En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacıgil
Takipçi
2.326 değerlendirmeler
Takip Et!
0,5
9 Ağustos 2025 tarihinde eklendi
Senaryosunu da...
Ali Tanrıverdi ile birlikte kaleme alan Murat Şeker'in yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Aşk Mevsimi"; neredeyse her bir yanının, vıcık vıcık kıvamdaki bir romantizme bulandığının...
Apaçık bir biçimde ortada olduğu...
Ve...
Sıradan bir TV filmi yahut da...
Müdavimlerini ayakta uyutan, yerli bir Meksika "pembe" TV dizisinin pilot bölümü lezzetinde olmasının yanı sıra...
İnsanın içini de bayıltan, ziyadesiyle tanıdık bir drama olarak geliyor karşımıza...
***
Ama yine de...
Her zaman olduğu gibi başlangıçta...
Bizzat peşinen, karşı yöndeki taraf da konumlanmak yerine...
"Gelin isterseniz...
Kısmen, Bozcaada'nın güzellikleri içinde çekilmiş olan bu filme biraz daha yakından bakalım..." demeyi de...
Bir kez daha deneyerek...
Mevzuya giriş yapmak istesek de...
***
Henüz sadece...
Şirin ve Altan karakterlerinde Dilan Çiçek Deniz ile Fırat Tanış'ın boy gösterdikleri ilk dört dakika içerisinde...
Aktarılan hikayenin, yaş ile özellikle de sosyoekonomik ve kültürel altyapı bağlamında birden...
Hedef kitlesi içinde olmadığımızın ayırdına vararak...
Anında, hiç düşünmeden izlemeyi bırakıp...
***
Kendimizi...
Bir sonraki gün yorumlayarak...
Bu mecrada, sizlerle paylaşmayı planladığımız öteki filme geçmek mecburiyetinde hissettik...
***
Ancak...
Geleneksel üslubumuz gereği...
"Spoiler" vermek suretiyle, henüz seyretmemiş...
Üstelik de...
Tüm uyarılarımıza rağmen seyretmeye de devam edecek olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemediğimiz için...
Kendi anlatımımızı da...
Burada noktaladık...
***
Devamında ne olduğunu bilmediğimiz gibi merak da etmediğimiz filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; fazlasıyla gereksiz bulduğumuzu yinelemek de ısrarcı olduğumuz...
Ve en azından bizim açımızdan...
Zaman israfından öte, pek bir şey ifade etmediğini de belirteceğimiz...
122 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Ben aşk fimlerinin klişe bulunmasını gerçekten anlayamıyorum. Senaryonun klişe bulunması, acaba günüüz ideolojileri veya gençlik travmalarının biinmezlerde kaybolması duygusu mu? Hiç bir gencin yaşamında böyle bir hikayesi olmadı mı? Gözyaşı ile film izlemek ne zamandan beri demode oldu? İnsana ait, gençliğimize ait birebir örtüşen duyguları yaşadım filmi izlerken. 62 yaşında bir sanatçı olarak geçmişimden çok büyükk benzerlikler gördüğüm film oyuncuların performansı ve senaryo ve Bozcada ile içim eişledi. Gençler lütfen aşkı böyle yaşayın...
mukemmel bil film. Konusu, geçtiği yerler, oyuncuların oyunculukları… hepsi birbirinden guzel. İzlerken hic sıkılmadık en az bir kere izlemenizi şiddetle tavsiye ederiz.
son zamanlarda izlediğim en iyi filmlerden biri gitmeyi düşünenler mutlaka gitmeli. Filmin her sinemada olmayışı biraz problem olsada sanırım artık bir çok sinemada vizyonda...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.