Hesabım
    Ruh Kapanı
    Ortalama puan
    3,2
    2 Puanlama
    Ruh Kapanı hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    0 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 1.896 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    4 Ağustos 2023 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da, Dawid Kowalewicz ile birlikte kaleme alan Daniel Markowicz'in yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Soulcatcher"; üzerindeki esrar perdesini uzunca bir süre korumaya devam ettiği, silahların sıklıkla patladığı bir aksiyon - gerilim olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz...

    Bütçesinin oldukça düşük olduğu, her halinden belli olmasına karşın, yeşil perde ve görsel efekt teknolojileriyle başarılı makyaj uygulamalarının yanı sıra zorluk derecesi yüksek sahnelerinde; dublör oyuncuların performanslarına yaslanılarak çekilen Polonya yapımı bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Bir balıkçı teknesinde sohbet etmekte olan Kiel (Piotr Witkowski) ve Piotr (Michal Burdan) biraderlerden Piotr ağabeyine; yerel diktatörlerden birisinin, General Yousif Bashir Mammadov'un (Mariusz Bonaszewski) savaş suçlarını görüntüleyerek kayıt altına alan...

    Ve...

    O yüzden de...

    "Kafasına ödül konulan" Eliza Mazur (Michalina Olszanska) adındaki bir kadını kaçırarak, sahildeki bir kalede tutuyor olduğundan söz etmektedir...

    ***

    İşte bu bağlamda da...

    Polonya hükümetinin bakanlarından birince, kendilerinden istenen gayrı resmi görev de...

    O kadını, tutulmakta olduğu yerden çıkarttıktan sonra; elindeki kanıtlar ile beraber götürüp, görevlendirme talimatını veren aynı bakana teslim ederek, ödülü alıp paranın tadını çıkartmaktır...

    Bunun için de Piotr, kod adı "Fang" olan ağabeyi Kiel'in gözünün hiç tutmadığı; Harbir (Vansh Luthra) ve Byk (Mateusz Mlodzianowski) isimli diğer eski özel harekatçıları da ayarlamıştır...

    ***

    Üstelik de...

    Karaya ayak bastıklarında kendilerini, bir rehber karşılayacak ve Eliza Mazur'u; sanki elleriyle koymuşçasına, kolayca bulabileceklerdir...

    ***

    Fakat...

    İşler, hiç de böyle yürümez...

    Zira...

    Göründüğü kadarıyla...

    Kendilerini bekliyor olması gereken rehber, çoktan öldürülmüştür bile...

    ***

    Birden...

    Karaya ayak bastıklarından bu yana kendilerini gizlice gözlemekte olan suratı dövmelerle dolu, Burza (Aleksandra Adamska) adındaki bir kadını fark eden ödül avcısı beşli; onun peşine takılarak, kötü adamları bulmak için ilerlerler...

    ***

    Çok geçmez...

    Hem Eliza'yı hem de onun, bir USB belleğe kaydetmiş olduğu meşhur fotoğrafları bularak sevinseler de; aslında başlarının çok fena dert de olduğunun henüz farkına varamazlar...

    Çünkü...

    Karşılarına çıkarak, kendilerine şuurlarını yitirmiş kuduz köpekler gibi saldırmakta olan adamların; ne şekilde dönüştürülerek bu hale getirildiklerini, henüz bilmemektedirler...

    ***

    Gerçi...

    Uğultulu bir ses çıkartarak, yaydığı ışın dalgalarıyla; normal bir insanı, saldırgan bir canavara dönüştüren bu aletin varlığını öğrenmeleri için çok fazla bir sürenin geçmesi gerekmeyecek...

    Ve...

    Ödül avcıları arasındaki Piotr'da, bu cihazın kurbanları arasına katılacaktır...

    ***

    Hatta öyle ki...

    Kiel'in, kardeşi Piotr'ın elinden kurtulabilmesi için; onu bıçaklayarak öldürmesi gerekecektir...

    ***

    Hayat da kalan...

    Beş eski özel harekatçılardan, sadece Harbir ile Irak'ta üç operasyona katılmış olan Kiel; kendilerini uçağıyla gelip alacak olan Krzysztop (Sebastian Stankiewicz) sayesinde, General Yousif'in elinden...

    Ceplerindeki, Eliza'ya ait fotoğraflarla dolu USB bellek ile beraber kurtuluvereceklerdir...

    ***

    Polonya'ya vardıklarında...

    Interpol'ce tutuklanan Kiel, (filmin kaderinde etkin bir rol oynayacak olan) ajan Artur (Jacek Knap) tarafından sorgulanılır...

    ***

    Ancak...

    Hışımla çıkıp gelen, Kiel ve Piotr biraderleri gizlice "Soulcatcher"ın konuşlandırıldığı Romanya'ya gönderen; Polonya hükümetinin bakanlarından Jan Zareba (Jacek Koman)...

    Merakla beklediği fotoğrafları görmek amacıyla, Kiel'i Artur'un elinden kurtararak kendi bakanlık ofisine götürür...

    ***

    Fotoğraflarda...

    Deneysel olarak kanser tedavisinde kullanılmak gayesiyle Polonya'da üretilmiş olan ve kendisine "Soulcatcher" adı takılmış olan bu cihazın, detaylı görüntüleri yer almaktadır...

    ***

    Bakana göre...

    Profesör Witold Mazur'un başında olduğu bir ekibin ürettiği bu cihazın ilk test sonuçları, oldukça umut vericiymiş...

    Ve...

    Söz konusu bu Witold Mazur...

    Maalesef şu anda...

    General Yousif'in sağ kolu olarak çalışmaktaymış...

    ***

    Yine Bakana göre...

    Eliza oraya, babasını geri dönmeye ikna edip; Generalin cihazı suiistimal ettiğini kanıtlamak için gitmiştir...

    ***

    Gerçi...

    Elde edilen mevcut bilgilere göre, Profesör Mazur olan bitenin yeterince farkında olduğu gibi; vahşi bir savaş makinasına dönüşen cihazın parametrelerini değiştiren de, bizzat kendisidir zaten...

    ***

    Neyse...

    Cihaz Polonya'da değil de Romanya'da olduğu için Bakan, resmi anlamda Kiel, Harbir ve Krzysztop'u görevlendiremese de...

    Onlar, yapmaları gerekene ilişkin mesajı almışlardır...

    ***

    Neler midir, ileleyen sahnelerde bizzat Bakanın da ağzından kaçıracağı bu mesajlar?


    Öncelikle "Soulcatcher", yine kanser tedavisinde kullanılmak üzere yeniden Polonya'ya getirilirken...

    Profesör Mazur'da, acilen ortalıktan kaldırılacak...


    Bütün bunlar için de; Kiel, Harbir ve Krzysztop'un da aralarında bulunduğu, yepyeni bir operasyon timi kurulacaktır...

    ***

    "Yoksa son derece tehlikeli bir silah halini almış olan bu cihazın, bir Afrikalı diktatöre satılacağını" iddia etmektedir Bakan Jan...

    Dakika 24...

    Bakan Jan Zareba'nın gerçek niyet ve öngörülerinin damgasını vuracağı filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; beklenmedik sayıdaki ters köşe sürprizi de bünyesinde barındıran, 74 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Yeter ki, anlamsız bir biçimde...

    Filme ilişkin negatif bir enerji yaymaya çabalayan, olumsuz eleştiri ve düşük puanlara takılmayın...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top