When You Finish Saving the World eleştirileri

Senaryosunu da...

Aynı isimli kendisine ait "dinlenebilir bir kitaptan (audiobook)" (2020) uyarlayarak kaleme alan Jesse Eisenberg'ün yönetmen koltuğunda da oturmakta olduğu "When You Finish Saving the World"; meramını izleyicisine, kolay yoldan izah etmek yerine zor olanını tercih eden...

Dolayısıyla da, lafı gereksiz yere sündürerek çekip uzatma çabalarının neticesinde de...

Telaşla eliyle ayağı birbirine dolanarak, öylesine şişip kalan ve bizim de filme dair final puanlamasını; oyuncularının performanslarına duyduğumuz saygının hatırına, biraz yüksek tuttuğumuz, anlamsız bir "dramedy (drama comedy)" olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz...

Aynı liseye devam eden...

Ve...

Biri 18 diğeri de 17 yaşındaki iki gencin temel de, her birinin bir ötekisinden son derece farklı sosyoekonomik ve sınıfsal çevrelerden geliyor olmalarının sebep olduğu...

Dünyaya bakış ve onu yorumlayış biçimlerinin, masaya yatırılarak değerlendirildiği bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

18 yaşındaki Indiana'lı Ziggy Katz (Finn Wolfhard), sosyal medyada oluşturduğu, birbirlerine uzak coğrafyalardaki, yaklaşık 20 bin kişilik bir hayran kitlesi için...

Kendini evindeki...

Ondan, ebeveynlerini de uzak tutmak istediği odasına kilitleyip, bestelediği özgün folk-rock şarkılarını, mevcut gitarının eşliğinde seslendirerek sunan...

***

Böylelikle de...

Satın alacağı, daha nitelikli yeni ses ve görüntü ekipmanları ile daha da profesyonel bir gitar için para biriktiren...

Yalnız ve ziyadesiyle de bencil bir gençtir...

***

Oğlu Ziggy'den...

İyice koparak uzaklaştığını düşünen annesi Evelyn (Julianne Moore) ise...

Aile içi şiddet mağdurlarını koruyup barındırmak adına...

Sığınma evi işletmeciliği yapan, kocası Roger (Jay O. Sanders) ile evli, kendi halindeki bir kadındır...

***

İşte...

Tam da bu bağlamda...

Sadece birkaç saatliğine de olsa sığınma evin de, gönüllü olarak hizmet vermeye yanaşmayan Ziggy, platonik bir aşkla bağlandığı siyasi aktivist Lila'ya (Alisha Boe) yakınlaşmaya çalışırken...

Annesi Evelyn'de...

Koca dayağından kaçıp, kendilerine sığınan Angie (Eleonore Hendricks) ve onun...

Babasının kaporta atölyesinde, tamirci çıraklığı yaparak para kazanan 17 yaşındaki oğlu Kyle (Billy Bryk) ile tanışmaktadır...

***

Ki...

Birlikte katıldıkları siyasi bir etkinlik de...

Lila Ziggy'e...

Hayran kitlesine, yalnızca aşk şarkıları söylemek yerine...

Çevre sorunları ile siyasi yozlaşma hususlarına da değinmesini de öğütlediğinde...

***

Zaten...

Gün boyu, yaşamın zorluklarıyla uğraşan insanlara hitap ediyor olması nedeniyle de Ziggy...

Bunun, tarzı olmadığını...

Ama, yine de bir deneyebileceğini belirtmekle yetinir...

***

Ve aynı etkinlik de Lila...

Marshall Adaları'nın sömürgeleştirilmesi hakkında bir şiir okurken...

Dakikaların da 28'i gösterdiğini...

Fakat elimizde halen...

Derli toplu bir hikayenin bulunmadığını fark ederek izlemeyi de, anında kestik...

***

Ancak...

Geleneksel üslubumuz gereği...

"Spoiler" vermek suretiyle, henüz seyretmemiş...

Ve üstelik de...

Tüm uyarılarımıza rağmen seyretmeye de devam edecek olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemediğimiz için...

Kendi anlatımımızı da...

Burada noktaladık...

***

Devamında ne olduğunu bilmediğimiz gibi merak da etmediğimiz filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; fazlasıyla gereksiz bulduğumuzu yinelemek de ısrarcı olacağımız...

Ve en azından bizim açımızdan...

Zaman israfından öte, pek bir şey ifade etmediğini de belirteceğimiz...

60 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,