Birbirine derinden bağlı iki çocukluk arkadaşı olan Nora ve Hae Sung, Nora'nın ailesi Güney Kore'den göç edince ayrılmak zorunda kalır. Yirmi yıl sonra, kader ve aşk kavramlarıyla ve hayatı oluşturan seçimlerle yüzleşirken, önemli bir hafta boyunca New York'ta yeniden bir araya gelirler.
Beyazperde Eleştirisi
2,5
Geçer
Başka Bir Hayatta
"Geçmiş değil, bugün gibi.."
Yazar: Hande Kara
İlk gösterimini Sundace Film Festivali’nde yapan ve o günden bugüne hem eleştirmenlerin hem de izleyicilerin büyük beğenisini kazanan Past Lives, belki de büyük beklenti ile izlediğimden (kişisel deneyimlerimin de etkisiyle) beni hayal kırıklığına uğrattı. Celine Song’un elinde güzel bir hikaye var, o da bunun farkında. Filmin fikri Song'un aklına, East Village'daki bir kokteyl barında otururken, Seul'den gelen ve sadece Korece konuşan eski sevgilisi ile sadece İngilizce konuşan senarist kocası Justin Kuritzkes'in arasında sıkışıp kaldığı bir anda gelmiş. Yani Nora'nın hikayesi birçok yönden Song'un hikayesini yansıtıyor.İşte böyle yarı otobiyografik bir hikayeden yola çıkılarak çekilen Past Lives, dokunaklı bir kaç ana sahip olsa da, ikna edicilikten uzak bir anlatıya sahip. Ya da zaten esas kızın gönlünde ikna olabileceğimiz bir aşk yok; ne çocukluk arkadaşına, ne de eşine karşı. Zira
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.