Hesabım
    Nocturne
    Ortalama puan
    3,0
    1 Puanlama
    Nocturne hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.892 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    6 Temmuz 2022 tarihinde eklendi
    “Nocturne” (2020), senaryosunu da yazan Zu Quirke’nin, (her ne kadar salonda değil de “Amazon Prime” platformunda yayın akışına dâhil edilerek vizyona sokulsa da) yönetmen koltuğunda oturduğu ilk uzun metrajlı sinema filmi…

    “Korku – gerilim” sinemasının, “düşük bütçelerle” kotardığı iyi gişe yapan nitelikli filmleriyle tanınan en popüler simalarından yapımcı Jason Blum’un yeni kurulan ikinci şirketi “Blumhouse Television Productions” ile “Amazon stüdyolarının” işbirliği ile ortaya çıkan ve neredeyse içine Darren Aronofsky’nin “Black Swan”ının (2010) ruhunun kaçmış olduğunu söyleyebileceğimiz lezzetteki bir film olmuş “Nocturne”…

    ***

    Zekice kurgulanmış, bir “modern zamanlar cadılık hikâyesinin” anlatıldığı filmde, Quirke’nin “maharetli ellerindeki” en önemli “kozlar”:

    Kendi kaleme aldığı “son derece sade” ama “ürkütücü” olduğu kadar “ters köşe” yerine “üstüne ekleyerek” ilerlemeyi tercih eden senaryosu ile oyuncu kadrosundaki, Juliet ve Vivian isimli “ikizleri” başarıyla canlandıran Sydney Sweeney ve Madison Iseman olmuş…

    Böylelikle de filmin her hangi bir yerinde izleyiciye:

    “Ne demek istedi şimdi yönetmen?” dedirtmeyen tarzda, herkesin kolaylıkla anlayabileceği yalınlıktaki bir sunum, hâkim unsur halini almış…

    Yeter ki, klasik müziğe karşı “ön yargı” kaynaklı bir alerjiniz bulunmasın yahut da korku – gerilim denilince aklınıza yalnızca “baltalar elimizde, uzun ip belimizde” biçimindeki her saniyesinde oluk oluk kan akıtılan slasherlar gelmesin…

    ***

    Filmimiz, o an için pek anlamlandıramadığımız “şok” bir intihar sahnesi ile başlar…

    Sonra öğreniriz ki, kendini balkonun korkuluklarından aşağı bırakan keman virtüözü Moira Wilson (Ji Eun Hwang); Juliet ve Vivian ile aynı yatılı Lindberg müzik akademisinin son sınıfında okuyan ve gelenek olduğu üzere herkese açık olarak yapılan yarışmaların ardından o yılın konçertosunda solo çalmak üzere seçilmiş olan öğrencidir…

    Bu durumda, okulun direktörü Bayan Gordon’ın (JoNell Kennedy) yaptığı açıklamalar çerçevesinde son sınıf öğrencileri arasında yeniden bir yarışma yapılacak ve yılın solo çalacak adı da baştan belirlenecektir…

    ***

    Kız kardeşlerden Vivian, hoca olarak genç ve etkileyici bir karakter olan Dr. Henry Cask (Ivan Shaw) ile çalışıp, Fransız besteci ve piyanist Saint-Saëns’ın 5 piyano konçertosundan 2 Nolu olanına hazırlanmaktadır…

    Juliet’in hocası ise yaşlı ve alkolik Roger (John Rothman), sunmaya hazırlandığı eser de çok daha farklı bir ruh hali ve ustalığa sahip olan Mozart’a aittir…

    Fakat o da, Roger’ın tüm karşı koymalarına karşın yarışmada, aynen Vivian gibi Saint-Saëns’ın "2 Nolu Piyano Konçertosu" ile kendi performansını sergilemek istemektedir…

    Böylelikle, bir anlamda geçen onca zamana rağmen halen “eli erkek eline değmemiş” olan Juliet; Max (Jacques Colimon) ile herkesin içinde “dudak dudağa, yanak yanağa” öpüşüp koklaşarak dolaşan ve her açıdan yıllardır “için için kıskandığı” kardeşi ile aynı koşullarda yarışarak, onunla hesaplaşmış da olacaktır…

    ***

    Hele bir de kazansa…

    Hani var ya, tadından da yenmeyecektir…

    Peki, bu nasıl mı olacak?

    Göründüğü kadarıyla, Vivian her konuda hep bir adım önden gitmektedir…

    Üstelik ortada bir de, Juliet’i engellemeye çalışan Roger faktörü de varken…

    Olsun yine de, kimse telaşa kapılıp enseyi karartmasın…

    Zira 90 dakikalık filmin 12. dakikasında Juliet, içinde hali hazırda anlamlarını çözemediği resimler ve Giuseppe Tartini’nin solo keman için bestelemiş olduğu “Il trillo del diavolo / Devil's Trill / Şeytan Trilleri” sonatının notalarının bulunduğu “Moira’nın defterini” bulur…

    ***

    O andan itibaren de filmde, baş döndürücü hızla ilerleyecek olan son derece tempolu “bir köşe kapmaca” başlar…

    Görsel efektlerde, Blumhouse Productions’ın geçmiş deneyimleri ile yetkinliğini kanıtlamış olan teknik ekibinin iş başında olduğu film artık sizlerde…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…

    Sinema sanatına yaraşır, “emek ve bilgi verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere; kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3,5 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz yorum ve düşük puanlara aldırmadan, “muhakkak bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler,

    Son bir not:
    Tüm hakları kendimize ait olan filme dair bu yorum, ilk olarak 14 Ekim 2020 tarihinde yayınlanmıştır...
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top