Çılgın Kahvaltılık - Beyazperde.com eleştirisi : Kahvaltının Karanlık Yüzü

Netflix Türkiye’de geçen hafta yayınlanan yeni komedi filmi “Unfrosted/Çılgın Kahvaltı”, Amerikan popüler kültürünün ayrılmaz bir parçasına dönüşen kahvaltılık mısır gevreği endüstrisinin iki devinin, Kellogg’s ve Post markalarının yeni bir ürün üzerindeki rekabetini, 1960’ları kendisine fon edinerek ekranlara taşıyor. Filmin yönetmenliğini, ekibi ile ortak senaristliği ve de başrolü de sırtlayan komedyen ve aktör Jerry Seinfeld üstlenirken, kendisi filmin ortak yapımcılarından biri olarak da karşımıza çıkıyor.

Filmin orijinal senaryosunu Jerry Seinfeld’in yanı sıra ve ünlü aktörün Seinfeld Show’unda da uzun zaman beraber çalıştığı ve ayrıca Arı Filmi’ne (Bee Movie/2024) de ortak biçimde imza attıkları Spike Feresten, Andy Robin ve Barry Marder isimlerinin imzasını taşıyor. Yani daha ilk 5-10 dakikada filmin tümüne yayılan “Seinfeld hicivsel mizah bombardımanına” dahil olacağımızı biliyoruz. Her ne kadar filmin ana omurgasını, kapitalist Amerikan üretim tarihine mal olmuş iki gerçek marka üzerine inşa etse de Seinfeld, “Unfrosted” filmine 1960’lar Amerikasından kendi istediği gerçeklikleri serpiştirip işin gerisini bol kremalı bir kurgusallığa ve yetenekli oyuncu kadrosuna bırakmış gibi görünüyor. Andy Warhol’a verdiği selam da dahil olmak üzere cesur bir pop art tablosunu andıran bir görsel şölen içerisinde Çılgın Kahvaltılık, iki Amerikan markası arasında aslında acımasızca sivrilen rekabeti, eğlenceli gelgit karakterler ile bezeli bir “mısır gevreği & kahvaltılık çörek savaşına” indirgiyor.

Bu bağlamda pek çok açıdan Jerry Seinfield’in daha fazlasını dert etmediğini ya da bu derde ihtiyacı olmadığını dile getirebiliriz. Aksi halde draması ağır, hatta yer yer gerilimli bir iş olurdu karşımızdaki. Ama soğuk savaşı uzaya taşıyan NASA’dan tutun da, dönemin ABD Başkanı Kennedy’nin ‘aşk’ hayatına kadar uzanan bir yelpazede, nükleer silahların sahte tehdidine, çıkarlar için Rusya’nın ‘yatağına’ girmeye, ‘seks satar’ reklamcılığı ya da yeraltı ‘süt kartellerinin’ varlığına kadar çılgın bir göndermeler komedisi sunuyor Seinfeld seyirciye. Hatta Jake Angeli’nin boynuzunu Hugh Grant’ın başarıyla resmettiği ve gerçek bir figür olan ünlü dublaj sanatçısı Thurl Ravenscroft kafasına takmaktan dahi geri durmuyor! Bir çırpıda harcandı gitti hak arayanların gerçek mücadelesi!

Netflix

Bu açıdan baktığımızda özellikle yaratılan kurgusal karakterler ve gerçek hayattan esinlenen kişiler “Unfrosted” filmi içerisinde birbirine giriyor. Kellogg’s için çalışan bir yönetici olan Bob Cabana (Jerry Seinfeld), NASA gıda bilimcisi Donna Stankowski (Melissa McCarthy) ve Kellogg’s şirketinin başı Edsel Kellogg III (Jim Gaffigan) kurgusal karakterler ama rakip Post şirketinin başındaki Marjorie Post (Amy Schumer) özellikle feminist hareket tarihe mal olmuş, gerçek bir karakter! Üstelik böyle önemli bir figüre selam gönderdikleri final görselleri haricinde, Post için abartılı ve kontrast bir portre sunmaktan da geri kalmıyor Amy Schumer’e biçilen kaftan.

Yukarıda bahsettiğimiz Kellogg’s markasının kaplan kostümlü maskotu Thurl Ravenscroft’ın yanı sıra, Donna’nın Kellogg’s için kurduğu ekip üyelerindeki mucitlerin bazıları da aslında, Vikipedi’de biyografilerini okuyabileceğiniz gerçek kişiler. Sanki Seinfeld 2024’ten bakıp 60 sene öncesi için şu argümanı önümüze sürüyor: “Evet, bu insanlar vardı, gerçektiler ve kare bir çörek yaratmak için manyak bir yarışa girildi; tıpkı aya gitmek için ABD-Rusya arasında yaşanan uzay savaşları ya da hop oturup hop kalktığımız ama hepimizi oyalamaktan başka bir işe yaramamış olan nükleer savaş tehdidi gibi…”

İşin özü böyle olunca, Amy Schumer, Jim Gaffigan, Melissa McCarthy ve Hugh Grant’lı ana kadronun yanında Peter Dinklage, Jon Hamm, Christian Slater, Max Greenfield ve Michael Joseph Pierce gibi isimleri tadımlık biçimde serpiştiren Seinfeld, yıldızlar geçidi oyuncu kadrosundan beklediklerini de fazlasıyla alıyor aslına bakarsanız. Filmin sarkan bazı yerlerini ancak oyuncu kadrosunun keyifli seyri ile örtbas edebiliyoruz.

Uzun lafın kısası kendisine hem görsel hem işitsel olarak da arka plana aldığı dönemin ruhunu, soğuk savaş griliği ile değil de pop art renkleri ile yaratılmış bir atmosferden anlatmayı tercih eden Unfrosted, pek de mesaj kaygısı içermeden, hicivsel bir nostaljik yolculuk sunuyor 93 dakikalık süresi boyunca. Finalde ortaya çıkan ve yok satan Kellogg's ürünü Pop-Tarts’ın günümüzde halen raflarda olduğunu düşünürsek, herkes bu hikayeden istediğini almış; gökten bir paket mısır gevreği düşmüş; sütle karıştırıp yiyebilene afiyet olsun!

Duygu Kocabaylığlu