M3GAN 2.0 - Beyazperde.com eleştirisi : “Teknoloji İlerledikçe Korku Dozu Geriye Gidiyor…”

Universal Pictures, Blumhouse Productions ile Atomic Monster ortak yapımcılığında çekilen M3GAN 2.0 filminin yönetmen koltuğunda M3GAN (2022) filminin de yönetmenliğini yapmış olan Gerard Johnstone oturuyor. Akeela Cooper ile James Wan tarafından yazılmış olan M3GAN (2022) üzerinden yönetmen Johnstone tarafından senaryosu kaleme alınan filmin görüntü yönetmenliğini Toby Oliver üstlenmiş. Müzikleri Chris Bacon tarafından yapılan filmin oyuncu kadrosunda ise ilk filmde de yer alan Allison Williams, Violet McGraw, Jenna Davis, Brian Jordan Alvarez, Amie Donald’a bu kez Jemaine Clement, Mike Edward, Ivanna Sakhno, Aristotle Athari gibi isimler eşlik ediyor.

M3GAN filminin devamı niteliğindeki filmin konusunu ilk filmde kontrolden çıkan yapay zeka robotu M3GAN'ın teknolojisi çalınarak yaratılan Amelia adlı robotu durdurması için M3GAN'ın yeniden diriltilmesi oluşturuyor. M3GAN, bir yapay zekâ harikası olarak, iki yıl önce kontrolden çıkıp öldürücü bir çılgınlığa kalkışmış ve ardından yok edilmiştir. M3GAN’ın yaratıcısı Gemma, şimdi yüksek profilli bir yazar ve yapay zekânın hükümet denetimi konusunda savunuculardan biri olmuştur. Bu arada, Gemma’nın yeğeni Cady, 14 yaşına gelmiş ve Gemma’nın aşırı korumacı kurallarına karşı isyan etmeye başlamıştır. Onların bilmediği ise, M3GAN’ın temel teknolojisinin güçlü bir savunma müteahhidi tarafından çalınıp yanlış şekilde kullanılması ve bu sayede askeri sınıf bir silah olan Amelia’nın yaratılmasıdır. Amelia, nihayetinde en tehlikeli suikastçı casus haline gelir. Ancak Amelia’nın öz farkındalığı arttıkça, insanlardan emir almayı ve onları hayatta tutmayı giderek daha az ilginç bulmaya başlar. İnsanlığın geleceği tehlikeye girdiğinde, Gemma tek bir seçeneğin kaldığını fark eder: M3GAN’ı yeniden diriltmek ve ona birkaç yenilik ekleyerek onu daha hızlı, daha güçlü ve daha öldürücü hale getirmektir. Yolları kesiştiğinde, orijinal yapay zekâ "kraliçesi" nihayetinde rakibiyle karşılaşacaktır.

Yapay zekâ ve robot korkusunun tahmin edilebilir finaline ulaşan ilk film özellikle Steven Spielberg’ün Pinokyo’nun modern bir versiyonu olarak tasarladığı A.I. Artifical Intelligence (2001)’ın adeta dram yerine korku türünde çekilmiş versiyonuydu. The Lawnmover Man (1992)’den Evolver (1995)’e birçok filme göndermesiyle bilimkurgu-korku türündeki birçok yapıma selam çakmayı ihmal etmeyen yapısıyla hem eğlenceli hem de gerilimi sürekli yüksek tutmayı başaran, kıyafetinden görüntüsüne dek de akıllarda kalmayı başarabilen bir karakter yaratımı ile sonuçlanmıştı.

Universal Pictures

Bu devam filmi öncelikle Irak-Türkiye arasındaki sınırda başlayan askeri harekat ile günümüze tam olarak tutunmayı başarırken, herkesin ilk aklına gelecek olan robotların askeri harekatlarda kullanılması fikri üzerinden ilerlemeyi tercih ediyor. Bu durum da ilk film ile arasına belli ölçüde mesafe koyarken belli ölçüde bağlantı kurmayı da sağlıyor. İlk filmde, pek çok bilimkurgu filminde olduğu gibi, robotların insana benzemesi için uğraşılmasına rağmen insana çok benzer bir robot yapıldığında insani duyguları da öğrenmeye başlamaları ile oluşan kaostan beslenmek olmazsa olmaz kurallardan biri haline gelmiş durumdaydı. Bu devam filminde ise fazla insani duygularının yarattığı tehlike nedeniyle kapatılmış olan M3GAN’ın askeri amaçlarla kullanılan duygusuz bir robotla karşılaşmasına odaklanılıyor. Böylelikle aynı zamanda robotların insana benzemeleri ama insanı taklit etmemeleri, gerektiğinde yalnızca insanların başaramayacağı işler için kullanılmaları gerektiğinin altı çizilmeye çalışılıyor.

Bu dilemma ayrışması sırasında ise izleyicilere keyifli anlar geçirtmek amacıyla KITT yani Kara Şimşek’in müziğinden ilk uzun metraj bilimkurgu filmi Metropolis (1927)’e değin birçok yapıma da saygı duruşunda bulunmayı ihmal etmiyor. Finali şaşırtıcı olmasa da senaryonun içerisinde yer alan diyaloglarda kullanılan küçük ayrıntıların bile daha sonrasında izleyicilerin karşısına farklı şekillerde çıkması gibi durumlar ise filmin oldukça çaba sarf edilerek inşa edildiğini gözler önüne seriyor. Önceki filme nazaran M3GAN daha ‘oyuncak’ görünümü ile CGI yardımlarına başvurulduğunu çok daha fazla belli etse de yapay zekâ üzerine yapılan özellikle aksiyon içeren filmleri sevenleri tatmin edecek gibi görünüyor.

Özellikle belirtilmesi gereken sorun ise filmin korku türü hayranlarını tatmin etmeyecek olması. İlk filmin karanlık yanlarına karşın serinin yeni filmi fazla renkli ve çok daha yumuşak. Eğlendirici evet ama korkutucu kesinlikle değil. İzleyicilerin korku beklentisi bulunuyorsa tatmin olamayacaklarını peşinen belirtmek elzem. Bu da aslında bir tezatı gözler önüne seriyor çünkü teknolojinin ilerlemesinin korku dozunu artırması gerekirken burada (kullanılan anlatı ve mizansenlerden dolayı) tam tersi bir durum söz konusu.

Sonuç olarak M3GAN 2.0; finali çok tahmin edilir olsa da yapay zekâ üzerine olan filmleri sevenleri ya da eğlenceli zaman geçirmek isteyenleri eğlendirecek ancak akıllarda ilk film kadar kalmayacak bir devam filmi.

Gizem Şimşek Kaya