Meksika Açmazı - Beyazperde.com eleştirisi : Kapadokya Çıkmazı!

Stand-up dünyasının tanınan isimleri Mesut Süre, Anlatanadam (İbrahim Türker) ve Fazlı Polat'ın başrolünde yer aldıkları Meksika Açmazı, Kapadokya’da geçen bir durum komedisi. Yönetmen koltuğunda ise deneyimli yönetmen Alper Mestçi oturuyor.

Önce Meksika Açmazı kelimesinin ne anlama geldiğinden bahsetmek gerek sanırım. 19. Yüzyılın başında Meksika’da yaşanan zorlu ekonomik koşulları tarif etmek için ortaya çıkan kelime, sonrasında popüler hatta sanatsal durumlar içinde kullanılmaya başlandı. Yüksek gerilimli durum olarak tanımlanan kelime, karşılıklı birbirlerine silah doğrultan kişilerin, birinin ateş etme ihtimaline karşın silahını elden bırakmamasını ifade ediyor. Sanatsal karşılığı da laf olarak saydırma, altta kalmama durumunu ifade ediyor. Bu anlamda arkadaşların yaptıkları doğru bir şekilde ilerliyor!

Aylık on milyondan fazla kişiye ulaşan podcast programının film versiyonu olan Meksika Açmazı, üç oyuncunun olaylara bakış açıları sonucunda seyircide farklı reaksiyonlar yaratan bir dizi tekerlemeye dönüşüyor. Senaryosunu ve diyaloglarını da kendilerinin yazmış üçlü. Öbür türlüsü çok mümkün olmazdı zira… Bir konu üzerinden esprili, nüktedan, kimi zaman kırıcı ama hemen toparlanıcı bir muhabbet eşliğinde filmin sonunu getiriyoruz. Senaryonun akışı başından sonunu belli eden bir yapıya sahip olsa da, Mesut Süre, Anlatanadam ve Fazlı Polat’ın birbirini tamamlayan muhabbeti sayesinde nispeten sıkılmadan filmin sonuna kadar geliyoruz. Üçlü oyuncu olmadıkları için zaman zaman aksamalar olsa da, sevimli çabaları sayesinde durumu kurtarıyorlar diyebiliriz. Fazlı Polat kendi esprilerine en fazla gülen olarak kaldı aklımda, Mesut Süre en mağdur ve Anlatanadam en kurnaz…

Hikaye zaten biraz Mesut Süre’nin etrafında dönüyor. Onları reklam için oraya çağıran halıcının üçkağıt modu fazlasıyla ortadayken bir şekilde hikaye uzatılmaya çalışılıyor, oraları biraz rahatsız ediyor. Kapadokya’ya giden ekip, balon güzellemesi yaparken bir türlü balona binemediler, o da ayrı tabii. Mesut Süre’nin Kapadokya’da yaşayan kız arkadaşıyla, üçlünün arasında geçen muhabbet filmin en klas sahnelerinden biriydi, orada en sıkı atışmaları hissettik diyebilirim. 

Sonuçta podcast programıyla başlayıp, filmleri çekilen çok fenomen yok diye biliyorum, o anlamda değerli bir çaba. Devamı gelir mi gelmez mi bilemedim ama Meksika Çıkmazı, üçlünün sahne şovları dışında görünür oldukları başka bir mecra olmuş. Bir sonraki maceralarda daha güçlü bir hikayeyle karşımızda olmalarını temenni ederim.

twitter.com/banubozdemir