesinin küçük bebeği... Ninni... Boğazını sık ve onu bir çukura at... Kafasını ez... Öldüğünden emin ol...") sözcüklerine sahip "Ninni'yi (Siembamba)" seslendirdiği otomobile atlanarak, Eden Rock isimli kasabadaki iki katlı müstakil aile evine geçilir...

    ***

    Ertesi sabah...

    Emlakçılık yapan annesi Ruby, müşterilerinden birine satılık bir gayrimenkulü göstermek üzere evden ayrılarak yola koyulurken; evde tek başına kalan Chloe, bakımı ve ağlaması hususunda sürekli yakınmakta olduğu oğlu Liam ile tek başına ilgilenmek zorunda kalacaktır...

    ***

    Başına bir bebek telsizi de koyduğu beşiğine yatırdığı Liam'ın odasından, kendi elindeki alıcıya cızırtılı bir ses gelmekte olduğunu duyduğunda meraka kapılan Chloe; odaya doğru yöneldiğinde, normalde kapalı olması gereken televizyon cihazının kendiliğinden açılmış olduğunu görerek şaşıracaktır...

    Henüz yaşamakta olduğu şaşkınlığı üzerinden yeterince atamamışken, aynı televizyon birdenbire kendiliğinden kapandığı gibi; evin içinde gizlice kendisini gözetleyen, bir karaltının dolanmakta olduğu hissine de kapılacaktır Chloe...

    Bunun üzerine...

    Can havliyle vestiyerden kaptığı bir bastonu, karşısına çıkabilecek kötü niyetli hasmına vurabilecek şekilde elinde tutarak ürkek ürkek kapıya doğru ilerlerken Chloe; kapı çalınmaya başlar...

    Neyse ki gelen, bir zamanlar kendisine delicesine aşık olan Adam Hess'ten (Deànré Reiners) bir başkası değildir...

    Ancak yüz ifadesinden anladığımız kadarıyla, Adam'ın Chloe'nin çocuk sahibi olduğundan haberi bulunmamaktadır...

    ***

    Neyse...

    Liam'ı doğrudan emzirerek besleyemeyen Chloe; oğluna süt verme işlemini, göğüs pompası kullanmak suretiyle halletmektedir...

    Yine öylesi bir eylemi gerçekleştirirken, süt doldurmaya çalıştığı biberona kan gelmeye başladığı bir esnada; bulunduğu bebek odasındaki gardırobun kapısı da, aynen televizyon gibi gıcırdayarak kendiliğinden açılır ve aynada gördüğü kadarıyla da arkasında, seslice haykırmakta olan ve 1901 yılındaki ebe karakterini hatırlatan siyah kıyafetler içindeki bir kadın beliriverir...

    Aniden dehşete kapılarak, elindeki biberonu yere kendini de odadan dışarıya atıp kapıyı kapattığında, savunmasız vaziyetteki oğlunu içeride tek başına bıraktığını anımsayarak tekrar kapıya yönelen Chloe; bu kez de kapının açılmadığını fark ederek, daha da bir sarsılacak ve "Liam! Liam!" diye bağırmaya başlayacaktır...

    ***

    Dışarıdaki işlerini tamamlayarak evinin ana giriş kapısına varmış olan Ruby, kızının yüksek perdeden çıkmakta olan sesini duyarak bir üst kattaki koridora koşar adımla yönelerek kapalı kapıya müdahale ettiğinde; kilidin sıkıştığını iddia eden Chloe'nin aksine, kapıyı kolaylıkla açıp içeriye girebilecektir...

    ***

    Yetmez...

    Artık gece gündüz ayrımı olmaksızın, kendisi açısından tam anlamıyla bir karabasana dönüşen halüsinasyonları sebebiyle Chloe'nin durumu; vücudunda garip çürükler de beliren küçük Liam'ın hayatını tehlikeye düşürür bir biçimde, gün geçtikçe daha da kötüleşir...

    Kızının ve torununun gözlerinin önünde yok olup gitmekte olduğunu gören Ruby soluğu, kendi psikoloğu da olan Dr. Timothy Reed'in (Brandon Auret) yanında alır...

    Dakika 30...

    Vizyona girdiği yıl, büyük bir ilgiyle izlediğimiz ve hak ettiği gerçek değerin yeterince verilmediğini düşündüğümüz filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; ters köşe sürpriz bir finali de bünyesinde barındıran, kategorinin şanına fazlasıyla layık olan, 56 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top