Beauty eleştirileri

"Afro - American" kökenli pop yıldızı Whitney Houston'ın gerçek hayat hikayesinden...

İngilizce dilinde, resmen aynı vurguya malik olmasına ilaveten...

Kilise ilahileri günlerinden pop müzik ikonu haline gelinen döneme uzanan, temel kilometre taşları kısmından tutun da...

Annesi Cissy Houston'ın da eski bir şarkıcı olmasından...

Whitney Houston ile Robyn Crawford arasındaki ilişkinin benzerliği kadar sağlam esintiler taşıyan senaryosunu, Lena Waithe'nin kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda da Andrew Dosunmu'nun oturmakta olduğu "Beauty"; müzik yerine...

LGBTI+ ögelerin mevzuya damgasını vurduğu, romantik bir drama olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz, 11 Haziran 2022 tarihindeki dünya prömiyeri; Tribeca Film Festival'inde yapılan, bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...

***

Film...

Neredeyse tüm zamanını...

Siyam ikizlerini anımsatan ve bir arkadaştan çok sevgilisiymişçesine davrandığı Jasmine (Aleyse Shannon) ile birlikte takılarak geçiren Beauty'nin (Gracie Marie Bradley) müziğe olan tutkusuna gerekli vurguyu yapabilmek amacıyla; Sarah Vaughan'ın, "Şarkı söylediğim anlarda, yanımda bir olay çıksa farkına varmam bile..." şeklindeki sözünden yapılan bir alıntıyla başlatılır...

***

Başlar başlamaz da...

Özellikle de...

Topluca oturulan, akşam yemeği sofrasındaki soğuk havadan...

Annesi (Niecy Nash), babası (Giancarlo Esposito) ve erkek kardeşleri Abel (Kyle Bary) ve Cain (Micheal Ward) ile beraber yaşayan Beauty'nin; evlerine de sıklıkla misafir olan Jasmine'den gıcık kapmayan tek aile ferdinin, Abel olduğunun farkına varırız...

***

Derken kapı çalınır...

Gelen, Beauty'e günde altı saat müzik eğitimi veren annesinin hiç hoşlanmadığı ve o yüzden de içeriye almadığı; baskın karakterli müzik yapımcısı ve menajeri olan beyaz bir kadındır (Sharon Stone)...

***

Ki...

Vakti zamanında bu kadın, Beauty'nin annesinin menajerliğini de üstlenmiş...

Ama...

Ondan ortaya, başarılı bir şarkıcı çıkartamamıştır...

***

Şimdi ise...

Beauty konusunda ziyadesiyle iddialıdır...

***

O yüzden de...

Karısı gibi düşünmeyen Beauty'nin babası...

Yanında, temsilcisi olduğu Colony Records'a (plak şirketi) ait bir kontrat da getiren menajeri içeriye alarak, en azından söyleyeceklerine kulak verecektir...

***

Duydukları karşısında...

Baba, yeterince ikna olurken...

Müzik hayatı boyunca...

As solistlerin arkasındaki, sıradan bir vokal olarak kalmış olan annesi Beauty'nin; müzik endüstrisinin elinde, aynen kendisi gibi paramparça olacağını...

O sebeple de...

Kızının, kontratı imzalayarak sektöre girmesi için henüz çok erken olduğunu düşünmektedir...

***

Bu arada...

Babasının, kendilerine çuvalla para kazandıracak biri olarak muamele ettiği Beauty'e imzalatılacak olan kontrata...

Jasmine'in de mesafeli davrandığını görüyoruz...

***

Hiç değilse Jasmine...

Kontratı okuyan tek kişi olan babasına, sonsuz derece de güvenen Beauty'e...

Söz konusu kontratı, bir avukata da inceletmesi önerisinde bulunmaktadır...

***

Jasmine'in bu önerisini, mantıklı bulan Beauty...

Kontratı, avukatına danışmadan imzalamayı reddettiği anda da...

Kızını, kendilerini zengin edecek bir emtiadan ibaret biri olarak gören babasını; Beauty'i evden atmakla tehdit etmeye varacak, bir öfke nöbetine sokarak çıldırtacaktır...

***

Bunun üzerine...

Çok da uzatmayan Beauty, imzayı atarak Colony Records'un sözleşmeli sanatçısı halini alırken...

Kendisi için artık...

Bambaşka bir hayat başlayacaktır...

Dakika 40...

***

Beauty'nin, ailesi ve Jasmine ile olan münasebetlerinin...

Yeniden şekilleneceği filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; ne yazık ki...

Whitney Houston'ın öyküsünün anlatıldığı, "Whitney" (2018) belgeseli...

Ve...

Yine bu mecrada...

Kapsamlı bir yorumunu da paylaşmış olduğumuz "Whitney Houston: I Wanna Dance With Somebody" (2022) kadar etkileyemeyecek olan...

60 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,