Senaryosunu...
Alan R. Cohen ile Alan Freedland'in kaleme aldıkları ve yönetmen koltuğunda da Renny Harlin'in oturmak da olduğu "The Strangers: Chapter 2"; Los Angeles Sinema Okulu standartları çerçevesinde değerlendirdiğimizde...
Korkunun, "Psikolojik (Psychological) ve "Slasher" alt kategorilerinde harmanlanılmış...
Bir korku gerilim olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz...
Üç filmlik bir "The Strangers Üçlemesi" olarak kurgulanmasının yanı sıra...
Üçüncüsünün de, 2026 yılı içerisinde vizyona sokulması planlanan serinin...
İlkine göre, çok daha net olguların üzerine yoğunlaştığını gördüğümüz, bu ikinci filmine de biraz daha yakından bakalım...
***
Filmin açılışında...
Oregon'un küçük bir kasabası olan Venus'te...
Shelly'nin (Ema Horvath) garson olarak...
Gözüne kestirerek, varlığını, öteki iki ortağına da müjdeleyeceği...
Denver'dan gelen pazarlamacı Frank Quintanno'ya hizmet ettiği Carol'ın (Janis Ahern) Restoranı'ndayız...
***
Ki, o da...
Yani zavallı Frank'te, diğer tüm "yabancılar" gibi...
Kaldığı motelin odasında...
Shelly'nin kapısını çalıp, küçük Tamara'nın (Pippa Blaylock) orada olup olmadığını sormasının sonrasında...
Ormana götürülüp...
Pinup Kızı (Ema Horvath), Bebek Yüz (Olivia Kreutzova) ve Korkuluk (Matus Lajcak) maskeli üç cani tarafından...
Son derece kanlı bir şekilde, oracık da öldürülecek...
***
Ardından da...
"2023 yılında, Amerika Birleşik Devletleri'nde, 1670'ten fazla kişi, yapancılar tarafından öldürüldü...
Bu kişiler, rastgele seçilmişlerdi...
Rastgele..."
Biçimindeki bir bilgilendirme de yapılırken...
***
Kapsamlı bir yorumunu, yine bu mecrada paylaştığımız serinin ilk filmi "The Strangers: Chapter 1"de (2024)...
Söz konusu üç psikopatın elinden son anda kurtulan Maya'da (Madelaine Petsch) gözlerini...
Hemşire Danica (Brooke Lena Johnson) ve Dr. Tate'in (JR Esposito) nezaretinde...
Venus İlçe Hastanesi'nde açacak...
***
Ve de ne yazık ki...
Fazla kan kaybeden nişanlısı Ryan'in (Froy Gutierrez) kurtarılamadığını öğrenecek...
***
Nihayetinde de olan biteni...
Kendisini ziyarete gelen Şerif Rotter (Richard Brake) ile yardımcısı Walters'a (Pedro Leandro) anlatacak...
***
Ama aslında...
Onların, bu ve buna benzer olayların peşine düşmeye, pek de niyetli olmadıklarını anlamak da...
Çok da gecikmeyecektir...
***
Fakat...
Daha da kötüsü...
Ellerinden kurtulan Maya'nın, hayat da kaldığı haberi...
Yarım bıraktıkları işi tamamlama arzusu içindeki üç manyağa da ulaşacak...
***
Ancak...
Geleneksel üslubumuz gereği...
"Spoiler" vermek suretiyle, henüz seyretmemiş olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemediğimiz için biz de kendi anlatımımızı...
Filmdeki tüm heyecanın start alacağı...
Burada noktalayacağız...
Dakika 18...
***
Neredeyse...
Zevkle işlenen cinayetlerin kökeninde...
20 yıl öncesindeki, Tamara'nın ana aktör olduğu, korkunç bir çocukluk vakasının bulunduğunun da ortaya çıkacağı filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; türe dair bilindik klişeleri de bünyesinde barındıran, ziyadesiyle kanlı bir ölüm kalım savaşının yaşanacağı...
***
Üstelik...
Yapılan tüm olumsuz eleştirilerin aksine, umutsuz bir vaka olmadığını da, ısrarla vurgulamak durumunda olacağımız...
Yahut da iddia edeceğimiz, 80 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,