Hesabım
    The Unfamiliar
    Ortalama puan
    3,0
    1 Puanlama
    The Unfamiliar hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.896 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    17 Eylül 2021 tarihinde eklendi
    Diğer tüm “düşük bütçeli” ve dolayısıyla da “gösterişli görsel efektleri bulunmayan” filmlerde olduğu gibi yine IMDB ahalisinin hışmına uğramış olan “The Unfamiliar” da, senaryosunu da, Jennifer Nicole Stang ile birlikte yazmış olan Henk Pretorius’un yönetmen koltuğunda oturduğu bağımsız (indie) bir korku – gerilim filmi…

    Elizabeth “Izzy” Cormack (Jemima West), Afganistan’da savaşan İngiliz Kraliyet Ordusunda askeri doktor olarak görev yaptıktan sonra yeniden evine yani, kocası Ethan (Christopher Dane), üvey kızı Emma (Rebecca Hanssen), oğlu Tommy (Harry McMillan-Hunt) ve küçük kızı Lilly’e (Beatrice Woolrych) geri dönmüştür…

    Yalnız “kocası” dâhil hiçbir şey artık eskisi gibi değildir…

    Ki, Pretorius özellikle de Ethan ile ilgili bu durumu, filmin en başlarındaki “erotik” bir sırnaşma içeren sahnedeki önemli bir diyalog ile neredeyse gözümüze sokar…

    O saatten sonra zavallı Izzy, evin içinde her an sürekli olarak garip şeyler görerek yaşamakta ama bunlara kimseyi inandıramamaktadır…

    Çoğu kez de, olan biteni Tommy’nin yaramazlıklarına bağlayarak onu suçlamaktadır…

    Her ne kadar kendisi, vücudundaki birkaç yara dışında akıl sağlığının tamamen yerinde olduğunu iddia etse de, Ethan bütün bunların, “PTSD / TSSB (Post Traumatic Stress Disorder / Travma Sonrası Stres Bozukluğu”) sendromları olduğunu söyleyerek onun, bir psikoloğa gitmesini ve ilaçlı tedaviye başlamasını sağlayacaktır…

    Fakat ne yazık ki, bu da fayda etmez…

    Izzy için “haunted house / perili – hayaletli – cinli ev” konseptine bürünmüş olan evindeki hayatı tamamen bir kâbusa dönüşmüştür…

    Hatta bir ara Izzy belki çare olur diye, gittiği klinikte “garip bir biçimde” karşılaşarak tanıştığı Richard (Ben Lee) ile yardımcısı Hugh (Guy Warren-Thomas) isimli parapsikoloji uzmanlarını da devreye sokar…

    Ama ne yazık ki, onlar da sahtekâr çıkarlar…

    Bundan sonrasında yapılacak tek şey, Ethan’ın en başından beri “ısrar ettiği” gibi Hawaii’de bir aile tatiline çıkmak olacaktır…

    Böylelikle Izzy, o doğal güzellikler içinde savaşın neden olduğu PTSD / TSSB’den kurtularak kendine gelecektir…

    Peki, gerçekten de öyle mi olur?

    Elbette hayır…

    Zira yanıp sönen ışıklarından, kendi kendine çalışan dikiş makinasına ve açılıp kapanan dolap kapakları ile çekmecelerine kadar “haunted house” konsepti, bu kez de ailenin Hawaii’deki yazlık evine de taşınmıştır…

    Tam yine bu konudaki kabak da annesi tarafından Tommy’nin başında patlatılacakken, olayların seyri birden değişmeye başlar…

    Ve nihayet Izzy, “olaya uyanır”…

    İşte bu noktadan itibaren, yeterince özgün bir hikâyeye de sahip olduğunu düşündüğümüz filmin geri kalanı, her zamanki gibi yine sizlerde…

    Eminiz film bittiğinde, en başından beri tüm aşamaları tek tek ve özenle planlandığı için “Bu nasıl bir kumpasmış be” diyeceksiniz…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…

    Sinema sanatına yaraşır bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz puan ve yorumlara aldırmadan “bir şans da siz verebilirsiniz” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler,

    Son bir not:
    Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 29 Ağustos 2020 günü saat 23.43’de yazılarak paylaşılmıştır...
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top