En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
tuffy34
Takipçi
162 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
11 Haziran 2004 tarihinde eklendi
Konusu çok orjinal.. Biraz da felsefik.. Birinin kötü birşey yaparken içinde bulunduğu psikolojik durumu bizim bilmemiz mümkün değil.. Ama yargılamaktan geri durmayız.. Sean Penn'in oynadığı karakteri pek tutmadım açıkçası.. Aşırı pasif.. Filmin başlarında birşey anlamıyorsunuz ama sonuna doğru herşey şekilleniyor.. kurgusu dağınık gibi görünüyor ama işin güzelliği de burda zaten..
Etkileyici bir senaryo, Naomi Watts in oyunculugunu da kutlamak gerek, dramatik sahnelerde çok basariliydi.. Filmi tekrar izlemem gerekiyor ama, çünkü filmin baslarinda ve ortasinda sonuyla ilgili sahneler var.. Tabi filmin sonlarini görmeden pek bir sey anlamiyorsunuz filmin basindaki bu sahnelerden.. gerçi bu degisik bir tarz olmus, biraz memento ya benzemis, önce sonuç sonra olaylarin bu sonuca nasil ulastigini gösteriyor
etkilendim boş boş bakarak yemek yediğimi ve sadece uyumak istediğimi hatırlıyorum ve böylece kendimi toparladım sizi altüst edecek bir film istiyorsanız izleyin sizene bu kzın hissetiklerinden dimi sinemasal eleştiri yapmıycam çünkü sinema benim için hissetiklerimdir paramparça aşklar ve köpeklerden daha vurucu bir film, belkide nedeni alışık olduğumuz hollywood yüzlerinin olmasıdır iyi geceler
Bu filmi izledikten sonra yapılacak yorum bulmak o kadar zor ki!Bu filmi izleyin ve film biterken ki müziğe gözlerinizi kapatarak kendinizi verin...ölüm ,yasam, ask, özlem bütünü kavramlarınızı felç edebilir...
10 üzerinden 10 bence film.Çok beğendim.Bütün oyuncular çok ii oynamışlar.Özellikle Benicio Del Toro süperdi.Mutlaka izleyin arkadaşlar.Şiddetle tavsiye ediyorum...
Bi yigin Lynch filmi izledikten sonra filmi cözmekte bi sorun yasamadim...Oyuncu secimi ve senaryo gercekten saglamdi.Troy dalgasi yanında umarım kaynayıp gitmez bu film..
ilk yarıda neyle karşılaştığınızı anlamakta güçlük çekiyor, tamamlanması zor bir yap-bozla uğraşır gibi hissediyorsunuz. üç ailenin bir kaza sonucu hayatlarının kesişmesi.trajik bir hikaye... En beğendiğim sahne: Watts'ın Penn'i öperken(öpüşürlerken) penn'in kalbinin,(watts'ın)kocasına ait olduğunu söylemesi üzerine verdiği 'tepki'ydi. oyunculuk adına gerçekleştirilmesi güç bir sahne...
film başlarken çok kopuk görüksede ilerleyen sahneler de bir bütün halini alıyor ve yönetmen bunu çok güzel bir şekilde sunmuş bizlere ... oyumculara diyecek bir şey yok hepsi harikalar..... filmin ismini nerden almış diye merak ediyordum sonunda ortaya çıktı ...Allah 21 gram kaybetmeyi geçiktirsin hepimizin;))))
Agır gidişatına rağmen alışılmışın dışındaki kurgusuyla filmden kopmamız engeliniyor.Oyunculuk dersi filmlerinden biri... Bu açıdan gördüğüm en doğal filmlerden biri. oyuncuların bu derece doğallığında tabi ki yönetmenin de çok büyük payı var. örneğin sahnelerde olabildiğince az kamera kullanıyor. sekans kesintisiz uzadıkça oyuncular da daha doğal görünmeye başlıyor. burda omuzda kameranın marifetlerinden var...(Önceki filmi Paramparça’da da aynı şekilde kullanıyordu ve o filmde çok güzeldi)Sadece oyuncular değil izledigimiz hikaye hem çok gerçekçi hem çok doğal. film acıklı olmaya başladığıda fazla vakit geçirmeden sahne kesiliyor. Herhalde Gonzales duygu sömürüsü yapmaktan çekindiği için uzatmıyor kısa kesiyor. bizi duygulandırmaktan çok düşündürmeye çağırıyor, olgunluğunu gösteriyor. Bazı sahneler gösteriye açık(kaza sahnesi gibi), ama tam istediğim gibi, filmin belli bir yapısı olduğunu ve Gonzalez’in kendini gösterme çabasından çok iyi bir film yapmaya uğraştını belirtmek istercesine olabilecek herhangi bir gösteriden kaçınıyor.Süresine ve ağır yapısına rağmen bizi sıkmayan yönetmenin bundan sonraki işlerini dört gözle beklerim.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.