Emekli Ajan eleştirileri

Senaryosunu, Jeroboam karakterini de canlandıran Ismaël Sy Savané ile birlikte yazan David Charhon'un yönetmen koltuğunda oturduğu “Le dernier mercenaire / The Last Mercenary”, seyri ve konuyu hızlıca kavraması kolay bir Fransız aksiyon - komedisi olarak geliyor karşımıza...

"Sis" lakaplı Richard Brumére (Jean-Claude Van Damme), bir operasyon ile Ulan Batur, Moğolistan'da esir olarak tutulmakta olan bir delikanlıyı (Zachar Shardin) kurtararak, Ukrayna, Kiev'deki babası Bay Ivanovich'e (Alexei Gorbunov) teslim ederek, bir anlamda onu kendisine karşı borçlandırır...

Ki en azından bu manevi borçlanma hali, filmin finaline doğru, Richard'ın işine ziyadesiyle yarayacaktır...

Bunu şimdilik, aklınızın bir köşesine not edin...

Derken 24 saat öncesinin Paris, Fransa'sındayız...

Bir polis kovalamacası sonucunda; Dış İşleri Bakanlığı yetkililerinden Paul Lesueur'un (Eric Judor) sağladığı kolaylıklar ve çıkarttığı sahte belgeler sayesinde, devletçe tanımlanan gizlilik sınıflandırmasına sahip olan Archibald Al Mahmoud'un (Samir Decazza) kimliğini kendisine uyarlatan Simyon Novak (Nassim Lyes), mecburen serbest bırakılır...

Zira bu gizlilik koruma kalkanı, 1995 yılındaki bir gizli operasyon esnasında, aralarında General Hugo Constantin'in de bulunduğu (Philippe Morier-Genoud) devlet görevlileri tarafından Archibald'ın annesi Farah (Qidad Elma) ile babası Richard'a verilen bir taahhüdün sonucudur...

Ve...

Bihayli ayrıcalığı da içeren bu durum, yine aynı bakanlığın üst düzey bürokratlarından Alexandre Lazare'ın (Alban Ivanov) söz konusu sınıflandırmayı iptal ederek aylık 1580 Avroluk ödemeleri durdurmasına kadar da devam eder...

Bunun üzerine Fernand'ın (Michel Crémadès), yirmi beş yıldır kendi öz oğlu gibi koruduğu Archibald, SWAT tarafından enselenerek içeriye atılır...

O esnada, Paris'teki Gizli Servis Ofisinde bulunan Komutan Jouard (Patrick Timsit) ve Bakan Sivardière (Valérie Kaprisky), olan bitenden fazlasıyla memnundurlar...

Tabii oğlunun arkadaşlarından Dalila (Assa Sylla) ile işbirliğine gidecek olan Richard'ın, olaya el koymak üzere Paris'e geri döndüğünden bihaber olmalarının verdiği rehavetin de etkisiyle...

İlk aşamada, diğer arkadaşlarının da yardımıyla Richard, oğlunu polisin elinden kurtarır...

Elbette polis ve devletin özel operasyonlar için kullandığı sivil elemanlar olan Jeroboam ve Magnum'da (Yuriy Sapranov) anında peşlerine düşerler...

Aslında aynı esnada; Richard, Archibald, Dalila ve Momo'da (Djimo), Richard'ın kimliğini kullanan Simyon ile organizasyonunun ardındadırlar...

Dakika 50...

Geride, aynen şu ana kadar olduğu gibi Philippe Guégan'ın koordinasyonundaki dublör ekibinin, hız kesmeksizin sürdürecekleri göze hoş gelen, araç takibinden bedensel dövüş sporlarına kadar pek çok aktiviteyi bünyesinde toplayan 60 dakikalık bir şov daha mevcut...

Bu mütevazı bütçeli Netflix filmini, yüz milyonlarca dolarlık Hollywood prodüksiyonlarındaki görsel efekt bombardımanına dair beklentilere sahip olmamanın yanı sıra 110 dakika boyunca hoşça vakit geçirmeyi planlayan sinemaseverlere önerebiliriz...

Keyifli seyirler,

oyunculuklar resmen yerde.. Zaten van dame çok kötü oyuncu diğerleride ona ayak uydurmuş… birde öyle bir dövüş sahnesiyle başlamışki.. Bizim cüneyt abi görse kıskanır valla.. Kavgada falanda biraz gerçeklik olacak arkadaş