Hesabım
    Çaykovski'nin Karısı
    Ortalama puan
    3,0
    6 Puanlama
    Çaykovski'nin Karısı hakkında görüşlerin ?

    3 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    1 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    1 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Mert H
    Mert H

    Takipçi 1.257 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    15 Eylül 2023 tarihinde eklendi
    Filmde Çaykovski ile alakalı pek bir şey bulamayacaksınız, adından da anlaşılacağı üzere karısı Antonina anlatılıyor. Aşkın saplantılı boyutunu çok iyi ele alan, bunu uzun uzadıya bize aktaran bir film. Filmin sonunda "aslında şöyleydi" yazısı da çok manidar ve ekrana bakıp kalıyorsunuz. Çok iyiydi.
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.884 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    3 Ekim 2023 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da kaleme almasının yanı sıra...

    Vladimir Putin hükumeti karşıtı olması yüzünden, uydurma bir dolandırıcılık suçlamasıyla ev hapsinde tutulan Rus sinemacı Kirill Serebrennikov'un yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Zhena Chaikovskogo / Tchaikovsky's Wife"; Pyotr Ilyich Tchaikovsky ile evlendikten sonra Antonina Tchaikovskaya adını alan ve onunla ancak altı haftalık bir süre boyunca beraber kalabilen...

    Sonrasında da, bir daha asla yüzünü göremeyen Antonina Ivanovna Miliukova'nın...

    Yapılan tüm baskılara karşın, kendisinden boşanmayı kabul etmediği Tchaikovsky ile evli kaldığı, 1877 - 1893 yılları arasındaki dönemde yaşadıklarının başarıyla beyazperdeye aktarıldığı; psikolojik unsurların ağır bastığı...

    Destansı bir romantik drama olarak geliyor karşımıza...

    ***

    Gelin isterseniz, 18 Mayıs 2022 tarihindeki dünya prömiyeri; resmi davetlisi olduğu, büyük ödül "Altın Palmiye" için yarıştığı Cannes Film Festivali'nde yapılan ve bir Tchaikovsky biyografisi olarak da kesinlikle adlandırılamayacak olan bu filme biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Kocası Tchaikovsky'nin (Odin Lund Biron) cenazesi için...

    Ladin, zambak, bir kurdele ve siyah krepon üzerine gümüşten oluşan bir çelenk siparişi veren Miliukova (Alyona Mikhailova); şimdi de, çelengin kurdelesinin üstüne yazılacak...

    Göndericinin kimliğine dair kısa mesaja, karar vermeye çalışmaktadır...

    ***

    Kısa bir tereddüt sonrasında...

    "Ona tapan karısından..."

    Yazdıracak olan Miliukova, nihayetinde kararını da vermiş olur...

    ***

    Böylelikle de...

    Kendisinin, dahi müzisyen Tchaikovsky'nin karısı olduğunu; herkesin görmesini sağlayacağını düşünmektedir...

    ***

    Derken...


    "19. yüzyılın sonlarında Rusya'da yaşanan bu olaylar, dönemin gerçeklerini yansıtmaktadır...

    Kilise evliliği için boşanma süreci çok karmaşık hale getirilmişti ve kraliyet izni ya da mahkeme kararı gerekiyordu...

    Bir kadın, kocasının pasaportuna kaydedilir ve oy kullanamazdı..."


    Şeklindeki...

    Bu filmin, kesinlikle bugünkü değil...

    O eski günlerdeki Rusya'yı anlattığına vurgu yapılan, bir bilgilendirme notu çıkar karşımıza...

    ***

    - St. Petesburg, 1893 -

    Ardından da Miliukova...

    Kendisini, "dul" olarak nitelendiren cenaze levazımatçısıyla (Peter Aidu) birlikte; Tchaikovsky'nin na'şının bulunduğu binanın üst katına çıkarlar...

    ***

    Miliukova, Tchaikovsky'nin yatırılmış olduğu yere vardığında da...

    Yerinden doğrularak ayağa kalkan Tchaikovsky'nin; başında beklemekte olan dostlarından birisine, Miliukova'yı ima etmek suretiyle...

    "O neden burada? Onu kim davet etti?" diye sorduğunu...

    ***

    Hatta...

    Miliukova'nın yanına doğru ilerleyip...


    "Sen bana karşı nefret dolusun! Nefret dolu!

    Aşk hiçbir zaman yoktu... Yalnızca evlenmek istedin...

    Yolunu da buldun...

    Hangi akla hizmet yaptım, bunu acaba?

    Amacı neydi, bu bayağı trajikomedinin?" diyerek...


    Onu ve onunla olan evliliğini...

    Tanımladığını da görürüz...

    ***

    Elbette bu...

    Resmen yıkılmış ve çelengi orada bırakarak kaçmakta olan Miliukova'nın; Tchaikovsky ile olan ilişkilerini, kendi gözüyle betimliyor olmasından başka da bir şey değildir...

    ***

    - Moskova, 1872 -

    Teyzesinin konuklarına verdiği dans edilip, yenilip içilen bir davet de piyano çalarak herkesin gönlünü kazanan Tchaikovsky ile tanışmaya can atan Miliukova; gitmeyi düşündüğü konservatuvara, nasıl girebileceğini ondan öğrenebileceği bahanesini ileri sürerek teyzesinden...

    Kendisini, Tchaikovsky ile tanıştırmasını ister...

    ***

    Yeğenini kıramayan teyzesi...

    Onu, yanına götürdüğünde de...

    Tchaikovsky'nin, konservatuvar heveslisi Miliukova'ya vereceği öğüt...

    "Ne gerek var? Evlenseniz daha iyi olur..." biçimindedir...

    ***

    Fakat...

    Sıklıkla sinir krizleri geçiren Tchaikovsky'nin bir eşcinsel olduğundan haberdar olmayan ve onu, ele geçirmeyi kesinlikle kafasına koymuş olan Miliukova; gerçekten de konservatuvara kaydolduğu gibi, yazacağı aşk mektuplarını göndereceği Tchaikovsky'nin ev adresini de, posta idaresinden edinir...

    ***

    Arkasından da...

    İlk mektuba Tchaikovsky'den gelen yanıt ve Miliukova'nın tek göz oda evindeki ilk buluşma da gerçekleşir...

    ***

    Bu romantik buluşma esnasında Miliukova'nın ağzından...

    "Sizi gördüğüm günden beri, tek bir şey istiyorum: Kollarımı boynunuza dolamak ve sizi öpmek... Ve hayatımı sizinle geçirmek...

    Ama buna ne hakkım var..."

    Sözcükleri dökülüverir...

    ***

    Bunun karşılığında...

    Her ne kadar Tchaikovsky...

    Hem kendisinin daha yaşlı, hem de o günlerdeki mali durumunun bozuk olduğunu belirtse de...

    ***

    Gerekirse, bu uğurda kendini öldürebileceğini de ifade eden Miliukova...

    Ne yazık ki o gün, Tchaikovsky'i kendisiyle evlenmeye ikna edemez...

    ***

    Tabii ki...

    Tchaikovsky ile evlenmeyi takıntı haline getirmiş olan Miliukova ısrarını sürdürecek...

    Ve...

    Kendisini, sadece bir "erkek kardeş" gibi sevebileceğini açıkça ifade eden Tchaikovsky'i; evlenmeye razı etmeyi başaracaktır...

    ***

    1877 yılında gerçekleşecek bu evliliğe...

    Miliukova'nın kız kardeşi Liza (Ekaterina Ermishina), kayıtsız şartsız destek verirken; her ikisini de azarlayan anneleri Olga Nikaronovna (Natalya Pavlenkova), kesinlikle karşı çıkacaktır...

    Dakika 40...

    ***

    Dönemin atmosferinin, ziyadesiyle yansıtılmasına ilaveten oyuncu performanslarının da dikkatlerden kaçmadığı Rusya, Fransa ve İsviçre ortak yapımı filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; "Bu kadarı da olmaz..." dedirterek izleyecekleri, 103 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    ***

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

    "Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

    Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

    25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    Keyifli seyirler,
    Teo's Recipes
    Teo's Recipes

    1 değerlendirme Takip Et!

    1,0
    15 Mart 2023 tarihinde eklendi
    Oldukca kotu. Cirilciplak erkekler, avukat ölmek uzere ama mast cekmeai... Mide bulandirici. Kotu. Parama yazik oldu
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top