Hesabım
    1BR: The Apartement
    Ortalama puan
    3,0
    2 Puanlama
    1BR: The Apartement hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.046 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    3 Mayıs 2021 tarihinde eklendi
    “1BR”, hikâyesini de yazan David Marmor’un yönetmen koltuğunda oturduğu ilk uzun metrajlı “acayip” bir sinema filmi…

    İnsanın içini karartan, distopik bir korku ve şiddetin ön plana geçtiği “1BR”, Joelle Monique’in, Paste’deki 12 Nisan 2020 tarihli yorumunda da ifade ettiği gibi, “yeni kült klasikler” arasına girerse kesinlikle şaşırmamamız geren bir drama olmuş…

    Hem de toplu konut tarzındaki kapalı tek bir mekânda ve düşük bir bütçeyle çekilmiş olduğu her halinden belli olan bağımsız (indie) bir film olmasına karşın…

    Zira Marmor, dünyanın hemen her yerinde, özellikle de kozmopolit bir nüfus dokusuna sahip olan büyük kentlerde yaşanmakta olan sosyolojik bir sorunu oldukça “ses getirecek” bir bakış açısı ile dile getirmiş…

    Bunun için de örnek olarak, uzaklara gitmek yahut da kurgusal (fiction) bir kent yaratmak yerine burnunun dibindeki “Los Angeles” ve “Sarah” (Nicole Brydon Bloom) karakterini kullanmayı uygun bulmuş…

    Nasıl mı?

    Şöyle ki, söz konusu Sarah, annesi öldükten sonra (izlerken öğreneceğiniz nedenlerle) baba ocağını terk ederek Los Angeles’a gelen ve çalışmakta olduğu geçici bir işten kazandığı para ile barınabileceği uygun fiyatlı ev arayan genç bir kızdır…

    Marmor, Sarah’ı böyle değil de yaşadığı taşra kentinden veya kasabasından üniversite de okumak üzere Ankara, İstanbul veya İzmir’e giden orta halli bir aile çocuğu genç Serap olarak resmetseydi de durum pek fazla değişmeyecekti…

    Eğer Serap’ta, o kentlerdeki resmi devlet öğrenci yurdu olanaklarından yararlanamaz veya kafa dengi birkaç arkadaşı ile birlikte kalabilecekleri bir ev bulamasaydı, yaşayacakları bu filmde Sarah’ın başına gelenlerden çok da farklı olmayacaktı…

    Artık adını siz “cemaat” koyun, biz de “vakıf” koyalım veya metropol kentlerin hemen hepsinde bulunan hemşeri dernekleri aracılığı ile (bir kısmı Anadolu’dan gelinen o yerlerin adını taşıyan) mahallelerden birindeki bir ev veya o cemaat veya vakıfların işlettiği yurtlardan biri olacaktı, Serap’ın yeni yaşam alanı…

    Nihayetinde, Sarah’ın bu filmde maruz kaldığı “değişim” ve ardından gelen “mahalle” baskısını, Serap’ta iliklerine kadar his etmeyecek miydi?

    Gerçi aynı makûs talih, tarlasını, tapanını satarak köyünden büyük umutlarla, “taşı toprağı altın” olduğunu zannederek İstanbul’a göçen ve böylelikle de mevcut düşkünlerin arasına yuvarlanan aileler içinde pek farklı değil…

    Çünkü onlarda, kaçınılmaz olarak bunların hepsini birer birer yaşıyorlar ve yaşamaya da devam edecekler…

    İşte Marmor filmde, bu evrensel kapitalist hikâyeyi gerek oyuncuların ve gerekse de teknik ekibinin kusursuz performansları ile pek de bir güzel taşımış beyazperdeye…

    Yalnız filmde, Covid – 19 salgını sürecinde, artık işe yaramadıkları için hastalanan yaşlıların tedavi edilmek yerine ölüme terk edilmeleri hususundaki (yurtdışı kaynaklı) rivayetleri andıran, insanlık dışı öylesine “faşizan” bir durum var ki, izlerken neredeyse kanınız çekilecek…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…

    Sinema sanatına yaraşır, “emek verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden sizlerle buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3 verdiğimiz bu film için önerimiz de olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan, “bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler…
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top