French Girl eleştirileri

Senaryosunu da kaleme almalarına ilaveten...

İlk uzun metrajlı (debut) sinema filmlerini de çeken James A. Woods ile Nicolas Wright'ın yönetmen koltuğunda oturmakta oldukları "French Girl"; bir "rom-com (romantic comdedy)" olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz...

Oldukça mütevazı bir bütçe ve oyuncu kadrosuyla çekildiğini...

Hemen her karesinde açıkça belli eden bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

New York'taki Jimmy Carter Ortaokulu'n da İngilizce öğretmenliği yapan Gordon Kinski (Zach Braff) ile yetenekli bir restoran şefi olan Sophie Tremblay (Evelyne Brochu)...

Mutlu ve mesut biçimdeki yaşamlarını...

Aynı evde sürdürmektedirler...

***

Derken bir gün...

Sophie'nin 3 yıldır görüşmediği ve bir zamanlar mutfakta yardımcılığını da yaptığı Michelin yıldızlı Ruby Collins (Vanessa Hudgens)...

Aniden çıkıp gelerek...

Diğer iki şefin yanı sıra kendisini de...

Kanada Quebec'te işletmekte olduğu Chateau Frontenac isimli restorana davet eder...

***

Zira...

Tabi tutacağı sınavın nihayetinde...

Aşçıbaşı olma şansı vereceği bu üç adaydan birini...

Yanında işe alacaktır...

***

İşte bu haberi...

Sophie'den duyar duymaz Gordon soluğu...

Roman yazarı babası Peter Kinski'nin (William Fichtner) evinde alır...

***

Ve ondan...

Kendisine evlenme teklif edeceği Sophie için annesinin evlilik alyansını ister...

***

Ardından da havalimanın da kendilerini...

Sophie'nin annesi Ginette Tremblay (Isabelle Vincent) ile babası Alphonse Tremblay'in (Luc Picard) karşılayacağı...

Kanada'ya doğru yola koyuluverirler...

***

Ki...

Aralarında Sophie'nin kardeşleri Junior (Antoine Olivier Pilon) ve Juliette Tremblay (Charlotte Aubin) ile büyükanne Mammie Tremblay'in de (Muriel Dutil) bulunduğu...

Ailenin öteki üyeleriyle Gordon...

Eve vardıklarında tanışacak...

***

Ertesi sabah da...

Kendisine Malcolm'ın (Rémi Goulet) nezaret ettiği Sophie...

Öteki adaylar Frederick (Christian Paul) ve Antoine (Alex Woods) ile beraber Chateau Frontenac'ta...

Uygulamalı aşçıbaşılık sınavlarına başlarken...

Günü evde geçiren Gordon'da Sophie'nin...

Fotoğraf albümlerinde kalan...

Eski günlerindeki bambaşka bir haliyle yüzleşecek...

***

Ancak...

Geleneksel üslubumuz gereği...

"Spoiler" vermek suretiyle, henüz seyretmemiş olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemediğimiz için biz de kendi anlatımımızı...

Filmdeki tüm heyecanın start alacağı...

Burada noktalayacağız...

Dakika 36...

***

Sadece boş vakti bulunanlar için önerebileceğimiz filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; bu türden filmlerde görmeye alıştığımız, bilindik klişeleri de bünyesinde barındıran...

70 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,