En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
mamoru
Takipçi
147 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
21 Ocak 2011 tarihinde eklendi
Keşke bizim dünyamızdada, geçiş yapabileceğimiz duvarlar - ara sokaklar falan olsada, o güzelim hayal dünyalarına geçebilsek =)) Miyazaki ustanın erdemleri, kötü şeyleri, yaşama coşkusunu, iyilikleri, yapılmaması gereken şeyleri anlatan animelerine bayılıyorum (hepsi öyle zaten) :P
bu arada izlediğim animeler içinde ghost in the shell isimli matrixe ilham kaynağı olmuş mükemmel bir animeyi atladım onu da bu harika filme haksızlık olmasın diye izlediğim animelere ekliyor ve bu vesileyle animelerin başyapılarından olan bu filmi saygıyla anıyorum..... ps: bu filmlere ulaşmak isteyenler kadıköye balıkpazarındaki dvdcilere uğrayabilirler..harika animeler var cidden..yani orjinali türkiyeye getirmeyip bu filmleri vizyona sokmazsanız olucağı budur
bence kaliteli bir animasyon ama aşyapıt değil.görüntüler hoş,senaryo farklı ama yine sonunda çocuklara özgü naiflikler war.değişiklik isteyenlere çekinmeden öneririm,japon animasyonu özleyenlere bide...
Oscarlı bu animasyonun Japon animasyonun atası Miyazaki'nin yapımı olduguna saamamalı. Bu film de Prenses Monako gibi fantastik epik bir anime olmuş çok da güzel olmuş. Elin Oscar'lı animesi var be biz de yapalım:)
Merhaba Arkadaşlar !Bu kadar renklerin birbirine girdiği,yaratıkların çeşitlendiği,akıl dışı olayların olduğu ve saflığın,iyiliğin,dürüstlüğün uzun zamandır bir film de bu kadar naif işlendiğini ilk defa farkediyorum.Ne diyebilirim ki sanırım gözlerimi yaşartacak kadar masalımsı bir dünyayı izledim.Sanırım hayatımda ilk defa bir rüyayı uyanıkken izledim !!!
sanırım çok fazla şey bekledim aslında eğlenceli ve güzel bir filmdi ama bence dağınıktı biraz yan karakter gibi gördüğüm kişiler hikayeyi çok etkilemiş ve bu da bence filmi dağıtmış ve uzatmış yürüyen şato ile karşılaştırmak istemiyorum ama elimde değil kiilerin özellikleri hikayedeki rolleri birbirine çok benziyor ama yürüyen şato daha derli topluydu her ne kadar o da sona doğru biraz dağılmaya başlamış olsada miyazakinin hayal gücüne söylenecek söz hiç bir zaman yok ama tam olarak umduğumu bulamadım diyebilirim
Film baya etkileyici Japon kültüründen kaybolan şeyleri çok güzel anlatıyor. Chihiro ismi Japoncada iki kanjiyle(Japoncadaki 3 harf çeşidinden biri ve her bir harfin anlamı var) yazılıyor ve ismi Sen’e dönüşürken o iki kanjiden birini cadı alır ve geriye kalan harf Sen diye okunuyor. Japonya’da isimler kanjilerinin anlamına göre seçilir o yüzden ismindeki kanjinin biri tarafından alınması çok büyük bir anlam taşır.(Türklerin bunu anlaması zor olur diye açıkladım) Keşke filmin sonu o kadar hüzünlü olmasaydı...
filme baya bir kafa patlatmak lazım büyüklerin bile anlamasında zorluk çektiği bir anımasyon olmuş biraz karışık 100/1000 hayal gücüyle yapılmış ve tan japon animesi olmuş onların dizi animelerine şöle bir bakarsanız aslında bunun daha mantıklı olduğunu görürsünüz 10/4
Tek kelimeyle harika..Miyazaki'nin yarattığı bu masalsı dünya zorlamadan verdiği derslerle, sevgi üzerine yaptığı vurguyla, özgün hikayesi ve mükemmel çizimleriyle animasyon filmlerinin arasından kolayca sıyrılıp kendi kalitesini belli ediyor..Kesinlikle izlenilmeli ;)
Miyazaki’nin dünyasına mutlaka girin! Bu filmi mutlaka izleyin! Aşk, korku, kan, domuza dönüşen anne ve baba, arkadaşlık...herşey var. Gerçek adı olan 'Chihiro ve Sen’in ruh saklanması' bence daha güzel. Filmi izlerseniz bir insanın adına sahip çıkması -ki bu aslında benliği ve özüdür- bu yolla anlatılıyor. Hayaletler, masal yaratıkları ve geleneksel halk canavarları (Japonya kültürünü sembolize ediyorlar) dinlenmek için bu kaplıcaya gelirler. Kaplıcanın sahibi olan cadı çalışanlarının ismini alarak onlara yeni isim vermekte ve benliklerini de satın almaktadır (bu anlamda Chihiro’nun ismi Sen olur). Japonya’nın öz kültürünü kaybetmesi ve Amerikan kültürünü almasını eleştirir burada yönetmen. Bu kültür karmaşasını ise en güzel bir canavarla sembolize eder: Yüzsüz. Bu canavarın yüzü yoktur. Yüz diye karşısındakileri kandırdığı bir maskesi vardır. Sesi yoktur, yuttuğu yaratıkların sesiyle konuşur. Karşısındakileri sahte altınlarla kandırır. İlerleyen dakikalarda Chihiro’nun da yardımlarıyla bir karakter kazanır, çünkü bir yere 'ait' olur. Yanlış anlama ve insanları dış görünüşüyle değerlendirme kıyasıya eleştirilir. İğrenç, kötü kokulu olduğu için kaplıcaya kabul edilmeyen yaratık aslında çevre kirliliği nedeniyle bozulmuş bir nehir ejderidir. Filmin başından beri kötü zannettiğimiz Yubaba’nın kızkardeşi, aslında iyi olandır. Cadı Yubaba, o kadar sevdiği bebeği fareye dönüşünce onu tanıyamaz. Chihiro ise bir sürü domuz içinden kendi anne ve babasını tanır. Ve büyür. Filmin başındaki şımarık ve yaygaracı küçük kız bize hiç hissettirilmeden olgunlaşır. Filmde şimdiye kadar duyabileceğiniz en güzel aşk cümlesi de vardır. Bir nehir ejderi Chihiro ile ilgili bir anısını hatırlar: 'Sen benim içime düşmüştün...'. Miyazaki dünyasına dahil olun...Mutlaka...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.