Hesabım
    Dolemite Is My Name
    Ortalama puan
    2,8
    3 Puanlama
    Dolemite Is My Name hakkında görüşlerin ?

    2 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    1 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.880 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    6 Mayıs 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosu, Scott Alexander ve Larry Karaszewski tarafından yazılan “Dolemite Is My Name”, Craig Brewer’ın yönetmen koltuğunda oturduğu biyografik bir komedi…

    Prömiyeri, 7 Eylül 2019’da Toronto Uluslararası Film Festivalinde yapılan ve 25 Ekim 2019 tarihinde Netflix platformunda yayın akışına dâhil edilerek vizyona giren filmin, 7.3/10 (55.406 oy) ve 4.5/5 (100 üzeri oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 7.9/10 (232 yorum) ve 76/100 (39 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, iyi bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…

    Ama biz yine de hem stand – up gösterilerinde hem de aynı isimle çekilen “blaxploitation / blacksploitation” kategorisindeki serinin ilk (1975) ve sonraki devam filmlerinde Dolemite adını kullanan Rudy Ray Moore’u (1927 – 2008) Eddie Murphy’nin canlandırdığı bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…

    Bunun içinde, Eddie Murphy’nin 2017 yılında hayatını kaybeden ağabeyi Charles Quinton Murphy’e adanan ve Amerika'nın RTÜK'ü olarak da kabul edilebilecek olan MPAA (Motion Picture Association of America / Amerikan Sinemacılar Derneği" tarafından “R-rated” (yani 17 yaşından küçüklerin sadece ebeveynleri veya yetişkin bir nezaretçi ile birlikte izleyebilecekleri) biçimde tescillenen filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

    Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, 1970’lerin renkli Los Angeles atmosferi içinde yoğun argo ve küfürle birlikte eğlencenin de dibine vurularak, izleyicisine 117 dakika boyunca kendisini iyi hissetmesini sağlayan başarılı bir Netflix prodüksiyonu olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

    Öyle ki, hani neredeyse, eğer çok özel bir probleminiz yahut da sağlık sorununuz yoksa film boyunca günlük sıkıntılardan tamamen arındırıyorsunuz kendinizi…

    Her şeyden önce, “Rosemary's Baby” (1970) filminin oyuncularından D'Urville Martin’i (Diego) oynayan Wesley Snipes’ın varlığı ile renk kattığı filmin castinginde başroldeki Eddie Murphy’den “Dolemite”ın (1975) görüntü yönetmeni Nicholas Josef von Sternberg karakterini canlandıran Kodi Smit-McPhee’ye kadar yanlışlıkla kadroya dâhil edilmiş tek bir oyuncunun varlığından dahi söz etmek mümkün değil…

    Zira herkes, filmin hikâyesi kadar “sahici” ve “samimi” oynamış…

    O yüzden de filmdeki argo ve küfür insanı rahatsız etmiyor…

    Zaten hakaret ve kötü niyet içermediklerini anladıktan sonra bunları duymamaya da başlıyorsunuz…

    Başrollerini, Jack Lemmon, Walter Matthau ve Susan Sarandon’un oynadıkları bir Billy Wilder filmi olan “The Front Page” (1974) e de saygıda kusur edilmemiş filmde…

    İlgili sahnelerde gerekeni fazlasıyla yapmış Craig Brewer…

    Filmin yapımcıları arasında da yer alan ve Rudy Ray Moore karakterini canlandırmanın uzun zamandır kendisinin “bir rüya projesi” olduğunu itiraf eden Eddie Murphy, filmin senaristleri Scott Alexander ve Larry Karaszewski ile 2003 yılında çalışmaya başlamış…

    Hatta Murphy, 2008 yılındaki ölümünden önce Moore ile bir toplantı da ayarlamış…

    Böylelikle hikâyenin büyük bir kısmını bizzat ilk ağızdan duyma fırsatları da olmuş herkesin…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar 2 kategoride Golden Globe ödülüne aday olmuş filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…

    İlk önerimize gelince:

    O hakkımızı da bu kez; nitelikli film izlemeyi kendine tarz edinmiş sinemasever dostlara:

    “Demek ki, neymiş?”

    “Başta Netflix olmak üzere dijital platformlarda yayınlanan film ve dizilere, 'negatif' bir ön yargı ile yaklaşmak kesinlikle doğru değilmiş” diye seslenerek kullanmak isteriz…

    Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3,5 verdiğimiz bu rafine komedi filmi için önerimiz de pek mümkün değil ama siz yine de yapılacak olumsuz yorum ve verilecek düşük puanlara aldırmadan “mutlaka bir şans verin” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler
    Ahmet Büke
    Ahmet Büke

    Takipçi 935 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    23 Mart 2021 tarihinde eklendi
    amerikan ruyası peşindeki adamın filmi.. Bol küfürlü… gereksiz… abartılı oyunculuklu.. Saçma sapan netfix filmlerinden biri
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top